Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

GÜNDEME DAİR…

cengiz

cengiz

Face’de bizi ikiye bölünce dikkatimi çekmişti.Sonra konuya gazeteler de, aynen televizyonlar gibi değindi.Sağlık Bakanı bile kibar bir şekilde ‘olmaz böyle şey!’ dedi.Yani birden bire Korona Virüs’ü tartışmayı bıraktık ve ‘Ercüment Ovalı’yı tartışmaya başladık.Ovalı denilen kişi bir doktor ve daha da ilerisi bir profesör.

Okuduklarımdan, duyduklarımdan anladığım şu.Bu kadar doktorun ve ilaç uzmanının olduğu bir ortamda  Roche’un çok bilinen bir ilacını, kendi bulmuş gibi sunmuş!Birçok kişi gibi ben de Ercüment Ovalı’yı hiç tanımam.

Fiziksel hayatta karşılaşmışlığım da yok.Adını da doğrusu ancak “Korona Virüs” konuşulduğu son günlerde duydum.Adını hatırlamasam da fotoğrafından ‘O mu?’ diyebilirim…Söylendiğine göre; Ülkemizin 2006 yılında ilk kök hücre ve gen laboratuarını açan kişimiş.

GURURLANMIŞTIK

Bu tweete baktığımda, ben de ilk etapta hoca ve ekibinin daha önceki bir tweetinde yazdığı ilacı bulduğu izlenimine kapıldım.Bir anda binlerce kişi, ‘Amerika’nın, Çin’in, Avrupa’nın yapamadığını Türk bilim adamı yaptı!’ diyerek yorumlar yazdı.

Gurur verici bir tablo idi..Mutla ve memnun olmayanımız yoktur, herhalde…

Ama o da ne?

Bu kez, yağmur gibi (hem Whatsapp’dan hem de Twitter’dan) ‘Bu ilaç sRoche’un Dornaz Alfa’  ilacı mesajları gelmeye başladı.Bir insan ‘meşhur’ olmak için böylesine büyük bir hata yapabilir mi?Ya aklını yemesi lazım, ya da bizim aptal olduğumuzu düşünmesi…Ya da bizler gibi evde sıkılınca, böyle bir yola başvurdu..

‘Beni neye sağlık programlarına çağırmıyorlar!’ diyerek böyle bir yolu seçti.

Olabilir mi?Olur!Çünkü örnekleri çok…Yeniliyorum;Bir hoca çıkacak,  bu kadar kişinin içinde Roche ilacı için ‘benim’ diyebilecek?Belirtildiğine göre:Ovalı bunu yapmadı.Kendi araştırmaları içinde buldukları sonuçlardan birini, yani mevcut bir ilacın işe yaradığını söyledi ve vakit geçirilmeden klinik testlerin yapılması uyarısında bulundu.

Şimdi etrafta ‘23 Nisan’da bekliyoruz bakalım!’ lafları görüyoruz!

Dünyanın umutsuzca aradığı bir ilaç ve aşı, tek denemede, 3 denemede, 5 denemede ya da 2 günde mi bulunacak?

Herkes bangır bangır yazıyor çiziyor.

‘18 aydan önce aşı bulunamaz’ diye.

Bulmak için araştırılıyorsa, biz yolun başında ya da yarısında “hah bak bulamadın işte” filan mı diyeceğiz?

Hocanın tweetinde dediğini biliyor olacağız ama 5 konuda araştırma yaptığını atlayacağız.

Anlaşılan Türk aydınlar arasında ‘Tecahül-i Arif’ sanatı yaygın.

Sağlık Bakanı dünkü tartışmalara konusunda şunları söyledi;

‘Biz bu topraklara aidiyet içinde olan, insanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Yayın, araştırma ve çalışmanın nasıl yapıldığı da çok iyi bilinir. Klinik araştırma için bu çağrımıza cevap verilebilirdi.

İlaç ve aşı işi hem milli, hem stratejik bir iştir, sosyal medya üzerinden yapılmaz.

Uluslararası firmanın ilacı umutlar tüketilerek ifade edilemez.’

Sağlık Bakanı’nın açıklaması tabii ki, her konuda olduğu gibi bizi böldü demeyeyim ama Ovalı taraftarlarını üzmüş gibi görülüyor:

Dedikleri şu:‘Bilim Kurulu’nda bu ülkenin ilk kök hücresini kuran Prof.Dr.Ercüment Ovalı neden yok?Bazı konularda daha çok işbirliği yapılmalı.

Halkla İlişkiler Hatası!..’Tabii bu arada Ercüment hocaya da tavsiyeler var:

‘Sosyal medyada yazıyorsanız, dikkatli olmak lazım.Çünkü karşınızdaki insanlar Sizin kadar bu işleri bilmiyor (araştırma nasıl yapılır, siz neyi araştırıyorsunuz vsvs dolayısıyla ne demek istediğinizi tüm ayrıntısı ile vermezseniz yanlış yorumlanır) Bilenler içinde de –bu olayda görüldüğü kadarıyla–  hata yapmasını bekleyenler var!’Söyledikleri şu:‘Salgın Bitti mi?

Salgını Bırakıp Saldırıya Geçtik?Biz salgının ortasındayız.Tepeye ulaştık mı?

Düzleşme başladı mı?Acaba artış sürecek mi?Doğru tedavi nedir?

Bunları tartışmamız lazım ama neyi tartışıyoruz;“vayyyyy Ovalı Roche’un ilacını söyledi”. Harika, şu ‘Okumuşları görünce afakanlar basıyor’ diyen rektör vardı ya [ tuhaf karşılamıştım ama adam haklı mı ne!!’Ben de bu örneği verenlere şaşıyorum…Şu örnek daha güzel olabilirdi:

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR”DA EN İYİ TASARIMLARI ÖDÜLLENDİRECEK

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla düzenlediği Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, Covid-19 salgını nedeniyle 12-13 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.“Elektrikli Araçlar” temasıyla Bursa Uludağ Üniversitesi’nde düzenlenecek etkinlikte, genel tasarımdan yazılıma kadar ülke ve bölgeler için farklılık yaratacak özgün ve yenilikçi projelere toplam 250 bin TL ödül verilecek. Dereceye girenlere ayrıca yurtdışında eğitim ve İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezinde projelerini geliştirme imkanı da tanınacak.

Sektör profesyonelleri, akademisyenler, Ar-Ge-Teknopark çalışanları, tasarımcılar, girişimciler, serbest çalışanlar ve öğrencilerin katılımına açık olan yarışmaya, 18 yaşını tamamlayanlar başvurabilecek. Bireysel ve ekip olarak katılımın mümkün olduğu yarışmada, başarılı proje sahiplerine toplam 250 bin TL ödül verilecek.

BİRİNCİYE 70 BİN ÖDÜL VE YURT DIŞI EĞİTİM HAKKI

Yarışma takvimine göre, başvurular online olarak 18 Eylül tarihine kadar yapılabilecek. Online jüri değerlendirmeleri 18-23 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Ödül jürisinin 14 Ekim’de toplanacağı yarışmada, ödül töreni ise 12-13 Kasım tarihlerinde Bursa Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Yarışmada kazananlara toplam 250 bin TL ödül dağıtılacak. Yarışmanın birincisi 70 bin TL, ikincisi 60 bin TL, üçüncüsü 50 bin, dördüncüsü 40 bin TL ve beşincisi de 30 bin TL ödül alacak. Dereceye girenler Ticaret Bakanlığı desteğiyle iki yıl süresince yurtdışında eğitim görmeye hak kazanacak. OİB, ayrıca nakdi ödüllere ek olarak dereceye giren projelerin İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde kuluçka merkezinde geliştirilmesine de destek olacak.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ