GÜNDEME DAİR
MORALE DEĞİL SUYA İHTİYACIMIZ OLACAK!
Suda ‘imdat çığlıkları’ yükselip, kanaat önderleri bile ‘Bir damla suya muhtaç olmayalım!’ uyarısında bulunurken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli içimizi ferahlatan şu açıklamayı yapmış:‘Suda sıkıntı yok!’Bakan Pakdemirli’nin söylediği şu:‘İzmir barajlarında aktif doluluk oranı yüzde 37,1 olup, hiç su gelmese bile 5,5 ay yetecek suyu vardır.Ayrıca, bugünkü durumda günlük su ihtiyacının yüzde 50’ye yakınını YAS kuyularından karşılama imkanı vardır.Dolayısıyla İzmir’de su sıkıntısı yaşanması beklenmemektedir.’Ohh ne güzel bir haber!Harekete geçmenin tam zamanıAma;EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ‘Sokaklarda özgürce yürüyebilmenin değerini, onu kaybettiğimiz pandemide nasıl anladıysak, dilerim benzer bir bedeli su için ödemeyiz.Bir damla suyun değeri, yarınlarda altından daha kıymetli olabilir. İşte o bir damla suya muhtaç kalmamak için bugünlerde harekete geçmenin tam zamanıdır’ diyor.Ufukta görünen kuraklık tehlikesini biliyoruz.Barajlardaki su seviyelerinin tehlikeli sınıra gelmesini de!İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’in endişelerini paylaştığı susuzluk konusunda, kapsayıcı bir farkındalığı da sizlerle paylaşmış, görüntüleri göstermiştim.Şunu da unutmayalım: Dünya Ekonomik Forumu’nun küresel riskler sıralamasında; iklim ve su krizleri ilk 5 sıradaki yerini koruyor.Daha iki gün önce Karaburun Belediye Başkanı ‘Suyumuz kalmadı!’ diye vatandaşlara su tasarrufu çağrısı yapmadı mı?Belki rezerve su Karaburun’un yerel halkına yeter ama pandemi ve deprem nedeniyle yaz nüfusuna yakın 30 bin kişilik artışa ne denir?Bu kadar insana bitme noktasındaki su yeter mi?Artan nüfus, azalan kaynaklar, iklim değişikliği ile birlikte baş gösteren kuraklık ve tüketici alışkanlıkları bugün bizleri su krizi ile yüzleştiriyor.Sular çekildi…Ancak 200 metre derinlikten dalgıç motorları ile su çekilmeye başlandı…Yani ‘yeni kuyular açılsın’ dönemi de gerilerde kaldı…Hijyenin öne çıktığı bir süreçte tezat gibi görünse de, zaruri ihtiyaçlarımızın dışında suyu hunharca tükettiğimiz bir gerçek.Yorgancılar’ın belirttiği gibi;Çeşme o kadar açık kalmasa da yapabileceğimiz işlerin farkına varmak zorundayız.Suyun kıymetini onu kaybetmeden anlamak zorundayız…Bir damla suyun değeri, yarınlarda altından daha kıymetli olabilir.İşte o bir damla suya muhtaç kalmamak için bugünlerde harekete geçmenin tam zamanıdır.Ğeri dönüşüm yöntemi ile su kaynaklarının çeşitlendirilmesi yönünde çalışmaların yapılacağı bir planlamaya geçmek zorundayız.Kriz öncesinde alınacak önlemlerle, kriz dönemlerini daha rahat geçirebilir, sürdürülebilir bir ekonomi için önemli bir yol kat etmiş olabiliriz.Suyu hoyratça kullandık‘Bu durumu kendi kendimize yarattık’ diyen Başkan Tunç Soyer, bir başka bakış açısıyla, özellikle kırsalda yaşanan susuzluğun, sadece kuraklığın yarattığı bir sorun olmadığını, suyun tarımda hoyratça kullanılmasının etkisinin büyük olduğunu söyledi.Kiraz’daki muhtarlar toplantısında, ‘10 sene öncesine kadar 5-6 metreden su çekiyorduk, şimdi 300 metrede su bulamıyoruz’ şeklindeki bir tespiti de hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, ‘Yağmur yağmadığı için değil suyu hoyratça kullandığımız ve doğru ürünler yetiştirmediğimiz için bu noktaya geldik.Şimdi ‘doğru ürün nedir, ne kadar dikilmelidir’ bunlara kafa yormaya başladık.Biraz uzun soluklu bir yolculuk belki ama bizim tarımla ilgili esas önceliğimiz suyu tasarruflu kullanmak olacak’ diye konuştu.Kullanmadan olmaz ki!Türkiye’de su tüketiminin yüzde 78’i tarımda kullanılıyor.Yüzde 12’si sanayide, evsel kullanım ise sadece yüzde 10 düzeyinde. İzmir ve havzalarımızda su sorunu yaşıyorsak tarımsal üretimle ilgili yeni bir planlamaya ihtiyacımız var demektir.Yoksa 300 değil 400 metrede de su bulamayacak hale geleceğiz. Barajlarımızdaki geçen seneye göre büyük düşüşler önümüzdeki yıllarda daha da artabilir.Bizim radikal kararlar ve çözümler üretmemiz gerekiyor. Bunu da el birliğiyle yaparsak olur.Yani bu işe kesinlikle siyaseti karıştırmamamız lazım…Bilim insanları söylüyorBu arada bir hatırlatma yapalım:Hayvan besini olarak geniş bir üretim alanına sahip silajlık mısırda tek bir mısır bitkisinin büyümek için 84 litre su tüketiyoruz.Bu nedenle silaj yerine daha az su tüketen fiğ ekimine ağırlık verilmesi gerekiyor.Bir litre büyükbaş hayvan sütü için ise 800 litre su tüketiliyor.Demek ki, küçükbaş hayvancılığın teşvik edilmesinin önemi ortaya çıkıyor.Önümüzde zor bir dönem var; bunu da ancak birlikte atlatabiliriz.Tabii ki öncelikle işin önem ve vahametini idrak etmemiz, ‘bana ne?’ demememiz lazım…‘Ben varlıklıyım, parasını öderim!’ zihniyetinde olanların da akıllarını başlarına devşirmesi gerekiyor.
GÜNCEL: Büyükşehir’den 10 yeni hayvan içme suyu göletiKırsal kesimde gelir getirici tarımsal üretimi desteklemek amacıyla tarımsal sulama yatırımlarına hız veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığın yaygın olduğu meralarda yeni hayvan içme suyu göletleri yapımını sürdürüyor.Büyükşehir 2020 yılında Bergama (Alibeyli ve Gaylan), Bornova (Çamiçi ve Kayadibi), Dikili (Demirtaş, Denizköy ve Kocaoba), Kınık (Arpadere) ile Menemen (Telekler) mahallelerinde 10 yeni hayvan içme suyu göletinin yapımını tamamladı.2019 ve 2020 yılı içerisinde, Aliağa, Bergama, Bornova, Dikili, Kınık ve Menemen kırsalında yer alan toplam 63 hayvan içme suyu göletinin periyodik bakım, temizlik ve genişletme çalışmalarını da tamamlayarak si mevcut göletlerin su tutma kapasitesini arttıran Büyükşehir, bölgede süt ve hayvancılık faaliyetlerini desteklemeyi, et ve süt verimini yükseltmeyi ve besleme maliyetlerini azaltmayı planlıyor.Yaşam alanları sunuyor. Büyükşehir, her biri ortalama 3 ile 5 bin metreküp hacimli hayvan içme suyu göletleri ile mera ve otlaklarda yağmur ve kaynak sularını ek enerji kaynağı gerektirmeyen doğal metotlarla biriktirip muhafaza edebilecek. Sıcak yaz aylarında tüm gününü arazide geçiren mera hayvanları için bir vahaya dönüşen göletler, kırsalda yaban hayatının korunabilmesine yönelik önemli yaşam alanları da sunuyor. 2021’de 15 gölet tamamlanacakBergama’da üç, Kınık’ta iki, Urla ve Dikili’de ise birer adet göletin yapımına ilişkin etüt ve proje çalışmalarını tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2021 yılı içerisinde 15 hayvan içme suyu göletinin daha yapımını tamamlamayı planlıyor.