Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

ESAT ERÇETİNGÖZ

ESAT ERÇETİNGÖZ

15 Ağustos 2021 tarihinde yaşama veda eden halkla ilişkiler duayeni, İzmir’in ve Karşıyaka’nın simge ismi Sancar Maruflu’ unutulmadı. ‘İzmir Baba’ lakabıyla tanınan Maruflu, ölümünün ikinci yıl dönümünde Işıkkent Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı.

Sancar Maruflu’nun aile üyeleri ve yakınlarının bulunduğu anma töreninde kendisinin İzmir’e gönül veren ve İzmir için daima çabalayan biri olduğu vurgulandı.Törende konuşan Sancar Maruflu’nun Ağabeyi  Selçuk Maruflu kardeşinin adını yaşatmak için çabalayan herkese teşekkür etti.

Anma töreninde Maruflu’nun her şeyden önce insana değer veren biri olduğunu dile getiren İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Onun fedakarlığı, insan sevgisi ve vefası çok önemliydi; o hiçbir zaman yanar döner bir insan olmadı, her zaman ne ise oydu. Bizi bir yerlerden izlediğine eminim; keşke burada olsaydı da o da görebilseydi. Mekanı cennet olsun, bu dünyadaki görevini layıkıyla yapmanın huzuru içinde uyusun.”

Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Yunak, Maruflu’nun İzmir’in hafızası olduğunu belirterek, “Onunla birlikte o kadar çok etkinlik yaptık ki, yokluğunda bir parçam eksik hissediyorum” dedi.

Yarım asırlık can yoldaşı Okan Yüksel ise konuşmasında “O ölmedi İzmir’in kalbinde, İzmirlinin gönlünde hep yaşayacak” dedi.

İzmir’de 15 Ağustos 2021 tarihinde hayata gözlerini yuman” İzmir Baba”lakabıyla tanınan Sancar Maruflu  ölümünün yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Maruflu için ilk tören Ata Orman Kültürpark’ı Koruma Derneği ile Kültürpark Platformu tarafından düzenlendi. Kültürpark 9 Eylül Kapısı’ndaki Behçet Uz Heykeli başında yoğun katılımla yapılan anma törenine, Maruflu’nun yakınları ve sevenleri katıldı.

Törende söz alan Kültürpark Platformu’ndan Yasemin Sağlam, “O iyi bir kent severdi, boşuna ‘İzmir Baba’ lakabı takılmamıştı. 1982 yılıydı, ODTÜ’den mezun olduktan sonra malum darbe süreçlerinde İzmir’e geldim. Pınar Süt’te Sancar abi ile tanıştım. O Türkiye’nin duayen halkla ilişkicilerinden biriydi. Onun sivil toplum ve demokrasi mücadelesi içerisindeki konumunu çok fazla bilmiyordum. İzmir’e solcu olarak gelmiştim ama onunla ilişkimiz öyle başlamadı, mesleksel başladı. Ama birkaç yıl sonra mücadeleleri paylaşmaya başladık. En önemlisi İnciraltıKatliamı’nda yaptığımız mücadeleydi, ardından Kültürpark’ı birlikte savunmaya başladık. Çok erken yitirdik, bizlere katacağı çok şey vardı. Işığı bol olsun, ‘anısı yaşayacak’ın ötesinde öğrettikleri de yaşayacak. Buradaki ağaçları her gördüğümde Sancar abi şöyle demişti diyerek yaşamım devam ediyor” dedi.

Maruflu’nun yakın arkadaşlarından Dr. Saffet Mutluer ise, “Sancar’ı bu şekilde anacağımı hiç düşünememiştim… Onun bir defteri vardı, içine İzmir’in tanınmış simalarını, hizmet edenleri yazardı. Hiç aksatmadan neredeyse her gün bir anma törenindeydi. Sancar ile birlikte İzmir’in hafızası da kayboldu. En çok gurur duyduğu şeylerden biri Kültürpark’ın ağaçlandırma işini babasının yapmış olması, sevgili eşi Ayla’nın da fuarın yeşillendirilmesi için gösterdiği çabalardır. Bunları hep anlatırdı. Kültürpark konusunda gerçekten ansiklopedi gibiydi. İzmir’i, İzmir’in sorunlarını çok iyi bilirdi. Kültürpark’ın Sancar için çok önemli bir yeri var. Kültürpark’ın betonlaşması son günlerinde büyük bir yara idi. Sançar çok uzun uzun anlatılabilir ama kendisini tekrar rahmetle anarak, sözlerime son veriyorum” ifadelerini kullandı.

Maruflu ile çok fazla anısı olduğunu belirten Gazeteci Erkan Sevinç de, “Sancar ile çok anımız var ama o vefa adamı olarak biliniyor. Sadece insana değil, taşa, toprağa ve ağaca… Bir ağacın bile anmasını yapardı. O gerçekten bir vefa adamıydı. Çok uğurlu bir insandı aynı zamanda. Çevresindeki kişilere yaptıkları hep çok uğurlu gelmiştir. Çarşamba Toplantıları’nı da çok güzel idare ediyordu. Ciddi tartışmalar olurdu ama Sancar aynı zamanda bir denge adamıydı da. Kendisini saygıyla anıyorum, ışıklar içinde uyusun” diye konuştu.

Kültür Mahallesi Muhtarı Nilgün Güney ise, “Kendisini 2014 yılında tanıdım. Seçim sırasıydı, elini kaldırdı ‘Aferin kızım sana. Senin gibi Cumhuriyet kızlarının gelmesini istiyorduk’ dedi. Sonra bütün söyleşilerine mücadelelerine katıldım. İl Fakirler Derneği’nde de ihtiyaç sahiplerine çok fazla destek gördüm kendisinden. En son hastaneye yattığında “Seninle bir türlü Dominik Caddesi’nde bir etkinlik yapamadık” demişti. Umarım sizlerle yapabiliriz” dedi.

Gazeteci Esat Erçetingöz, “Bugün kültür sanat alanında ne yapıyorsam bunların hepsi Sancar Abi’nin bana bıraktığı miras. O İzmir’de toprağın altını da üstünü de bilen insandı. İzmir’deki Saat Kulesi’nin doğum gününü bile kutlamıştı. O geleneği şimdi ben sürdürüyorum. Kendisini sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum” açıklamasını yaptı.Son konuşmayı Okan Yüksel yaparken anlattığı anılarda katılımcılar duygu seline kapıldı.

Kültürpark’taki kapatılan hayvanat bahçesinde uzun yıllar tek başına kaldıktan sonra 2007 yılında yaşama veda eden Asya fili Pak Bahadır’ın iskeleti Doğal Yaşam Parkı’ndaki Hayvan İskeletleri Müzesi’nde yerini aldı. Pak Bahadır’ın iskeleti fillerin azalan popülasyonuna dikkati çekmek için 12 Ağustos’ta kutlanan Dünya Fil Günü’nde ziyarete açıldı.

Bir dönem İzmir’in simgeleri arasında yer alan ve 45 yaşında hayatını kaybeden fil Pak Bahadır artık sadece hafızalarda yaşamayacak. İzmir’in efsane fili Pak Bahadır, ölümünün üzerinden 16 yıl geçtikten sonra yeniden ayağa kaldırıldı. Doğal Yaşam Parkı’ndaki mezarı açılarak, bilim insanlarının gözetiminde uzman ekiplerce gömüldüğü yerden iskeleti çıkarılan Pak Bahadır’ın kemikleri birleştirildi. Yaklaşık 250 kemik, titiz bir çalışmanın ardından bir araya getirilerek Doğal Yaşam Parkı’ndaki Hayvan İskeletleri Müzesi’ndeki yerini aldı. Pak Bahadır’ın iskeleti, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından “Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi”nde bulunan fillerin azalan popülasyonuna dikkati çekmek için 12 Ağustos’ta kutlanan Dünya Fil Günü’nde ziyarete açıldı. Böylece zürafa, su aygırı, dünyanın en büyük kara memelisi olan filin ve timsahın aynı konsept içerisinde bulunan ilk müzesi de İzmir’de hayata geçirildi.

Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Hande Özyoğurtçu Gültekin, çalışmanın üç ay gibi bir sürede tamamlandığını söyledi. Müze ziyaretçilerinin karada yaşayan en büyük memeli hayvan olan filin iskeletini yakından görme imkanı yakalayacaklarını belirten Gültekin, “Ziyaretçiler, müzedeki diğer iskeletler ile Bahadır’ın iskeletini karşılaştırma imkanı bulacak. Aralarındaki farkı gözlemleme şansı elde edecek. Kafalarına takılan soruları uzmanlara soracak. Özellikle küçük yaştaki ziyaretçilerimiz hayvan iskeletleri arasındaki anatomik farklılıkları erkenden öğrenecek” dedi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Osteoarkeoloji Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedat Onar’ın da çalışmaya destek verdiğini anımsatan Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Hande ÖzyoğurtçuGültekin,  “Çıkarılan yaklaşık 250 kemik yıkandı, temizlendi. Bu kemikler tek tek ölçüldü, tartıldı. Numuneler alındı. Daha sonra rekonstrüksiyon işlemine başladık. Bu işlemler esnasında kimyasal hiçbir madde kullanılmadı. Müdürlüğümüzdeki çalışma arkadaşlarımızın emeği ve öz kaynaklarımızla çalışmayı tamamladık” diye konuştu.

Gültekin, “Uzman ekip tarafından yürütülen bu çalışma ile Pak Bahadır’ın kemikleri incelenerek soy ağacı ve ölüm nedeni hakkında verilere ulaşılacak. Çocuklar bu çalışmanın sonunda hafızlara kazınan Pak Bahadır’ın iskeletini görme imkanı yakalayacak. İzmir’le bütünleşmiş, efsane olmuş Pak Pakadır’ı tekrar insanların hayatına kazandırıyoruz.  Hayvanat bahçeleri sadece hayvanların sergilendiği yerler değil aynı zamanda eğitim merkezleridir. Eğitim merkezi yönümüzü geliştirmek için Bahadır’ın ayağa kaldırılması bizim için önemliydi” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 1964 yılında 1,5 yaşındayken Pakistan’dan Kültürpark Hayvanat Bahçesi’ne getirilen, bir dönem İzmir’in simgeleri arasında yer alan fil Pak Bahadır, eklem ve kemiklerindeki hastalık nedeniyle yurtdışından gelen uzmanların ve hayvanat bahçesi yetkililerinin yaptığı operasyonun ardından uyanamayarak 21 Temmuz 2007 tarihinde yaşamını kaybetmişti. Doğal Yaşam Parkı’na gömülen Pak Bahadır’ın ölümü tüm İzmir’de büyük üzüntü yaratmıştı.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
- 28 Kasım 2024
- 21 Kasım 2024
- 9 Ağustos 2024
- 6 Ağustos 2024
- 30 Temmuz 2024
- 25 Temmuz 2024
- 23 Temmuz 2024
- 17 Temmuz 2024
- 14 Temmuz 2024
- 10 Temmuz 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ