Dünden Bugüne Bademli
BADEMLİLİ ÖĞRETİM ÜYESİ MEHMET TOP, TARİHİ MAHALLENİN KÖKLÜ GEÇMİŞİNİ ANLATTI
Van 100. Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi ve Bademlili olan bugüne kadar bir çok önemli araştırmalara imza atan Doktor Mehmet Top Bademli’nin ilk kuruluşundan bugüne kadar yaşadığı gelişmeleri, 2 bin yıllık zeytin ağaçları ve tarihi Camiinin sırlarını Ödemiş Kent Gazetesine anlattı.
“BADEMLİ’NİN İLK İSMİ POTAMYA”
Başarılı akademik kariyeri bulunmasının yanında Türkiye genelinde bugüne kadar bir çok araştırmalara ışık olan Ödemişli Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Top “Bademli’nin çevresindeki arazilerdeki kalıntılara baktığımızda Bizans döneminde burada bir yerleşmenin olduğu anlaşılıyor. Özellikle bahçe içlerindeki tuğla kırıkları, taş duvarlar bazı izler burada daha çok Orta Çağ ve sonrasında ağırlıklı olarak yerleşme gösteriyor. Bizim bu bölge olarak baktığımızda Bademli ortaokulunun alt kesiminde Aktaş dediğimiz mevkide bahçelerin arasında kalıntıları olan kale var. Bu kale ‘Potamya’ kalesi olduğu, buranında adının Potamya olarak geçtiği, demek ki burası Bizans döneminde gerisindeki vadi ve dağları korumak amacıyla küçük bir garnizon kalesi gibi ilk kuruluşunu görüyoruz. Kalenin duvar kalıntı izlerini baktığımız zaman gelende ortaçağ kalesi olduğu anlaşılıyor. Daha sonra 14. Yüzyılda bu bölge Türk fetihlerine sahne oluyor. Özellikle Aydınoğlu Birgi’yi fetih ettikten sonra oraya başkent ilan ediyor. Aydınoğlu Mehmet bey 1306 yılında Birgi’yi fetih ediyor. Daha sonra bu bölgedeki yerleşim yerlerini çocukları arasında paylaştırıyor. Bu bilgileri biz nereden öğreniyoruz. Tabi ki ezbere değil Aydınoğlu beyliği hakkında bilgi veren Düsturname-i Enve’i diye bir kitap var bu kitapta Aydınoğlu Mehmet beyin hem hayatını hem de bu bölgedeki siyasi faaliyetlerinden bahsediyor. Orada oğullarından bir tanesi İbrahim Bahadır beyi Potamya’ya bu bölgeye gönderdiğini, bu bölgenin yöneticisi olarak görüyoruz. Potamya Türk dönemiyle birlikte daha sonra ‘Bodamya’ haline geliyor. Hemen kalenin yakınında bugün Pazar yeri olarak bildiğiniz yerde, o zamanlarda Pazar orada kuruluyormuş, bir Cuma mescidi inşa ediliyor. İlk inşa faaliyetleri orada yer alıyor. Bugün maalesef o mescit, o camii ormanlarla kaplanmış vaziyette yerinde görmek mümkün değil ama bizim daha önce çektiğimiz resimler ve elde ettiğimiz arşiv verileri o caminin bu yöredeki en erken cami olduğunu üzerindeki hitabesi Osmanlı dönemine ait ama ilk yapılışı Aydınoğlu döneminde, işte o dönemde burası artık ‘Bodamya’ ismini alıyor.”
“OSMANLI DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE UZANAN TARİHİ BİR MAHALLE”
Araştırmacı Öğretim Üyesi Top “ Potamya’dan Bodamya olarak Türk döneminde isinde bir değişiklik meydana geliyor. Daha sonra Osmanlı döneminde bu isim, buradan dereler geçtiği için daha sonra 16. Yüzyılda burası dere Bodamya diye geçiyor. Osmanlı döneminin sonlarına doğru Bademliye ismini alıyor hatta zaman zaman Tirede de aynı isimli bir yerleşim yeri var. Ve bu karıştırılıyor. Tire Bademye ile Ödemiş Bademye zaman zaman araştırmacılar tarafından karışıklığa uğramış daha sonra Cumhuriyet döneminde Bademli olarak geçiyor. Bu Potamya’dan Bademye’deki değişimlerle birlikte bir evrim süreci geçiriyor. Türkiye Cumhuriyetinde ister yerelde ister genel anlamda menşei farklı olan yer isimleri değiştirme yoluna gidiliyor. Bademye’de bundan nasibini alıyor. Hatta ben şunu diyorum Bademli’nin tarihi ile ilgili erozyona uğramaya başlaması aslında isminin Bademye’den Bademli’ye değiştirilmesiyle başladığını düşünüyorum. 1970 yıllarda ismi o dönemin idarecileri tarafından Bademli olarak değiştirilip tescilleniyor. Bu şekilde 70’li yıllardan buyana Bademli olarak geliyor. Bademye ismi kelime kökeni anlamında tarihsel bir sürece dayanıyor. Ama Bademli isminin çevresine baktığımızda ne ağaçlarla kaplı ormanı ve arazisi var nede badem ağacının simgesel bir yanı var. Biç bir kökeni hiçbir bağlantısı olamayan bir isim, Bademli isminin böyle bir geçmişi var. Keşke Bademye olarak kalabilseydi.”
“GEÇTİĞİMİZ YILLARDA SOKAK SAĞLIKLAŞTIRMADAN YARARLANAN EVLER GÜZEL BİR GÖRÜNÜM KAZANDI.”
Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Top “Bademli’de şu anda büyükşehir yasasından sonra mahalleye dönüştü ama daha önce arazı yapısı olarak Bademli beldesi, belde olduğu dönemde burası dört mahalleden oluşuyor. Pazar yerini içine alan Aşıklaroba mahallesi, onun hemen üzerinde Yakaçelebi mahallesi, asıl merkez Kale mahallesi ve onun üzerinde Akçalı mahallesi olmak üzere dört mahallesi var. Bademli hakkında bir şeyler anlatırken, tamam Bademli mahallesi oldu ama eski Aşıklarobadaki camiden bahsederken şimdi oraya mahalle olarak ifade edemiyoruz. Bu isim değişikliğinden sonra bu anlamda sıkıntılar meydana geldi. Bir tanesi metruk ve yıkık olmak üzere toplam ayakta dört tane cami ve mescit var. Bunlardan üç tanesi hem tarihsel açıdan hem de sanatsal açıdan oldukça önemli bunlardan ilki Cuma mescidi sonra Dervişağa bu camiyi onardığı için Dervişağa cami olarak biliniyor. Bu 70’li yıllara kadar büyük ölçüde ayakta olan cami, 70’li yıllarda top sahası yapılacak diye cami vakıflardan alınıyor ve kendi kaderine terk ediliyor.”
“BADEMLİ’DE BULUNAN TARİHİ CAMİİLERDE ÖNEMLİ DEĞERDE ÖZELLİKLER VAR”
Bademlili Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Top açıklamasının devamında “Benim en son fotoğrafladığım yıllarda duvarları ayaktaydı. Ama şimdi gitseniz duvarları ayakta değil ormanların içinde kaybolmuş durumda, bu canimim vakıflar genel müdürlüğünün dosyalarında araştırma yaparken onun kitabesiyle karşılaştım. O kitabe Tire müzesinde o dönemde duvardan sökülmüş camini dibinde yerde durur vaziyette o döneme çekilen fotoğraflarda deşifre edilmiş, caminin o kitabesi buradaki ilk önemli kayıt olma özelliği taşıyor. Fatih dönemine götürüyor. Demek ki burada Aydınoğlu beyliğinden sonra erken dönemden itibaren bir Osmanlı yerleşmesinden de söz ediyor. Ama gerek mezar taşlarına gerekse üzerindeki kitabelere baktığımız zaman kale mahallesinin ve diğer mahallerin 18. Yüzyıldan itibaren gerçekleştiğini görüyoruz. Buranın mimari dokusu özellikle evleri, mahalleleri, camileri baktığınız zaman Osmanlı döneminden gelen bir boy burada yerleşim yerini kurmuştur. Çarşı ve kale mahallesi başta olmak üzere Bademli’nin gelişmesi 18. Yüzyıldan itibaren Osmanlı döneminde, çarşıdaki camide yer alan kitabede 1755’li yılları görüyoruz. Bu 1755’li yıllar 18. Yüzyılın ortalarına tekamül ediyor. Bunu da biz büyük mezarlık dediğimiz Bademlinin mezarlığında bir ara yaptığımız araştırmalarda 800’e yakın mezar taşı tespit ettik bunların çoğu yine mezarlık içerisinde ama bir kısmı yerinden sökülmüş o mezar taşlarındaki en erken tarihte caminin kuruluş yılları birbirini doğruluyor. Bademli’nin çarşı camii, Hayretin efendi olarak bilinen camii dışında birde Bademli’nin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Aşıklaroba kesiminde bulunan Kılcı camii yer alıyor. Kılcı Camii yine mezarı bizim Bademli büyük mezarlıkta olan Kılcı ailesine mensup ve O dönemde Ödemiş yöneticiliğini yapan Kılcı zade Mehmet Ağa tarafından inşa ettirilen bir cami olarak dikkatimizi çekiyor.1826 yılında cami inşa ediliyor. Camin önemi tabi bu caminin o yıllarda genişletildiğini ve onarıldığını kitabesinden öğreniyoruz. İçerisinin ve dışarısının duvarlarının duvar resimleriyle süslü bir cami olmasından kaynaklanıyor. Böyle bir taşrada caminin içerisi, dışarısı tamimiyle manzara resimleri, çiçek resimleri hatta üzerinde Mekke ve midine tasvirlerinin yer aldığı bir camidir.”
“BİRGİ’DEKİ ÇAKIR AĞA KONAĞI DÜZEYİNDEKİ BİR SİVİL YAPI BURADAKİ CAMİİLERDE BULUNUYOR.”
Öğretim Üyesi Mehmet Top “Dönemin özelliği Birgi’de ki Çakırağa konağı bir sivil yapı onun düzeyinde, ayarında camide duvar resimleri var. Daha önce Osmanlı döneminde camiler kalem işleriyle, çinilerle süsleniyor. Bu Defa bir manzara gibi tasvir dediğimiz özellikler bu camide karşımıza çıkıyor. Manisa, Soma’da Karaburun Mordoğan’da Denizli’de aynı dönemde buna benzer şekilde bir çok cami var sadece buraya mahsus değil bölgeye has bir özellik, Anadolu’nun değişik yerlerinde de var. Ama bu şeklide burada bu caminin olması özellikle sanatsal açıdan önemli bir yapı olma özelliğini taşıyor. Bademliye ekonomik anlamda baktığımız zaman meyvecilik, fidancılık ve değişik sektörlerdeki üretimler burada turizmin önünde yer alıyor. Bademli’de turizm gelişmez. Bir kere insanı buna hazır değil, Kasım ayında Ödemiş Ticaret Odasıyla Ödemiş sanatsal derneğinin gerçekleştirdiği bir çalışması olmuştu. Turist rehberleriyle o zaman Bademli kesimini ben anlatmıştım. Buraya getirip gezdirdik. Kılcı camini, festival alanları, doğal güzelliklerini buraya hayran kaldılar ama gerek üreticiler gerekse halk burada turizme pek sıcak bakmıyor.”
ZEYTİN AĞAÇLARININ YAŞLARI OSMANLI DÖNEMİNE UZANIYOR.
Bölgenin zeytincilik alanında tarihi bir geçmişi olduğunu dile getiren Öğretim Üyesi Mehmet Top “Buradaki ilk izlenimlere bakıldığında tarihi zeytin ağaçlarından yola çıkarak zeytinciliğin orta çağ ve Bizans dönemine kadar uzanıyor. Ayrıca Bademli’nin özellikle Kale Mahallesi ele aldığımızda bazı sokakları sokak sağlıklaştırmadan yararlandı. Eski Belediye Başkanı Selçuk Bilgi’nin döneminde burada bir çok röveleme çalışması gerçekleştirildi. Burada 1970’li yıllarda fidancılığın meyvelişmesinin başlamasıyla birlikte burada zenginlikler başladı. Buradaki kargir evler dağda kestane bahçeleri olduğu için bazı evler tarih oldu. Bu bölgede değerlendirmelerde geleneksel dokusunu kaybetmeyebaşladı. Bazı evler tescillendi. 1999-2000 yıllarda bir çok çalışmalarda bulunduk. Burada geleneksel evler bir anlamda tarih oldu. Akçalı kesiminde bir Etem ağa konağı vardı. Bu evden restarasyon çalışması yüksek çalışma tezi oldu. Bu evin projeleri onaylandı.”
HABER : Turgay Konuralp