Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

TARİHTE SPOR

TURGAY KONURALP

TURGAY KONURALP

Spor, insanoğlunun zorlu doğa koşullarına karşı hayatta kalabilmek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla diğer canlılara karşı üstünlük mücadelesinde itme, çekme, atlama, koşma hareketleriyle ortaya çıkmıştır. Daha sonraları geçmişten günümüze farklı medeniyetlerde gelişme gösteren spor, bugünümüze kadar gelmiştir. Her millet ve medeniyetin tarihinde yer edinen spor, Türk tarihinde de yer edinmiştir. Türklerin, Orta Asya’da yaşadıkları dönemde spor ile ilgilendikleri görülmüştür. Türk toplulukları, yapıları itibariyle savaşçı ve mücadeleci bir ruha sahiptirler. Bunun yanı sıra örf ve adetlerine bağlı olarak ve bunlardan taviz vermeyen Türkler, sportif alanlarda da kendilerini göstermişlerdir. Türkler, zor tabiat şartlarına sahip olan Orta Asya’da yaşamlarını sürdürebilmek için vücut kültürlerini sürekli üst düzeyde tutmak zorundalardı. Zorlu tabiat koşullarına karşı mücadele etmek zorunda olan Türkler, ruh ve bedenlerini buna göre hazırlamışlardır. Orta Asya’nın zorlu coğrafi koşulları ve Türklerin savaşçı özelliklere sahip olması, onların değişik etkinlikler yapmasında etkili olmuştur. Orta Asya Türklerinin beden ve spor hareketlerine büyük önem verdikleri görülmüştür. Türkler, kendilerine yeni yurtlar bulmak amacıyla sürekli savaş halinde olmaları, onların güçlü olmalarını, yakın mücadelelerde başarılı olmalarını ve at üzerinde yetenekli olmalarını gerekli kılmaktaydı. Rakiplerine karşı üstünlük kurabilmeleri için çevik ve güçlü olmak zorundaydılar. Bu nedenle de birçok spor ile ilgilenmişlerdir. Orta Asya Türklerinin ilgilendikleri sporlar arasında koşu, cirit, çöğen ve güreşte bulunmaktaydı. Zorlu tabiat koşullarına karşı kendilerini geliştiren Türk toplulukları aynı zamanda sporu eğlence aracına dönüştürmüşlerdir. Düğün, bayram ve şenliklerde Türkler, çeşitli spor gösterileri yaparlardı. Orta Asya’da yaşayan Hun Türklerinin kayık kullanmada ve yüzmede yetenekli olduklarını tarihi kaynaklar belirtmektedir. Türklerin uğraştığı sporlar daima savaş ile ilgilidir. Spor, Hun, Göktürk, Harzemşahlar, Samanoğulları, Selçuklular, Osmanlı ve diğer Türk devletleri arasında gelişerek ilerlemiştir. Şimdi Türkler arasında yaygın olan ve Türklerin uğraştıkları sporları inceleyelim:

Asya’da en çok sevilen spor dallarından biridir. Türklerde en eski sporlardan biri olup, ata sporlarımızdandır. Türkler, her türlü eğlence, bayram, özel günler ve şölenlerde güreşler düzenlemişlerdir. Eğlencenin yanında savaş hazırlığı olarak da güreşler tertiplenmiştir. Güreşen kişilere pehlivan denilmektedir. Karakucak, yağlı, aba, şalvar ve Kırım Türklerinin aba güreşine benzeyen fakat farklılık gösteren güreşler, kültürel özellik taşıyan güreşlerimiz arasında yer almaktadır.

Göçebe yaşam süren Türkler’de atın büyük bir önemi vardır. At, Türkler için hem sosyal alanda hem de savaş alanlarında kullanılan önemli bir araç olmuştur. Atı ilk eğiten millet Türkler olmuştur. At eğitimi, at evcilleştirilmesi, at yetiştirmesi ve ata binmek Türkler için bir sanattır. Türkler, atları ehlileştirerek savaş ve spor aracı olarak kullanmışlardır. Kaçma-kovalama, at üzerinde ok ve mızrak atma, Gök-börü, Kız-börü ve Beyge gibi oyunlar, Türklerin at üzerindeki oyunlarıdır. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara at ile ilgili eğitimler verilmiştir. Türkler daha beşikteyken biniciliğe başlar. Çocuk emeklemeye başladığı sıralarda at ya da koyun üzerine tırmanmaya başlar. Beş yaşından itibaren at üzerinde hareket etmeye başlarlar. Türkler binicilikteki ustalıklarına, at ile oynanan spor ve oyunlar sayesinde ulaşmışlardır.Türkler için at ve at ile yapılan yarış ve oyunların önemi büyüktür. Türkler, arasında iki türlü at yarışları yaygındı. Bunlardan biri sadece yarışmak amacıyla yapılan yarışlardı. Diğeri ise savaşma amacıyla yapılan yarışlardı.Eski Türkler arasında yaygın olan oyun türüdür. İlk defa Türkler tarafından oynandığı söylenmektedir. Çöğen, geniş bir düzlükte at üzerinde iki grup ile birlikte oynanır. Amaç ise yere konan bir topu ucu eğri değneklerle rakip takımın kalesine atmaktır. Oyunun çeşitli kuralları vardır. Bu kurallar, rakibin atına çarpmamak, vurmamak ve önünü kesmemek gibi kurallardır. Bu oyun günümüzdeki polo oyununun şeklidir.Türklerin eski ve milli oyunlarından biri olup, dini amaçlı ve geleneksel oyunları arasında yer almıştır. Bu oyunun esası at üzerinde koşarak başı ve ayakları kesilmiş ve içine saman doldurulmuş oğlağı yakalamaktır. Oyun tek kişilik veya gruplar arasında oynanırdır. Evlilik törenlerinde kesilmiş bir hayvan, gelin tarafından kaçırılır ve damat tarafı da gelini kovalardı. Böylece bu oyun kızbörü adını alırdı.Bu oyun ilk kez Kırgız Türkleri zamanında oynanmıştır. Bir köyde bulunan genç kızın, birden fazla isteyeni olduğunda ve kız tarafının kararsız kalması durumlarında isteyenlerin kırılmaması için ve geline de tercih hakkının verilmesini sağlayan bir oyundur. Damat adayları ata binen gelini kovalamaya başlayarak atlarına bindirmeye çalışırlar. Gelin de elinde bulunan bir kamçı ile istemediği damat adayını bu kamçı sayesinde yanına yaklaştırmazken, gönlü olduğu damat adayının da atına binerek kimle evlenmek istediğini ailesine bildirmiş olur. Gelini bindiren damat adayı da böylece damat olurdu.Bugün Anadolu’nun birçok yerinde oynanan ve Türklerin en eski oyunlarından biri olan ciritin amacı, beden eğitiminin yanında atların savaşa hazır tutulmasıdır. Cesaret, refleks, sürat, denge gibi özellikleri bünyesinde barındıran bu oyun iyi bir binicilik ve ata hakim olmayı gerektirirdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
- 17 Nisan 2024
- 15 Nisan 2024
- 8 Nisan 2024
- 4 Nisan 2024
- 1 Nisan 2024
- 29 Mart 2024
- 25 Mart 2024
- 20 Mart 2024
- 18 Mart 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ