CORONA DEĞİL AÇLIK PANİĞİ
Geçen cuma akşamı evlere şenlik bir gelişme yaşadık. Akşam geç saatlerde 31 ilimiz için açıklanan sokağa çıkma yasağı tüm ülkede adeta bir panik havası yarattı. İnanın gündemin en yoğun ilk maddesi olan corona bile iki gün aç kalmama derdi kadar panik yaratmamıştı insanımız üzerinde. Bu bağlamda millet iki günlük boğaz derdine düşünce virüs salgınını unutup bayram havasında sokağa fırlayan insanlara tanık olduk.
Şaka gibi. Ağlanacak halde bile gülme yeteneği oldukça gelişmiş bir toplumuz doğrusu. Ben de o sırada Aziz Nesin’in bir kitabını okuyordum, kitabın kapağında da büyükçe bir fotoğrafı bulunuyordu. Sanki bana “Sakın sen de onlardan olma” diyerek hınzırca gülümseyen bir tavrı vardı.
Yurdum insanı her zamanki o tuhaf yurdum insanı olma özelliğini gösterdi yine. Örneğin Bilecik’te Belediye hoparlöründen “Değerli Bilecik halkı, sokağa çıkma yasağı 31 büyükşehri kapsıyor. İlimiz büyükşehir kapsamında değildir!” anonsu yapıldığını duyunca kitabın kapağındaki Aziz Nesin’e bakıp gülümsedim.
Biri, sosyal medya sayfasından nükteli bir dille yazmış:
“Aziz Nesin’e söyleyin %99 olduk.” diye.
Ardından da devam etmiş:
“Sokağa çıkma yasağı tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor.”
Biri de ciddi ciddi yazmış:
“Caddeye ve kırlara çıkmak da mı yasak?”
O da haklı kendince, yasağın isminde ‘sokak’ geçiyor ya…
Aracına panik havasında benzin almak için istasyona koşanın aklını, mantığını, ne yaptığını ben çözemedim. Bu nasıl açıklanır bilmiyorum.
O sırada sosyal medyada gözüme ilişen haberi de okuyunca ey Aziz Nesin, sen neymişsin be dedim: Haber şöyleydi: İstanbul Bağcılar’da corona tedavisi gören kişiye geçmiş olsun ziyaretine gidenler hastalığın başkalarına da bulaşmasına neden oldu.” Yok artık, bu kadar da olmaz.
İlber Ortaylı hoca da her zamanki gibi taşı gediğine koydu yine:
“Ülkede şu andan itibaren corona testi yapmayı bırakıp zekâ testi yapılması lâzım. Hastanelere ‘Cahiliye Bölümü’ açılmalı.”
Gerçekten de ağlanacak halimize gülüyoruz ne yazık ki. Ne yazık geçen cuma akşamı saat 21.00’den sonra yaşanan trajedi tam da budur.
Hani bazen birileri ortaya çıkıp diyor ve bizler de hayretler içinde kalıyoruz ya bize eğitimli insan lazım değil. Alın size istediğiniz insan tipi…
Gelelim o geceki panik havasına. Sosyal mesafe sıfır olmuş. Açık mini marketlerin, şarküterilerin, manavların önlerinde inanılmaz birer kuyruk. Küçük yerleşim yerleri bile böyleyse, büyükşehirleri hiç düşünemiyorum bile. Özellikle kendilerini marketlere atanlar… Ekmek yok, kısa sürede bitmiş. Hani ekmeğe, suya hücumu anlarım da arkadaş, peki bu şişe şişe kolalar, kilolarca rakılar, sanırsın ki adam yılbaşı, parti vb. bir gün kutlayacak. Tuvalet kâğıdı da ne kardeşim, sanki iki gün tuvalette mi kalacaksın. Çerezin ne acelesi var arkadaş.
Şimdi düşünüyorum acaba böyle bir karar alınırken acaba bunun ortaya çıkaracağı panik durumu hiç düşünülmedi mi? Oysaki bir iki gün öncesinde yetkililerce böyle bir durumun uygulanacağı medyadan sakin sakin anlatılsa olmaz mıydı? Sürekli hastalık ön planda olunca sanırım hiç düşünülmedi. Önce yasak ilan edildi, insanımız panik olmuş, sonradan da iş işten geçtikten sonra madde madde kimlerin sokağa çıkabileceğinin içeriği açıklandı ama ne çare, olanlar olmuştu.
Buradan büyük bir ders çıkarılmış olmalı ki haftanın ilk günü açıklandı bu kez hafta sonu sokağa çıkma yasağı. Sanırım gereksinimlere hücum durumu birkaç güne yayılınca geçen hafta yaşananlar bir daha yaşanmayacaktır. Gerçi genlerinde bu kadar acelecilik olan bir toplumdan ben yine de korkuyorum doğrusu.
Öte yandan hastalıktan korunmak için maske takmayanları, işi ciddiye almayanları, yetkililerin onca uyarılarına kulak asmayanları, olayı sulandıranları görünce demek corona morona havada kalıyor. İnsanımız savaşa girecekmiş gibi panik havasında haydaaa hücuuum!
Sokağa çıkma yasağına karşın elini kolunu sallaya sallaya dolananlar da yok muydu yurdun her yerinden ulusal medyaya, sosyal medyaya yansıyanlar, dolu. Adam sokağa çıkmış, “Ben şimdi sokakta mıyım?” diye kafa buluyor. Hele biri vardı ki evlere şenlik. Adamın üç eşi varmış. Biri bilmem nerede, biri bilmem nerede, biri de bilmem nerede. Adam “Şimdi birinin yanından geldim, ötekine gidiyorum. Oradan da diğerinin yanına geçeceğim.” Sonuç olarak adam sokağa çıkmış suç da bunu anladık, adamın bu açıkça beyan ettiği gayri meşru evlilik durumu suç değil mi peki yasalarımıza göre?
Sonuç olarak bizim sanırım ilk önce acelecilik genli, cehalet kaynaklı bu tür panikleri yenmemiz gerekecek ama bu kafayla o da çok zor.
Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunacağı sağlıklı günlere…