Merhaba kıymetli okurlarım bu makalemde sizlerle gelmiş olduğumuz bu zamanın bizlerden neler götürüp bizlere neler yaşattığını paylaşacağım.Ne kıymetliydi eskiden İnsan, ne güzel günlerdi eski günler, birbirine selam vermeden almadan geçmeyen insanlar vardı.
Önce İnsan başkasını kıskanmayla başladı öz değerlerini yitirmeye…
Selam verdiği birisinin üzerindeki kıyafete ne güzel diyorken onun üzerinde güzel durmamış demeye başladı artık söze onda var bende neden yok geldi arkasından göz koydu en mahrumiyetine bile başkasının ve bunu kendine en doğal hak saydı ve saydırdı.Ağlıyordu insanlık aslında içten içe için için ama farkında değildi kimse yaşananlar öylesine sırayla normalleştirilmiştiki ne madur sesini çıkardı nede madur eden sesini kesti azdıkça azdı insanoğlu.
Ben merkezli olmuştu artık herkes sağ göz görmüyordu sol gözü sanki herkes ölüydü ve dünya bir mahşer yeri gibiydi.Doğa harikası dünyanın aslında çivisi çıkmamıştı çivinin çakıldığı duvarını yıktılar.Her yer çok kalabalık her yerde insanlar vardı ama insanlık yoktu artık. Ne kadar vahim hıçkırarak ağlayacak halimize haykıra haykıra kahkahalar atıyorduk mutsuzluk huzursuzluk içinde neşeyle.Dengeler bozulmuştu bir kere artık konuşması gerekenler susmuş susması gerekenlerin konuştuğu bir zamana gelmiştik malesef.Söylenecek o kadar çok şey varken susmak iyi geliyordu haklı olan insana, Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır sözü ağlıyordu sanki.Allah herkese bu zamanın insanı olmayı değil dayanıp direnip doğru insan kalabilmeyi nasip etsin. Zorluklar imtihandır her imtihanın içinde bir kolaylık vardır, Yeterki siz doğru yolda ilerleyin mükafatı kısa zamanda değil uzun zamanda kalııcı olarak gelecektir..Sabır yenilmişlik değil zaferdir.Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.