Kötü haber çabuk yayılırmış…Haberi çok üzüldüğü belli olan, yönetici durumundaki bir memurumuz benimle paylaşmış…Bilgisayarımı açar açmaz bu ‘acıdan da büyük!’ olayı okudum;

Haberi İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı şu şekilde ve fotoğraflı duyurmuş:

‘Sağ yanımda Kahveciler Odası’nın üyesi Nuri Çengeloğlu intihar etmiştir.

Bir yıldır kahvehanelerin kapalı oluşu, oyunların açılmaması, esnafımızı ekonomik büyük sıkıntıya sokmuştur, bu sıkıntıyı dayanamamıştır.Esnaf şehidi, mekanın Cennet olsun Nuri Ağbi!…

Dediğini yaptın!’’Beni yaralayan bu fotoğraflı duyuruda dikkatimi en fazla çeken ise son cümle idi…

‘Dediğini yaptın!’ sözü Biz Türkler mutlaka ve mutlaka sözümüzü tutarız…

Ucunda ölüm olsa bile…Düşünebiliyor musunuz?Namusuyla geçimini sağlayan yılların sevilen sayılan bir kahveci esnafı ‘Dayanacak gücümüz kalmadı, bu gidişle intihar edeceğim’ diye Oda başkanına dert yanıyor…Yetkililere uyarılar yapılıyor, açıklamalar yapılıyor, sıkıntılar açıklanıyor, ‘Bizi pandemiden önce açlıktan öleceğiz’ deniliyor.Resmi açıklamalar umutla bekleniyor…

İfadelerine göre, nasıl kendi sesleri cılız kaldıysa açıklamalar da kendilerine gelinceye kadar böyle cılız kaldı.Duymadılar, duyuramadılar..Ya da duyuramadılar, tabii ki duymadılar..

Hissetmediler…Bir iki bardak çay satmakla iş yürümüyor…

Zaten ekonomi öyle bir halde ki,Esnaf artık kendi çayını kahvesini iş yerinde yapıyor….

Emekli kahveye girip bir bardak çay içemiyor Gençler pastaneleri ve yabancı kahveyi tercih ediyor…

Hem de büyük paralar ödeyerek…

Gelelim sonuca ve günümüze,Binlerce kişinin ‘Müjdeler!’ beklediği 24 Mart gününün, gecesine…

Televizyon ekranlarında gülücükler dağıtan yağcılar. Balcılar…

Yerinde duramayan, ellerinde pankartlarla zıplayan, belki de tuzu kurular…

‘Aşk bu aşk!’ diyenlerle, ‘açım’ diyenler…İşte gözü karardığı için, çaresizlik içinde çırpınan ya da boğulan bir esnaf, kahveci Nuri Ağabey…

‘Yeter artık’ diyor ve yüce yaratanın ‘en büyük ve güzel varlık’ olarak adlandırdığı insanoğlu insan…

‘Yeter!’ diyerek canına kıyabiliyor…

DAMDAN DÜŞEN BİLİR

Bu arada ben de size Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan duyduğum bir bilgiyi paylaşayım…Mansur Yavaş şöyle diyor.Belirlediğimiz, kriterlere uygun ihtiyaç sahiplerine verdiğimiz, banka ve marketlerde, bakkallarda geçerli kart sahipleri en fazla ne almış söyleyeyim mi?

Çikolata!’Nedenini Mansur Başkan şöyle açıklıyor:

‘Çocuklar, evlatlar, torunlar büyüklerinden en fazla çikolata istiyor. Ekmek almakta bile sıkıntı çeken birçok kişi evine herkes uyuduktan sonra girdiğini, çünkü isteklerini karşılayamadığı için çıkmak, görmek istemediklerini belirtiyorlar.Bu nedenle en ufak bir imkan yaratıldığında ilk işleri onları mutlu ve memnun etmek…Ama bunu sorsanız tuzu kuru olanlara, ya da emek harcamadan para kazananlara, ‘Marketten çikolata alarak çıktığını gördüm’ diyecektir…

Çünkü onlar sorgulamadan konuşmayı, bilmeden ulema kesilmeyi bilirler…

Yazımı tamamlarken, İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı’ya aynı gün gelen bir mesajı paylaşayım:Başkanım Selamünaleyküm,Sizden bir ricam olacak, Allah rızası için…

Yanlış anlamayın, yemin ederim doğru söylüyorum.Ben evliyim ve 2 çocuğum var, ellerinizden öpsünler…Başkanım maddi sıkıntı çekiyoruz!Kiracıyım, tek maaşla olmuyor!

Bir de kredi borçlarım çoğaldı…Yemin ederim ekmek alacak paramız olmuyor…

Ben intihar bile düşünüyorum.Allah rızası için bize yardım edin…Şimdi herkes ne diyecek biliyorum:

‘Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun…Umarım söz sahibi, yani sorunu çözecek yetkililer de bu yazıyı sizin gibi okurlar da, köklü ve kalıcı çözümleri yarına bırakmadan bugünden üretirler.

Biz de onları baş tacı eder, ‘Başımızdan eksik olmayın’ deriz…

TAKTİK BENZERLİĞİ

Bu neye benziyor?Hani yurt dışından, ‘Ben şuyum, ben buyum!’ diye elektronik posta atan ve bankadaki milyonlarca doları sizin adınıza çekebilme imkânı yaratabileceğini belirten uluslararası dolandırıcılar var ya, onların yerli olanları,Aradığınız takdirde tuzaklarına düştünüz demektir…Yani yandı keten helva…Sakın ve sakın bunlara inanmayın…Bunların geçimleri ve işleri bu!Yani dolandırıcılık…Elinizde avucunuzda ne varsa alırlar.Kanmam!’ diye kendinizi kandırmayın Aldatılanların polisteki, jandarmadaki, mahkemelerdeki kayıtlarına bakın, okuyun bakın ne diyorlar? Nasıl oldu anlayamadım!’