KOZA-DER Gölcük Gölündeki toplu balık ölümleriyle ilgili açıklama yaptı
KOZA -DER yönetim kurulu başkanı Selahattin Bağlı ve yönetim kurulu ve çevreciler Gölcük Mahallesinde bir araya geldiler.
Havzadaki en etkin çevreci kuruluş olan Küçük Menderes Havzası Koza Hareketi Derneği geçtiğimiz günlerde Gölcükte meydana gelen balık ölümleri ile ilgili bir açıklama yaptı.
29 eylül pazar günü KOZA-DER yönetim kurulu beraberinde diğer doğaseverlerle beraber göl çevresinde bir inceleme yaptılar. Basın toplantısı merkez kahvede düzenlendi.
Toplu balık ölümleri ve nedenleriyle ilgili olarak görüşlerini paylaşan KOZA-DER Başkanı Selahattin Bağlı “Geçtiğimiz günlerde yeryüzü cennetimiz Gölcük’te balık ölümleri meydana gelmişti.Ülkemizde ve bilhassa ilimizde bir benzeri daha bulunamayacak güzellikteki Ödemişin Gölcük mahallesi ve yaylasında Gölcük Gölünde meydana gelen balık ölümleri yoğunlukla iki ana olay olarak gerçekleşti ve kamuoyu gündemine geldi. Yaklaşık bir ay önce küçük balıkların ölümü ile meydana gelen olay ve bu olaydan yaklaşık iki hafta sonra yağan kuvvetli yağışın hemen sonrasında daha yaygın ölümlerin olduğu üzücü ikinci olay gerçekleşti” Dedi.
“GÖLCÜK YILLARDIR ACIMASIZCA KİRLETİLİYOR”
“Yeryüzü cennetimiz Gölcükteki bu ölümler kamuoyunda geniş yer buldu ve tepkilere sebep oldu. Zaten uzun zamandır göl etrafındaki ve gölün içindeki çevresel kirlilik doğaseverler tarafından sürekli izleniyor ve tepkilere sebep oluyordu. Balık ölümleri ile öne çıkan olayları iyi anlayabilmemiz için durum tesbiti yapmamız gerekir. Bu anlamda Gölcük ve civarındaki yaşanılan hayatın özeti ve bu üzücü olayları yaratan etkenler şu şekildedir; Kısaca bugünkü çevresel facianın SEBEBİ İNSANDIR diyebiliriz. Göl hacminin azalıp zeminin balçıkla kaplanıp yükselmesi derinliğin azalması.
Gölün kirlenmesi.Çöp,atık,gübre,işletme ve yerleşim birimlerinden gelen kimyasallar,
Tarım kimyasalları. Kanalizasyon deşarjı. Atıksu arıtma sisteminin olmaması.
Gölden zirai amaçlı su çekilmesi. Su hacminin azalması ve içindeki yaşayan canlıları beslemeye yetmemesi. İçinde yaşayan canlılara yetecek alt su limitinin altında bile sulama suyu verilmeye devam edilmesi.Gölün sulak alan vasfının korunmaması ve tam tersi büyük zarara uğratılması. İmar planı,Betonlaşma,NüfusArtışı.Gölcük Ekosistemini korumak için yetkili kurumların neredeyse hiçbir şey yapmaması,bu çevre faciasının gelişini adeta seyretmesi.Küresel iklim değişikliği sonucu kuraklığın gölleri kurutması.İklimsel etki.
Kontrolsüz Balıkçılık..Ciddi ve devamlı bir denetimin olmaması.En son toplu ölümlerde ise yağan yağmurun çevredeki toksinler zirai ilaç gübre hormon ilaç ve atıkların göle taşıması ve dar bir yaşam alanında nefes alamayan canlıların bir de toksik etkiye maruz kalması.
Kontrolsüz düzensiz kirletici piknikçilik. Gölün içinde bu çevresel etkenlere bağlı olarak gelişen kimyasal durum. Azotun Nitrat, Nitrit ve Fosforun vb. artması,
Oksijenin azalması. Balıklara yetecek oksijen kalmaması.da faktördür.” Dedi.
“GÖLCÜK EKOSİSTEMİNE VERİLEN ZARARLARIN ORTADAN KALKMASI GEREKİR”
“Gölcükteki faciayı yaratan etkenler ana başlıkları ile belli. Bu üzücü olayların bir daha yaşanmaması için yapılacaklar da bu etkenlerin ortadan kalkması. Yani Gölcük Ekosistemine Verilen Zararların Ortadan Kalkması gerekir. Ayrıca çözüm zorlu ve uzun bir süreç. Bir çok kurumun görevi aynı zamanda bu yapılacaklar. Bu çevre faciasının oluşması bir çok kurumun ihmalkarlığı ve insanımızın kirletme kültürüdür. Kısaca ana başlıkları ile öncelikli yapılacaklar:
2 yıl önce korunacak sulak alan ilan edilen gölcüğü korumak için ilgili müdürlüklerin gerekli tedbirleri alması. Dsi,Orman,Çevre şehircilik vb. müdürlükleri üzerine düşen görevleri ivedilikle yerine getirmeli.
Göl etrafında yerleşim birimleri ve işletmelerin atık sularının Atık su arıtma tesislerinden geçirilerek suyun göle verilmesi sağlanmalı. Bir an önce Atık su Arıtma Tesisi Kurulmalı.
Ovadaki tarım arazilerinin sulamasında göl suyunun kontrollü verilmesi. Su hacminin belirli bir seviyenin altına inmesine izin verilmemeli. Gölün dibine çöken toprağın ve dolgunun yıllar içinde alınıp göl derinliği ve hacminin genişlemesinin sağlanması. Gölün daha fazla su tutmasının sağlanması. Alınan toprak bir çok alanda değerlendirilebilir. İlçe Tarım ve Belediyenin sürekli denetim yapması.
Kolluk kuvvetlerinin(Zabıta ve Jandarma)sürekli olarak göl kenarını, avcıları ve etrafındaki işletmeleri denetlemesi uyarması bilgilendirmesi. Gölcük yaylasında yapılan tarımsal faaliyetlerin biyolojik doğal yöntemlerle yapılması ve bunun desteklenmesi. Kimyasal destekli ve çevreye zarar veren üretim yöntemlerinin yasaklanması kısıtlanması.
Göl çevresini dışsal faktörlerden korumak için yeni bir çevre düzeni oluşturulmalı. Piknik alanları kontrol altına alınmalı.Doğa Koruma ve Milli parklar Genel müdürlüğü tarafından Gölcük Gölü 30.12.2022 tarihinde “Mahalli öneme sahip Sulak alan”ilan edildi.
Ayrıca Gölcük kendisi has bir Ekosistem.Dağ,Ovası,Gölü ile, Kanatlı,memeli,sürüngeniile, Ağacı taşı toprağı suyu ile mükemmel bir dengeye sahip. Bugünkü yaşam Sürdürülemez.
Gölcük Acilen Kurtarılmalı” Dedi.
Haber : Turgay Konuralp