KÜLTÜR ve TURİZM DEYİNCE AKLA GELEN YERLERDEN BİRİ
Hakkâri gizemdir, Hakkâri zorluktur, Hakkari tutkudur anlayana bilene…Anadolu’nun doğu köşesinde kalan Hakkâri, bölgenin dağlık ve engebeli coğrafyalarından birini teşkil etmektedir. Bu nedenle “Hakkari’ye Dağların Kenti” denir. Cilo’da doruklar erişilmezliğin keyfini sürerken; vadilerden akıp gelen sularla sürekli beslenen Zap Suyu, Hakkari topraklarını bir baştan bir başa akar gider zamana inat bazen durgun, bazen yorgun, bazen de coşkun… Hakkâri’de doğa, tarih, kültür ve turizm denince, geçmişten günümüze zihinlerde birtakım sıkıntılar beliriverir onca güzelliklerine rağmen. Bunların başında insanımızın Hakkari’yi iyi algılayamamasından kaynaklanan imajı ile ilgili olumsuzluklar gelmektedir. Bunun nedeni Hakkâri insanını, coğrafyasını,tarihini, sosyal dokusunu, aşiretlerini, kültürünü, sanatını ve mimarisini yeterince tanıyamamaktan kaynaklanmaktadır. İlin geri kalmışlık algısına ve birikmiş sorunlarına son yıllarda bir de terör ve kırsal kesimden göçler eklenmesiyle sıkıntıların arttığı gözlemlenmektedir. Son yıllarda gerçekleştirilen gerek alt yapı ve gerekse insana yapılan yatırımlar noktasında belirli mesafelerin alındığını da ifade etmek gerekiyor. Bu bağlamda en somut gelişmeler Hakkâri’ye bir üniversitenin açılmış olması, Yüksekova’ya havaalanı yapılıyor olması gibi yatırımlar, ileriye dönük umutların yeniden yeşermesine imkan sunacakmış gibi gözüküyor. Bütün bu beklentilere ve eksikliklerine rağmen, bu kitap mevcut potansiyeli harekete geçirmeye yarayacak ve bu yöndeki çalışmaları artıracaktır. Anadolu’nun güneydoğu köşesinde yüksek dağlar ve vadilerden oluşan Hakkari bölgesi, tarih boyunca bir medeniyete ev sahipliği yapmış olmasına rağmen, kırsal alandaki daha çok köy yerleşmeleri şeklinde gelişen dağınık doku, kentleşme olgusunu engellemiş gözükmektedir. ‹llin dağlık ve engebeli bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen, üzerinde zengin bir kültürel miras barındırmaktadır. Hakkari,soyut ve somut kültürel mirası kadar farklılıkları ile özgün bir yapı göstermektedir. Hakkari’nin tarihsel olarak geçmişi daha çok Ortaçağ ve Osmanlı dönemi ağırlıklı olarak gelişmektedir. Hakkâri, tarih boyunca büyük medeniyetlerin uzağında kalmış bir coğrafyadır. İlkçağlardan Ortaçağ’a kadar bu durum hiç değişmemiş; güç coğrafi koşullar ulaşımı ve yerleşmeleri zorlaştırmıştır. Daha çok köy yerleşmeleri şeklinde gelişen dağınık doku, kentleşme olgusunun gerçekleşmesini engellemiş gözükmektedir. Bir de göçebelik ve buna bağlı hayvancılık, kültürün yerel özellikler taşımasına neden olmuştur. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, kültürel dokuyu belirleyen iki önemli unsur göze çarpmaktadır. Bunlar İslam ve Hıristiyanlıktır. İslam kültürünü belirleyen mimari, şiir ve her türlü kültürel birikim Osmanlı Devleti’nin bölgede hâkimiyetini kurmasından sonra gerçekleştiği gözlemlenmektedir. Çoğunluğu Hakkâri Beyleri ile Müslüman Kürt halkının ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Bu süreç, 16. yüzyılın ikinci yarısından başlamakla beraber, 18. ve 19. yüzyıllarda artış göstermektedir. Daha çok dini ve sivil yapılarla mezar taşlarından oluşmaktadır. Çölemerik (bugünkü il merkezi), Çukurca ve Şemdinli bu eserlerin görüldüğü başlıca merkezlerdir. Bütün bu yapıların mezar taşları dışında ortak bir tipi temsil etmedikleri anlaşılmaktadır. Hıristiyan kültürünü çoğunlukla Nesturiler teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra Ermeniler de az da olsa yörede varlık göstermişlerdir. Nesturiler Hıristiyanlıkta diofizit olan bir gruptur. Bunlar Hz. İsa’nın hem insan ve peygamber hem de tanrı kelamı olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle Efes konsilinde aforoz edilmişlerdir. Geçmişte, Hakkâri’nin dağlık coğrafyasında yoğunlaşarak kabileler şeklinde yaşayışlarını ve varlıklarını sürdürmüşlerdir. Hem bölgesel hem de kabile adları örtüşmekte; bunların başlıcalarını Dez, Cilo, Baz, Tiyari ve Thoube teşkil etmektedir. Vadilere de adını veren bu Nesturi yerleşmelerine tanıklık eden köy yerleşmelerinde birçok kilise ve manastır günümüze ulaşmıştır. Halen sağlam dBu kitap, Hakkâri’nin değişik yönlerini ele alan bir çalışma olup, yedi bölümden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla; Hakkari’nin Coğrafi Özellikleri, Hakkari Tarihi, Hakkari’de Nüfus ve Yerleşme, Hakkari Ekonomisi, Hakkari İlinde Turizm, Hakkari Kültürü, Hakkari’nin Mimari ve Sanat Mirası ve Hakkari’de Yetişen Ünlüler gibi ana başlıkları kapsamaktadır. Hakkâri ili, her birisi kendi alanında akademisyen ve uzmanların yayına hazırladığı, kaynak niteliğinde bir kitaba kavuşmuş olacaktır.