HOŞAP
Hoşap, Van Gölü’nün güneydoğusunda yüksek dağlarla çevrili bir plato üzerinde, aynı adı taşıyan suyun kenarında kurulmuştur. Bugün Van’ın Gürpınar İlçesi’nin nahiye merkezlerinden biri durumundaki Hoşap’ın adı “Güzelsu” olarak değiştirilmiştir. Eski ihtişamını kaybetmesine rağmen geçmişteki canlılığını kale ve diğer eserler sayesinde bir nebzede olsa yaşatan Hoşap, Urartu’dan beri Van-İran arasında ulaşımı sağlayan ana yol üzerinde yer alması nedeniyle daima önemini korumuştur.
Yavuz Sultan Selim’in 1514’deki Çaldıran Zaferi’nden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurmaya çalıştığı birliği, 1548’de Kanuni Sultan Süleyman II. İran seferi sırasında sağlamıştır. Bu sırada Osmanlı Devletine tabi olan, aşiretlere dayalı mahalli beylikler, yeni kurulan Van ve Diyarbakır Eyaletlerine bağlanarak bulundukları yerleri birer sancak merkezi olarak yönetmeye devam etmişlerdir.
Osmanlı Devlet yönetimindeki bazı prensipler gereği, Hoşap, yine MahmudiBeyleri’nin idaresine bırakılmıştır. 1548’den sonra Osmanlı Devletine tabi olan Mahmudi Hükümeti ve beyleri İran’la yapılan savaşlarda büyük yararlılıklar göstermişlerdir. XVI. yüzyıl ortalarına kadar Yezidi olan Mahmud aşireti mensuplarının daha sonra Sünni ve Şafii mezhebini kabul etmeleriyle dini ve sosyal yapılara ihtiyaç duyulmuştur. Bunun sonucunda Mahmudi Beyleri cami, medrese, köprü, han gibi eserler yaptırmışlardır.
Hoşap’ta MahmudiBeyleri’nden kalma başta kale olmak üzere, medrese, türbe, han ve köprü gibi mimari ve tarihi önem taşıyan eserler yer almaktadır. Osmanlı Devleti’nin bu beylere siyasi, ekonomik ve idari bakımdan önem ve imtiyazlar vermesi neticesinde bu eserler, XVI. yüzyıl II. yarısı ile XVII. yüzyıl içerisinde yaptırılmıştır. Bu eserler üzerinde yeterli araştırma yapılmaması Osmanlı sanatı ile bağıntılarını ortaya koyamamıştır. İşte bu kitapta, yapıların Osmanlı mimarisindeki yerinin tesbiti ile bölgesel etkiler göz önünde tutularak diğer yapılarla farklı ve benzer yönleri ortaya konmaya çalışılacaktır. Bölgenin ve eserlerin tanıtılmasında yararlı olacağına inandığım bu çalışma ile, bazı konularda ilgililerin dikkatini çekerek bunların korunmasına yönelik faaliyetlere hız kazandırılmış olacaktır.Hoşap ve Mahmudi Beyleri hakkında bilgi veren en önemli kaynak Şerefname’dir. Şerefname, XVI. yüzyıl sonlarında Bitlis’te hüküm süren Şeref Han tarafından Farsça olarak yazılmış ve 1597 yılına kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Beyler’in durumları anlatılmıştır. Şerefname’den başka bazı yerli ve yabancı seyyahlar Hoşap ve MahmudiBeyleri’nden bahsetmişlerdir. Bunların başında Evliya Çelebi gelmektedir. Evliya Çelebi’den önce 1548’de Kanuni Sultan Süleyman’ın II. İran Seferi’ne katılan Matrakçı Nasuh, sadece “Kale-i Mahmudi” olarak Hoşap’dan bahsetmektedir. 1655 yılında Van’dan Tebriz’e giderken Hoşap’a da uğrayan Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Hoşap Kalesi ve Mahmudi Beyleri hakkında bilgiler vermektedir. Bunlardan başka Fransız Seyyah AmedéeJauberte 1821 yılında Paris’te yayınlanan 1805 ve 1806 yıllarına ait “Voyage en Armenia et en Perse” adlı eserinde; Hoşap’tan, “kudretli bir beyin oturduğu kalenin eteklerinde yer almaktadır.” diye bahsetmektedir.
Hoşap’ta bulunan tarihi eserlerden kale, 1911 yılında bölgeyi dolaşan Alman Araştırmacı W. Bachmann’ın “KirchenundMoschen in ArmenienundKurdistan” adlı kitabında kısaca tanıtılmış ve fotoğrafları yayınlanmıştır. Bundan başka kale, N.Sevgen’in “Anadolu Kaleleri”, Goodwin’in “A History of Ottaman Architecture” adlı kitaplarında; A. Saim Ülgen’in “Hoşap (Mahmudi) Kalesi”, C. Zor’un “Hoşap Kalesi” adlı makalelerinde, Emel Atsız’ın Van (Erciş, Gevaş, Hoşap) Türk Mimari Eserleri adlı lisans tezinde köprüyle beraber tanıtılmıştır. Kaleden başka köprü; C. Çulpan’ın “Türk Taş Köprüleri”, G.Tunç’un “Taş Köprülerimiz” adlı kitaplarında, türbeler de O.C. Tuncer’in “Anadolu Kümbetleri” III.’de yer almaktadırlar. Ayrıca Hoşap’ta kale, medrese ve köprüde bulunan kitabeler, C. Yazıcıoğlu tarafından “Van’ın Tarihi Kitabeleri” adlı kitabında yayınlamıştır.Hoşap’ta kale, köprü ve türbeler dışında medreseler ve han bugüne değin hiçbir yayında yer almamıştır. Yukarıda bahsedilen yayınlarda kalenin ve köprünün kitabeleri eksik ve yanlış olarak okunmuştur. Yapılardan kaleye ait bir kroki ile türbelerin plan ve kesitleri bulunmaktadır. Kale, Medrese, han ve köprünün çizimleri yapılmamıştır.Hoşap’taki mimari eserlerle ilgili çalışmaların ilk aşamasını doküman ve kaynakların toplanması oluşturmuştur. Bu aşamada Vakıflar Genel Müdürlüğü, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ankara ve İstanbul’daki Üniversiteler ve kütüphanelerde literatür ve arşiv taraması yapılmıştır.
İkinci aşamada, Hoşap’a gidilerek kalenin ve diğer eserlerin tek tek ölçüleri alınmış, ayrıntılı olarak fotoğrafları çekilmiştir. Hoşap kalesinden, içkalenin 1/400 ölçekli planı ile beraber, giriş ünitesi, seyir köşkü, harem, selamlık, camii, medreseler, han ve köprünün 1/100 ölçeğinde, fırın, mescit ve türbelerin 1/50 ölçeğinde planları çıkarılmıştır. Ayrıca 1/10.000 ölçekli topoğrafik haritada kale ve diğer eserlerin yerleri gösterilmiştir. Kitabeler, yeniden ele alınarak eksik olan ve yanlış okunan kısımlar düzeltilmiştir.Bu çalışmada Hoşap’ın coğrafi durumu ve tarihçesi verildikten sonra katalog düzeni içerisinde yapıların tanıtılmasına geçilmiştir. Yapılar katalogda; yeri, tarihçesi ve yapının tanıtılması alt başlıkları ile incelenmiştir. Kalenin yeri ve tarihçesi verildikten sonra genel, dışkale yapıları, içkale ve içkale yapıları adı altında tanıtımı yapılmıştır. Kitabeler, ayrı bir başlık altında metni, türkçe okunuşu ve anlamıyla birlikte verilmiştir.Değerlendirme ve karşılaştırma kısmında ise yapılar, plan yapı elemanları, süsleme ve malzeme açısından birer birer ele alınmıştır. Yapıların Osmanlı mimarisindeki yeri bölgedeki ve merkezdeki çağdaş yapılarla karşılaştırılarak ortaya konmaya çalışılmıştır.Bu çalışmanın sonunda konuyla ilgili bir bibliyografya ile çizim ve resim listesi verilmiştir. Çizim ve resimler levhalar halinde sonuna eklenmiştir.