Bugünkü kalenin kurulduğu yerde önceleri bir Urartu askeri tesisinin bulunduğu kabul edilmektedir. adlarıyla da anılmaktadır. 80 Tesisin, Van’dan başlayıp, Gürpınar Ovası ve Çavuştepe Kalesi önlerinden geçip, Hoşap Suyu Vadisi’ni takip ederek Zab Başı ve Kelişin üzerinden Urmiye Gölü’nün güney kıyılarına ulaşan Urartu güneydoğu ordu yolunu korumak amacıyla kurulduğu sanılmaktadır. Kale’nin Urartu’dan sonraki Bizans, Vaspurakan, Abbasi, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi dönemlerindeki durumu tarihi kaynaklardaki bilgilerin yetersiz olması nedeniyle tam olarak bilinememektedir. Bu tesise ait günümüze hiçbir temel ve yapı kalıntısı ulaşmamıştır. Yalnız Urartu dönemi özellikleri gösteren kayaya oyulmuş basamak şeklinde duvar temel yuvaları ile kalenin giriş kapısında kullanılmış bazalt taş blokları ve kör pencere bulunmaktadır. Kale, Osmanlı Devleti’ne tabi Mahmudi Beyleri tarafından yaptırılan şekliyle günümüze ulaşmıştır. İçkale giriş üzerinde kalenin yapım tarihini veren kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabeden kalenin Mahmudi Süleyman Bey tarafından 1052 (1643) tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Hoşap Kalesi’nden, Matrakçı Nasuh’un 1548-1549 yılı Kanuni Sultan Süleyman’ın II.İran Seferinden dönüşte “Kale-i Mahmudi”olarak uğradığı yerler arasında adından sözetmesi83;1643’den önce bir kale yapısının mevcut olduğunu göstermektedir.Evliya Çelebi’nin kaleyi Süleyman Bey’in büyüttüğünü ve yeni binalar yaptırdığını belirtmesi;84 bunu doğrulamaktadır. Buna rağmen kalenin 1643’den önce mevcut olan kısımlarını belirlemek güç görünmektedir. İçkaledeki harem ve selamlıkta yeralan ve XVII. yüzyıl özellikleri gösteren süslemelerle inşa kitabesi bir paralellik göstermektedir. Hoşap kalesini ve yapılarını -giriş burcu hariç- Ermenilere maleden görüşler bulunmaktadır.Mahmudi Hükümeti’nin merkezi olan Hoşap’taki kalede Mahmudi Beyleri XIX.yüzyıl ortalarına kadar oturmuşlardır. Kale, birisi Mehmet Emin Paşa tarafından 1650 tarihinde Fakat kalede gerek süslemeleri ve gerekse mimari durumları ile Ermenilere ait olabilecek herhangi bir yapı veya kalıntı mevcut değildir.; diğeri Müşir Osman Paşa tarafından 1839 tarihinde olmak üzere iki defa muhasara edilmiştir. Müşir Osman Paşa’nın kalenin askeri ehemmiyeti hakkında padişaha sunduğu raporu bulunmaktadır.Hoşap kalesi, XIX. yüzyıl ortalarında terkedilmiştir. Bundan sonra eşkiyalar tarafından soyulmuş ve özellikle köylüler tarafından ahşap kısımları sökülerek götürülmüştür.Kaleyi yaptıran Süleyman Bey’in isminin ve yapım tarihinin geçtiği kitabe; kapı açıklığının üzerinde üçlü kemer şeklinde sona eren yuvarlak silmeli çerçeve içerisindedir. Kitabe, siyah bazalt taş üzerine, üç satır halinde altı mısra olarak, Farsça yazılmıştır. Kitabenin metni şöyledir.. Yapının Tanımı 1.4.1. Genel Kale, Hoşap suyunun kenarında yükselen sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulmuş içkale ile bunun kuzeyinde üç yönden kuşatan dışkaleden meydana gelmiştir. İçkalenin kurulduğu tepe güneyden ve doğudan dik, kuzeyden meyilli bir arazi yapısı göstermektedir. Dışkale de kuzeyden ve güneyden meyilli çukurlaşan bir dere içerisindedir İçkalenin kuzeyinde kavisli şekilde doğu, kuzey ve batı yönlerden sur duvarlarıyla çevrilmiştir. Sur duvarları batıdan ve doğudan güneydeki içkale beden duvarları ile birleşmektedir. Sur duvarlarından doğudaki ve kuzeydeki izlenebilmekte, batıdaki ise tamamıyle yıkılmış durumdadır. E. Çelebi dışkale için “Burası aşağı dere içerisindedir. Etrafı havaleli olup, batı tarafı Hoşap nehridir. Alçak duvarlı kırk kuleli, iki kapılı ve hendeksizdir. Bin adım çevre uzunluğundadır. İçinde sekizyüz kadar ev, bir han bir hamam ve birkaç dükkan vardır. Başka bina yoktur.” demektedir.Doğu sur duvarı, içkalenin kuzeydoğu köşesindeki burcun 930 m. gerisinde kayalardan başlamaktadır. Kuzey-güney istikametinde uzanan duvar, toplam 379.40 m. uzunluğundadır. Duvarın güneyden itibaren ortadaki burca kadar olan 175 m.’lik kısmı yıkılmıştır. Temel seviyesinde kalan kalıntıları izlenebilmektedir. Ortadaki burç daire planlı içten açıktır. Burç 8.00 m. çapında, dıştan 2.50 m.’si taş duvar, 9.70 Bugün içerisinde bir cami kalıntısı ile 30-40 kadar köy evi yer almaktadır .Dışkalenin sur duvarları genelde engebeli ve eğimli bir arazi üzerinde yer aldığından düzgün bir plan göstermemektedir. arazi yapısına uygun sıkça köşe ve kavis yapmaktadır. Batı sur duvarının tamamı ile doğu sur duvarının büyük bir kısmı yıkıldığından üzerlerinde açılmış kapıların durumu bilinmemektedir. E. Çelebi’ninde belirttiği üzere doğu ve batı taraflara açılmış iki kapıdan giriş sağlanmaktaydı. Sur duvarlarının tahkimatını güçlendiren üç burç günümüze ulaşmıştır. Burçların biri doğuya, diğeri kuzeybatı köşede, üçüncüsü de batıda yer almaktadır. Ayrıca kuzeydoğu köşede sur duvarlarının dışında bir gözetleme kulesi daha bulunmaktadır.Kuzeybatı köşede yer alan burç, içden 9.00 m. çapında, daire planlıdır. Duvar kalınlığı, 2.70 m. yüksekliği içten 6.50 m., dıştan 10.00 m.’dir. Moloz taş örgülü duvarda altta daha iri blok taşlar kullanılmıştır. Taş duvarın arasında 0.70 m. genişliğinde balık sırtı örgüyle bir hatıl dolaştırılmıştır. Toprakla dolmuş burcun içerisinde nişlere yer verilmiştir. Burcun kuzey sur duvarı ile birleştiği kısım yapılmıştır. Burcun içerisi tamamıyle toprakla dolmuştur. Burcun bağlandığı sur duvarları iki yandan da yıkılmış vaziyettedir (R.: 6-7). Burçtan sonra sur duvarları iki yerde yıkılmış olmasına rağmen sağlam bir şekilde kuzeydoğu köşeye kadar devam etmektedir. Sur duvarın kalınlığı 1.80 m. -3.20 m. arasında değişmektedir. Moloz taş örgülü duvarların kaplamaları yer yer sökülmüştür. 3.60 m. – 5.20 m. yüksekliğindeki duvarlar, altta moloz taş, üzerinde batla örülmüştür. Kuzeye doğru yamaç oluşturacak biçimde arazi dikleştiğinden duvarların üst kısmı basamak şeklinde kademelenme yapmaktadır . Doğu sur duvarı kuzey duvarıyla birleştiği kuzeydoğu köşede burç şeklinde iki kavis yapmaktadır. Bu kavislerden doğudaki içe doğru yelpaze biçiminde genişlemekte, batıdaki yarım daire plana daha yakın görünmektedir. Dıştan iki kavis yapan köşe, içten 19.70 m. uzunluğunda bir duvarla kapatılmıştır. Kavislerin altta moloz taş, üstte batla yapılmış duvarları; 2.60 m. – 3.50 m. arasında değişen yükseklik göstermektedir (R.: 10). Kuzey sur duvarı içten ve dıştan yaklaşık 40 m. – 50 m. yüksekliğindeki kayalık bir sırt üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Doğudan batıya doğru meyilli bu sırttaki sur duvarları 247.50 m. uzunluğunda kuzey batı köşedeki burca kadar devam etmektedir. Sur duvarları batı tarafa doğru yer yer yıkılmakla beraber genelde sağlam kalmıştır. 2.40 m. kalınlığındaki duvarlar, dıştan 1.40 m.’si taş duvar, üzeri batla yapılmış 5.00 m. – 6.00 m. arasında değişen yüksekliktedir. İçten 1.40 m. genişliğinde seyirdim yerine sahip sur duvarı, mazgallı ve dendanlı barbata ile son bulmaktadır. Barbata kısmının mazgal üst kısımları eridiğinden oralarda açıklıklar oluşturmaktadır. Bunlar uzaktan dendan şeklinde