Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

Adım Adım 2023 İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantısı

Reklam

Milliyetçi  Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli emri ile başlatılan MHP İzmir İl Başkanı Veysel  Şahin ile birlikte, gerçekleştirdikleri Adım Adım 2023 İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma toplantısı Ödemiş Belediye Kültür Merkezinde gerçekleşti.

Ödemiş’te yapılan toplantı sonrası CHP ve İYİ Partiden MHP’ye katılan 22 yeni partililere rozetleri MHP’li Milletvekilleri  ve MHP İzmir İl Başkanı  Şahin tarafından törenle takıldı. 

“BUGÜN EFELER DİYARI ÖDEMİŞ’TE ADIM ADIM 2023 PROGRAMINI GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”

Ödemiş’teki Program kapsamında ilk olarak bir dakikalık dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından açılış konuşmasını  gerçekleştiren  MHP Ödemiş İlçe Başkanı Oktay  Akıllı  Efeler Diyarı  Yunan İşgalinde, Kurtuluşunda ilk kurşunu atan Efeler Kahramanlar şehri Ödemiş’te bu toplantının yapılmasından büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti.

MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla tertip edilen “Adım Adım 2023, İlçe ilçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Çok değerli yol arkadaşlarım, Milliyetçi Hareketin kıymetli mensupları sizleri böyle safları sık, gözleri ışık ve heyecan dolu görünce ne kadar mutlu olduğumu anlatmam. İşte huzurlarınızdaki teşkilat mensuplarımız her kapıyı çalacak, her gönüle girecek, gündüz oturmadan, gece uyumadan ve alacağı her görevi yerine getirecek yol arkadaşlarımızdır. İşte huzurlarınızdaki ülkü neferleri sorumluluklardan kaçmayan, taşın altına elini koyan ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan ülküdaşlarımızdır. İşte huzurlarınızdaki bu kadro ilçemizde 2023 Seçimleri için hazır, sorumluluk ve iman sahibi çalışma arkadaşlarımızdır. Burada bulunan dava arkadaşlarımız, Şehit Turan İbrahim’in emaneti, Suat Kürşat’ın, Kemal Fedai Coşkuner’in, Halil Esendağ’ın, Selçuk Duracık’ın, Saffet Çelik’in kardeşleri, Fırat’ımızın arkadaşlarıdır. İzmir il teşkilatı olarak, başta burası ilçe teşkilatımız olmak üzere, otuz ilçe teşkilatımız, Ülkü ocaklarımız, gönüllü kuruluşlarımız ve tüm dava arkadaşlarımızla birlikte Genel Merkezimin emrindeyiz. İlk kurşunu atan Hasan Tahsin gibi, çiçekler açan dağlarımız gibi ve nöbette bekleyen asker gibi Liderimizin emir ve talimatlarını bekliyoruz! Haklının güçsüz, güçlünün haklı görüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Cenab-ı Allah’ın emaneti olan dünyamızın bugün neresine bakarsak bakalım acı, gözyaşı ve zulümle karşı karşıya kalıyoruz. Daha dün insanlık nutku atanlar bugün insanlığı boğmak için adım atmaktadırlar. Dünya üzerinde egemenlik iddia edenlerin yüzyıllardır. Sürdürdüğü sömürü düzeni her geçen gün şiddetini arttırmakta, insanlık onurunu ayaklar altına almakta ve dünyayı yaşanmaz hale sokmaktadır. Sömürüyü bir yaşam biçimi haline getiren dünyanın egemen güçleri dün Afrika’da Afganistan’da ve Suriye’de bugün de Ukrayna’da aynı zalim yürüyüşü sergilemektedirler. İsimleri farklı olsa da sergiledikleri vahşet aynı vahşet, zülüm aynı zulümdür.

Hepimiz biliyor ve inanıyoruz ki; Yaşanmaz hale gelen bu dünyayı bir huzur zemini haline getirecek yegâne fikir ve medeniyet anlayışı da hiç şüphesiz Türk İslam Ülküsü ve Türk Milliyetçiliği hareketidir. İnsana insanca bir yol ancak ve ancak, Türk’ün birliğinden geçmekte ve Türk’ün medeniyet anlayışından hayat bulmaktadır. İşte bu inançla dünyaya yeni bir nefes vermek ve dünyayı yaşanabilir bir huzur zemini haline getirmek ancak bizlerin mücadelesiyle mümkün olacaktır. Dün önümüze çıkarılan terör engeli Liderimizin dirayetiyle ayaklarımızın altında ezilmekteyse bugün önümüze çıkarılan ekonomik engeller de yine liderimizin iradesi ve sizlerin mücadelesiyle yerle yeksan edilecektir. Türkiye’nin, Türk Milleti’nin ve Türk Devletinin mukaddesatı Pazar tezgâhlarında işportaya düşürülemez! Türk Milleti’nin iradesi, salatalık ve patlıcan fiyatıyla kırılamaz! Türklüğün devlet ve cumhuriyet inancı yer tezgâhlarına kadar düşmüş emperyalist oyunlarla yıkılmaz! Milletimizin 2023 Lider Ülke ideali, şişirilmiş market etiketleriyle durdurulamaz, durdurulamayacaktır! Oyunların farkındayız. Algıların, yönlendirmelerin farkındayız. Cumhur ittifakının yürüyüşü feto güdümlü, Amerika icazetli, yerli işbirlikçi, PKK uşakları tarafından engellenemeyecek, bu yürüyüş Türk Milliyetçilerinin kararlı mücadelesiyle zaferle buluşacaktır. Biz hazırız. Gözümüz Liderimizin parmağının ucunda, kulağımız hareketin merkezindedir. El ele vereceğiz, Çalışacağız, ter dökeceğiz, izah edeceğiz. İlçe Teşkilatımız hazır! Ülküdaşlarımız hazır! İzmirli Türk Milliyetçileri hazır! İzmir İl Teşkilatı hazırdır!” Dedi.

“ADIM ADIM 2023 PROĞRAMININ ÖDEMİŞ’TEKİ BULUŞMASINDAYIZ“ 

MHP  Genel Başkan Yardımcısı  ve  Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir yaptığı konuşmasında “Adım adım 2023 İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma toplantılarımız kapsamında, Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla bugün sizlerle bir aradayız.

Sözlerimin hemen başında sizlere Sayın Genel Başkanımızın selam, sevgi, saygı ve muhabbetlerini iletiyor, bunun bahtiyarlığını yaşıyorum.

Bir araya gelmemize vesile olan Cenabı Allah’a hamdolsun.

Toplantımızın hayırlara vesile olması temennisiyle İl Başkanımız Sayın Veysel Şahin’in şahsında tüm teşkilatımıza emek, gayret ve misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum.Aziz İzmirli Hemşerilerimiz,Kılıçdaroğlu’nun başında yer aldığı bugünkü CHP yönetimi, PKK/YPG terör örgütü konusunda en başından itibaren Türkiye’nin hassasiyetleri yerine diğer çevrelerin çıkarları ölçüsünde duruş sergilediğini göstermiştir.

2019 yılında katıldığı bir televizyon programında PKK/YPG’nin Türkiye’ye karşı terör devleti kurmak üzere Suriye’de yürüttüğü faaliyetleri görmezden gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YPG’nin Türkiye’ye saldırmayacağını iddia etmiştir.Program sunucusunun, ABD’nin YPG’yi desteklediğini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, ‘‘Türkiye’de beka sorunu yok, ABD’nin desteklediği YPG bize mi saldıracak?’’ şeklinde cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütü PKK/YPG kaynaklı terör tehdidini ortadan kaldırmak üzere Afrin’e icra edilen Zeytin Dalı Harekâtı’na da açık bir şekilde karşı çıkmıştı.CHP’nin bu tutumu PKK’nın Irak veSuriye’deki elebaşları tarafından her zaman memnuniyetle karşılanmıştır.

2021 yılında TBMM’ye gelen, Irak ve Suriye’deki terör odaklarına karşı Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, gerek görüldüğü hallerde sınır ötesine askeri harekât düzenleyebilmesine imkân tanıyan tezkereye CHP, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile beraber “HAYIR” oyu vermiştir.

CHP yönetimi bu haliyle saf ve konumunu Türkiye’den yana değil, milli birlik ve beraberliğimize kast eden eli kanlı cani teröristleri sevindirecek ve ümitlendirecek bir alanda belirlemiştir.Kılıçdaroğlu’nun başında yer aldığı bugünkü CHP yönetimi, terör örgütünün giderek daha fazla yok olmaya başladığı bir dönemde, 2022-2023 yıllarını kapsayan süre için meclise gönderilen tezkereye “HAYIR”oyu vererek, Türkiye’nin değil teröristlerin yanında mevzilendiğini göstermiştir.CHP yönetiminin bu kararını izah etmeye çalışırken öne sürdüğü bahanelerin ise hiçbir tutarlılığının olmadığı ortadadır.

CHP yönetiminin Suriye ve Irak tezkeresine ‘‘HAYIR’’ oyu vermesi ise PKK/YPG tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.Terör örgütü YPG’nin elebaşlarından Mazlum Kobani isimli terörist ‘‘CHP’nin tutumunun PKK/YPG’ye umut verdiğini’’ söylemiş ,ayrıca ‘‘ CHP’den bir heyeti(Suriye’ye ) davet etmeyi planladıklarını ’’ duyurmuştur.Türkiye’den giderek uzaklaşan CHP yönetimi ,her vesileyle PKK terör örgütüne yanaştığını ve yaklaştığını gözler önüne sermiştir.

Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu CHP yönetimi bu haliyle terör örgütü PKK’nın kanlı ve karanlık eylemlerinde , siyasi uzantısı HDP’den bile daha üst düzey uğraş vererek terör örgütünü meşru gösterme ve hedeflerini gerçekleştirme konularında ortak eylem birliği içerisinde hareket etmektedir.

2019 yılında gerçekleşen yerel seçimler sonrasındaysa CHP’nin kazandığı büyükşehirler başta olmaz üzere önde gelen hemen tüm belediyelerde PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin mevcudiyeti kendisini açık bir şekilde göstermiştir.Aynı kapsamda başta İzmir, İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya olmak üzere zillet ittifakı tarafından kazanılan belediye meclis üyeliklerinde HDP’li isimlere kontenjan verildiği bahsi de bazı haberlere konu olmuştur.Bürün bunlardan daha önemlisi ise CHP belediye başkanları göreve geldikten hemen sonra , liyakatli çok sayıdaki ismi türlü bahane ve gerekçelerle işten çıkarmıştır.İşten çıkarılan isimlere iftira atmaya varıncaya kadar tutum takınan CHP’li belediyeler, yerlerine  HDP tarafından kendilerine iletilen , çoğu PKK terör örgütü ile iltisaklı bulunan isimleri göreve getirmiştir.

Üstelik göreve getirilen bu isimlerin bazıları milli güvenlik hassasiyeti açısından önem arz eden ilgili belediye birimlerinde görevlendirilmiştir.

Bizzat PKK terör örgütü tarafından kurulan sözde derneklere CHP’li belediyeler üzerinden kaynak aktarımı yapılmış, böylelikle vatandaşın hakkı, Kandildeki terör inlerine gönderilmiştir.Milletin helal rızkı, teröristlere böylelikle aktarılmıştır.PKK terör örgütü yerel seçimlerde CHP ve İP ile birlikte yürüttüğü kirli ortaklık kapsamında kazanılan yerlerdeki belediyeleri adeta haraca bağlamıştır.CHP’nin PKK’ya olan yakınlığı bununla sınırlı kalmamıştır.CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 2016 yılında katıldığı bir televizyon programında cezaevinde bulunan teröristleri ziyaret ettiklerini ifade etmiştir.

Kılıçdaroğlu ‘‘Biz hapiste yatan PKK’lıya da gittik, DHKP-C’liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık’’ ifadeleriyle terör örgütlerine  karşı siyasi kurumların göstermesi gereken kararlı duruş yerine, yıllardan bu yana ülkemize dışarıdan dayatılan gündemlerle hareket ettiğini göstermiştir.

Dolayısıyla Kandil’de bulunan terör elebaşlarının her fırsatta CHP’ye destek çağrılarında bulunmaları, örgütün siyasi hedeflerini gerçekleştirmede CHP’ye duydukları güvenin göstergesidir!Daha genel bir ifade ile söylemek gerekirse; HDP ile birlikte, CHP kendisini terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırmaya başlamıştır.   Cumhuriyetin kurucu partisi olduğunu iddia eden CHP, gerçekte Cumhuriyeti yıkma irade ve hedefi taşıyan güruhlarla aynı siyasi amacın takipçisi haline dönüşmüştür.Bu örnekleri fazlasıyla çoğaltabilmek mümkündür.Özünde yatan gerçeklik ise CHP’nin nerede bir Türkiye karşıtı varsa onu bulup, kol kola girmesi ve ‘dostlarımız’ diye tanımlayarak beraber yol yürümesidir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında yer aldığı CHP yönetimi her yönden Atatürk karşıtlığı yapan kadrolarca ele geçirilmiş, Atatürk’ün tüm ilkeleriyle çelişen hatta bizzat açıktan savaşan anlayış CHP’yi işgal etmiştir.Milletin birlik ve beraberliği, vatanın bölünmez bütünlüğü, milli iradenin esası ve her yönden ülkemizin tam bağımsızlığını savunan Atatürk’e karşı bugünkü CHP yönetimi her açıdan zıt bir istikamette ilerlemektedir.Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını yürüttüğü CHP; Türkiye’yi bölme , milli birlik ve beraberliği bozma, vatanı parçalama maksadı taşıyan terör örgütleri ve bunların siyasi uzantılarıyla kol koladır.Dahası aynı yapılarla ortak gündem ve eylem birliğine sahiptir. Kılıçdaroğlu CHP’si PKK, FETÖ ve DHKP-C ile beraber olduğunu farklı zamanlardaki söylem ve tutumlarıyla ortaya koymuştur.Atatürk’ün, Türkiye’yi muhasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma ilkesiyse bugünkü CHP yönetimi tarafından teslimiyet içeren kılıfa gizlenmiştir.Ayrıca Türkiye’nin âli menfaatleri karşısında geliştirdikleri her yönden şaibeli uluslararası temas ve ilişkilerle “mandacı” bir zihniyete sahip olunduğunu göstermiştir.Atatürk, Türk Milleti’nden başka bir irade ve güç tanımamışken, şimdiki CHP yönetimi siyasi güç elde edebilmek için başta ABD olmak üzere AB ülkelerinden açıkça medet ummaktadır.Türkiye’nin milli bekası, milli güvenliği ve çıkarları CHP tarafından benimsenmezken, her koşulda hasım çevrelerin talep ve beklentilerini karşılayan bir tutum bu partiye hakim olmuştur.Ayrıca CHP’nin mevcut durumdaki parti kadrolarında açıkça Türkiye ve Atatürk karşıtlığı yapan,  bunu da saklamayan çok sayıda isim bulunmaktadır.Bu isimler parti yöneticisi sıfatlarıyla Atatürk karşıtlıklarını gizlememekte, her fırsatta açığa vurmaktadır.Cumhuriyetimizin üçüncü dönemine geçtiğimiz bir zaman diliminde CHP yönetimi, sadece Atatürk karşıtlığının değil aynı zamanda Atatürk’e ihanetin de kurumsal temsilcisi haline geldiğini her yönüyle gösteriyor.Maskelerin düştüğü, Türkiye’ye zilletin dayatılmaya çalışıldığı süreçte Kılıçdaroğlu CHP’sinin Atatürk’ü daha fazla istismar etmesinin önüne geçebilmek, Ulu Önderimiz Atatürk’ün aziz hatırasına sahip çıkabilmek için hakikatlerin her yönüyle görülmesi gerekir.”Dedi.

“MHP BU AMAÇLA GENEL BAŞKANIMIZ’IN TALİMATLARIYLA BU HEYETİ OLUŞTURMUŞTUR”

MHP Genel Başkan  Yardımcısı Özdemir konuşmasının devamında ““Milliyetçi Hareket Partisi bu amaçla CHP’nin gerçek yüzünü göstermek üzere milletimize ve demokrasimize olan sorumluluğunu yerine getirerek kararlılıkla CHP’nin gerçek yüzünü göstermeye devam ederek, bu partinin artık Atatürk’ten tamamıyla koptuğu hakikatini belgeleriyle ortaya koymayı sürdürecektir.Milliyetçi Hareket Partisi aynı maksatla, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla parti bünyesinde bir heyet oluşturmuştur.

Oluşturulan bu heyet, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili geniş kapsamlı bir çalışma yürütmüş ve akabinde Türkiye’nin milli güvenliğine, milli birlik ve beraberliğimize, demokratik nizama, dolayısıyla anayasaya karşı açıkça suç teşkil eden meselelerle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur.Partimizin yaptığı suç duyurusuyla ilgili fezleke ise TBMM’ye gönderilmiştir.Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, devletimizin bağımsızlığı, milletimizin egemenliği konusunda Milliyetçi Hareket Partisi kararlı biçimde bugünkü CHP’nin her yönden açık bir milli güvenlik tehdidi haline geldiği gerçeğini anlatmaya ve üstlendiği sorumluluğu yerine getirmeye devam edecektir.CHP yönetiminin yalan, iftira ve istismar ile Türkiye’yi hedef alan çevrelerin güdümüne girerek amaçlarını gerçekleştirmek için verdiği uğraş; inanıyor ve biliyoruz ki Türk Milleti’nin azim kararlılık ve demokratik iradesi ile yerle yeksan edilecektir.Aynı şekilde hukukunda üzerine düşeni yapacağına olan inancımız tamdır.Yapmış olduğumuz bu çalışma bugünkü CHP yönetiminin Atatürk’ten uzaklaşmakla kalmayıp, tamamen koptuğunun ispatı olan gelişmeleri ve ülkemize karşı CHP’nin düşman saflarında yer alan tutumlarını açıkça ortaya koyan konuları içermektedir.CHP’nin 28 Şubat günü bize göre Güçlendirilmiş Palavra Söylemiyle  48 sayfalık içi bomboş bir metinle yanına aldığı diğer siyasi partilerle bir metin yayınlamıştır.

Lütfen dikkat buyurunuz yarının Türkiye’sini inşa etmek için adım attıklarını söyleseler de, bu metinde Türkiye yoktur, Türk milleti yoktur,  inanç yoktur, tutarlılık yoktur, insicam yoktur, irade yoktur, milli birlik ve kardeşliğe en küçük atıf yoktur.Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem teklifi, güçsüzleştirilmiş Türkiye’nin taslak beyannamesidir.Ve bizim nazarımızda buruşturulup atılacak kağıt parçasından farksızdır.Dahası aynı metnin içeriği Atatürk’ün ilke ve ülkülerinden uzaktır.Atatürk hasımlığı ise önerilen metnin adeta ruhunu yansıtmaktadır.Kurnazca ve sinsice Türkiye’nin üniter devlet yapısının hedef alındığı açıkça görülmektedir.Masaya alttan eklemlenen PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP‘nin görüşleri bu metinde kendisine yer bulmuştur.

Hedefi ise istikrarsız hükümetler sarmalına Türkiye’nin tekrar hapsedilmesidir.Zira zillete verilen görev budur.Mevcut şartlarda Türkiye, bilhassa dış müdahalelere kapalı ve aşılmaz hale gelmişken, CHP ise içeriden gedik açabilmek amacını taşıdığını bir kez daha göstermiştir.Teknik hususlara bakıldığında kamuoyuna önerdikleri ne varsa Türkiye’nin hilâfınadır.

Asla akıllarından çıkarılmamalıdır ki ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez.Anayasa’nın ilk dört maddesini ilk fırsatta değiştirmek gerektiğini ifade eden bazı partilerin bir araya gelerek şimdi de açıktan hasımlığa koyulmaları bu yüzden dikkatlerden kaçmamıştır.Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden CHP, aynı partilerle sözde demokrasi özde ise ihanet masasını kurmuştur.Atatürk düşmanları CHP’nin “dostlarımız” tanımlamasında kendisine böylelikle yer edinmiştir.Atatürk’ün ruhu CHP’yi terk etmiş, CHP emperyalizm ruhuna sarılmıştır.Bu açıdan bakıldığında CHP’nin hakiki suretinin ve maksadının ne olduğunun iyi bilinmesi gerekir.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türk Milleti’ni CHP konusunda; adım adım ilerlediğimiz 2023 yolunda anlatmaya ve aydınlatmaya devam edecektir.

18 Haziran 2023’te yapılacak seçimlerde Cumhur İttifakı zillete karşı sizlerin destek ve iradesiyle yeni bir tarihi zafer daha kazanacaktır.”dedi.

MHP İzmir Milletvekili  Tamer Osmanağaoğlu partisinin Ödemiş’teki düzenlenen programında konuştu. Milletvekili Osmanağaoğlu “Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla, ilkini 18 Şubat tarihinde, Bayraklı İlçemizde gerçekleştirilerek başlatılan, Adım Adım 2023, İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma temalı programlarımız kapsamında sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.  Şüphesiz Ukrayna- Rusya arasındaki geriliminin sıcak çatışmaya dönmesi, Karadeniz’in kuzeyinin de bir savaş arenası haline gelmesi, toplantılarımızı daha da anlamlı kılmakta, birliğimizi ve dirliğimizi çok daha kıymetlendirmektedir. Açık bir şekilde ifade etmem gerekir ki,Türkiye’nin sağduyulu bir tavır sergilemesinin, Açık ve şeffaf bir dış politika ile olaylara yaklaşmasının, Milli hassasiyetleri gözeten stratejilerle sürece dâhil olmasının, Kendi çıkarlarını ve güvenliğini gözetirken diğer milletlerin haklarının gasp edilmesine sessiz kalmayan duruşunun, küresel siyasete şekil veren sözde medeni dünya için de örnek teşkil etmesini umuyorum. Rusya- Ukrayna savaşıyla birlikte bir kez daha anladık ki; bazı değerler parayla satın alınamayacak kadar paha biçilemez, bazı kıymetler ise kaybedilmesi göze alınamayacak kadar önemlidir. “dedi.

Milletvekili  Osmanağaoğlu “Ten rengine göre savaş mağdurlarını sınırlarından kabul eden sözde medeni dünyanın barbarlığı, göz rengine göre kendisine sığınanlara kapılarını açıp açmama tartışmalarının yapıldığı utanç vesikası süreçlere hep birlikte şahitlik ettik. Utanarak, kızarak ve insanlık adına üzülerek.Şüphesiz bu süreç çok daha çarpıcı gerçekleri önümüze koymuştur.Milli savunma sistemlerine sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermiştir. Yerli teknolojilerimizin dünya siyasetinin dengelerini değiştirebileceğini ispat etmiştir. Bu coğrafyanın bir anlık gaflet uykusunda bile ölümcül sonuçlarla yüzleşebileceğimiz bir coğrafya olduğunu bizlere hatırlatmıştır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin; “Önce Ülkem ve Milletim” düsturuyla yıllardır ön almaya çalıştığı birçok hadisenin ehemmiyetini, yapılan fedakârlıkların anlamını çok daha iyi idrak etmemize sebep olmuştur. Bu süreç sınırlarımız içinde varlıklarını sürdüren, her ne kadar siyasi parti görüntüsü verse de, kendilerine iletilen talimatları harfiyen yerine getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan 5. Kol Faaliyet merkezlerini de ifşa etmiştir. Fırsattan istifade S- 400 Savunma sistemlerini geri verelim diyen, Ukrayna- Rusya savaşından ABD yandaşlığı propagandası için fırsat çıkaran İP’in Genel Başkanını hep birlikte izledik. Bir kez daha anladık ki onlar; Türk milliyetçiliğini, milli politikalarımızın temellerini atan kurucu iradenin çizdiği vizyonu ve Türk milletinin Türk devletine yüklediği misyonu hiçbir zaman anlamamışlar, hiçbir zaman bizden olmamışlardır.Çünkü Türk milliyetçileri; ABD emperyalizmine de Rus emperyalizmine de kökten karşıdır. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin muhterem lideri Sayın Devlet Bahçeli ve onun mimarı olduğu Cumhur İttifakı; içeride ve dışarıda yaşanan her hadiseye Ankara’nın penceresinden bakmakta, Türk milletinin çıkarları doğrultusunda adım atmaktadır. Çünkü Cumhur İttifakı; sağlam temeller üzerine kurulmuş, Türk milletinin güçlü iradesinin eseridir. Kendisini; ön ismi değişen emperyalist zihniyetlere yamamaya çalışan, onların kuklası olmak için heyecanla ayağa kalkan , hatta Türk milletine mensubiyet şuuruyla ait olamayacak kadar bize yabancılaşan hiçbir şahsiyetin veya zümrenin Türk milletinin nazarında en ufak kıymeti harbiyesiyoktur.Evet bazı sorunlarımız olabilir. Farklı etkenlerin sebep olduğu bir takım sıkıntılarla milletçe mücadele ediyor da olabiliriz. Ama bu sorunlar ve sıkıntılar hiçbir şekilde ne ekonomik ne de sosyal bir buhranın temelini oluşturmayacaktır. Buna asla müsaade edilmeyecektir.Türk milleti ile olan asırlık hesaplarını faturalar üzerinden görmek isteyen fitne operatörlerinin kirli planı asla tutmayacaktır. Türk Devletine olan kinlerini kusmak için tertip ettikleri oyunlar, yine Türk milleti tarafından bıkmadan usanmadan bozulacaktır. Dünya siyasetinde dengeler değişirken, coğrafyamızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken, önümüzdeki 100 yılın ekonomik ve siyasi paylaşımları Türk milleti yok sağılarak yapılmaya çalışırken, müstemlekeci zihniyetin beklentileri hiçbir zaman karşılık bulmayacaktır. Ne onurumuzdan, ne şerefimizden, ne tarihi haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kahraman ecdadımızın yüklendiği mukaddes sorumluluğu yerine getirmekte, Cumhuriyetimizin 100. yılında “kendi bölgesinde lider ülke” yapma gayretimizde en ufak bir ümitsizliğe düşmeyeceğiz. Hemşerimiz olmakla övünen, masmavi gözleriyle baktığı İzmir’e ilk görüşte vurulan, Gazi Paşamız Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.” hedefinden küçük de olsa bir sapma göstermeyeceğiz!

İzmir’den bahsetmişken, “ayaklarının altına cennet serilen” annesini İzmir’e emanet eden Gazi Paşa Atatürk’ün Osmanlı Subayı olarak sürgüne geldiği ve ilk görüşte sevdalandığı İzmir’imizden söz açılmışken kısaca bazı hususlara da değinmek istiyorum. Atatürk ismini sadece ihanetlerini gizlemek için kullanan,

Demokrasi terimini sadece kirli ittifaklarını perdelemek için kullanan, Cumhuriyet’in değerlerini sadece Cumhur İttifakını yıkmak için istismar etmeyi dahi göze alanlardan bahsetmemek elbette gerçekleri görmezden gelmek demek olacaktır. Maalesef bu zihniyet yani başını CHP yönetiminin çektiği 6+1’lik zillet birlikteliği, İzmir’imizin başına, tarihinde gördüğü en büyük musibetlerden birisini musallat etmiş, İzmirlinin zamanını çalan, İzmir’in kaynaklarını heba eden Tunç Soyer’i İzmirliye allayıp pullayarak servis etmiştir. Ama bugün gelinen noktada İzmir adeta Tunç Devrine geri döndürülmüştür.İzmir’in Tunç Devrinde peşkeş çekmeler hız kazanmıştır.

Bütçe sürekli açık vermeye devam etmiş, belediye şirketleri artan bir ivmeyle borçlanmaya devam etmiştir. İZSU için 50 milyon, ESHOT için 421 milyon, İZBETON için 110 milyon gibi astronomik rakamlarla borçlanma yetkisi alınmıştır. Büyükşehir Belediye Meclisi’ne parça parça gelen bu talepler, yekûne vurulduğunda karşımıza net bir iflas tablosu çıkmaktadır. Tunç Soyer; işbaşı yaptığı günden beri İzmirlileri borç batağına sürüklemeye devam etmiştir. Toplam borç 2021 itibariyle 12 milyarın üzerine çıkmıştır.

Değerli hemşerilerim sormak istiyorum: Herhangi bir belediye bu kadar borç altına girdiyse; ne düşünülür? Belki vatandaşın ihtiyaçlarını hakkıyla karşılamak için o kadar borçlanma yapılmıştır denebilir. Fakat Tunç Soyer’in ortaya koyduğu profilde vatandaşın yeri yoktur. Öğrencilere verdiği burs sözünden depremzedelere verdiği konut sözüne kadar; hiçbir vaadini yerine getirmemiştir. Tunç Soyer’e güvenen daima yarı yolda kalmıştır. Gerçi İzmir’de “yarı yolda kalmak” artık bir mecaz değil, hakikattir. Kendisinin ortaya koyduğu ulaşım politikası yüzünden insanlar mağdur olmakta, hemşerilerimiz önceden bir seferde gittiği yerlere, artık üç vasıtayla gitmektedir.İşte bu Tunç Devrini sonlandırmak için, İzmirliyi İzmir’i sevenlerle buluşturmak için de kararlıyız.Kararlılığımızın en büyük ispatı gönül kapılarımızın sonuna kadar açık olmasıdır. Çünkü Mevlana’nın dediği gibi; bizim yüreğimiz kıymet bilene emanettir. Çünkü gönül dostu Hacı Bektaş- ı Velinin dediği “İncinsek de incitmemeye” yeminliyiz. 

Çünkü “gönüller yapmaya geldim” diyen Yunus Emre gibi halimizi arz edeceğimiz, bizlere kollarını açmış bizi bekleyen büyük Türk milletine ve bizlere bu milletin mensubu olmayı bahşeden Allah’a sevdalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle muhterem Genel Merkez heyetimize bir kez daha İzmir’imize hoş geldiniz diyor, siz değerli hemşerilerime saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. “dedi.

“3 YILDA 790 TAŞINMAZ SATILDI“

MHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Soyer’in Seferihisar’daki başkanlığı döneminde bir çok taşınmazı sattığını belirten Milletvekili Kalyoncu “ Başkan Soyer en son Eşek Adasını olarak bildiğimiz adayı satmıştı. Fakat borçların hiçbirisinin ödenmediği gibi belediye personelinede para ödenmedi. Bizde sizler gibi soruyoruz bu paralar nereye gitti?. Seçim zamanında İzmir içinde benzer şeyler olacak demiştik. Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini bu konularda çok başarılı bulmuş ki Seferihisar’ı bitirdi birde İzmir’i deneyelim demiş, 3 yılda 790 taşınmazı İzmir’de sattı görev süresi boyunca bunlardan bir kısmı daire, 138 i 56bin200 metrekareden oluşan arsalardır.

Peki buralardan gelen parayı Soyer ne yaptı?. Demek ki İzmir Büyük Şehir Belediyesininborçları  katlanarak gidecek” dedi.

MHP YSK Özel Temsilcisi Kürşat Türker Ercan,konuşmasındaTürkiye’de Millet ittifakı adı verilen bir ittifak var olduğunu belirten Ercan “ Bu ittifakın milletin önüne koyabildiği ikitane somut öneri var. Yaptıkları siyaset gereği memleket çok kötü durumda, memleket batıyor, hiçbir şey düzgün yapılamıyor. Ama milletin önüne suna suna,koya koya iki tane somut öneri koyuyorlar bir tanesi hemen seçim, derhal seçim masalarda habire toplantı üzerine toplantı yapıp daha aday bile belirleyemiyorsunuz ”dedi.

MHP’nin  Ödemiş Kültür Merkezinde gerçekleşen   Adım Adım 2023 İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma toplantısına  MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, MHP İzmir Milletvekilleri Tamer Osmanağaoğlu,Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu, MHP YSK Özel Temsilcisi Kürşat Türker Ercan, MHP İzmir  İl Başkanı Veysel Şahin, İzmir Ülkü  Ocakları Başkanı Bekir Sıtkı Hastürk, MHP Ödemiş İlçe Başkanı Oktay Akıllı, Ödemiş MHP’li Partililer ve çeşitli mahalle muhtarları  yapılan toplantı etkinliğine katıldılar.

Haber : Turgay  KONURALP

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ