GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİRGİ
Birgivi Medresesi restore edilmiş, şu an hediyelik eşya ve el sanatları dükkanlarına ev sahipliği yapmakta, DervişağaDarulhadisi (restore edilmiş, hafta sonları kapıları açık, yarı müze konumunda, bir üniversitenin restorasyon bölümünün hizmetine verilmesi gündemde, Sarı Berber Sıbyan Mektebi (restore edilmiş, bir ara kütüphane olarak kullanılmış, şu an kapalı), Kale Medresesi (Aydınoğlu Mehmet Bey yaptırmıştır, şu an viran durumda), Karaoğlu Medresesi (yeri belli ama şu an ortada yok). İmam Birgivi Medresesi’nde İmam Birgivi’nin yaşamından efsanevi hikayeleri dinlemeden gitmeyin. Hafta sonu Dervişağa Medresesindeki görevlilerden Dervişağa’nınhikayesini dinleyin.
Ve Hıristiyan Mabedleri: Kiliselerle Manastır; şu an bir kilise ile manastırın belli belirsiz yıkıntıları mevcut, diğerlerinden eser yok.
Birgi tarihinde hep ipek ve dokumacılık, semercilik, tabaklık, ayakkabıcılık, nalbantlık, hancılık gibi önemli zanaatların merkezi olmuş. Şu an bu zanaatlar kaybolmakla birlikte, sadece ipek ve dokumayla uğraşan 2 işletme bulunmaktadır. Tabakhanelerin ise kalıntısı kalmıştır günümüze ancak. İki ipek işletmesi de görülmeye değer, uğramadan ayrılmayın.
Birgi’de bir zamanlar yardımlaşmanın hayat bulduğu, yolcuların ağırlandığı ne olursan ol gel diyen Horasan Erenlerinin zaviyeleri hizmet vermiştir. Bir nevi sosyal dayanışma diyarı diyebileceğimiz Birgi de tespit edilen 35 civarı vakıftan söz edilmektedir.
Kentin bozulmadan günümüze gelmesinde ve sit kararı alınmasında zamanın belediye başkanı Mehmet Hıfzı Aslankaraoğlu ve belediye meclisi ile ÇEKÜL Vakfı (başta Emin Başaranbilek ve ÇEKÜL gönüllüleri) olmak üzere resterasyonlarla güzelliğinin ortaya çıkması çabasında dönemin belediye başkanı (M. Cumhur Şener’in) ile Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen ve Cengiz Eruzun hocaların katkıları takdire şayandır. Kasabanın şu an tamamı hem kentsel, hem doğal sit kapsamında. 200’ e yakın tescilli yapı barındırmakta Birgi. Kent ülkemizde 5. Koruma planı yapılan yerleşim birimidir. Koruma görevini devam ettiren ÇEKÜL Vakfı’nın Batı Anadolu ve Küçük Menderes Havzası koordinatörlüğü ile Birgi ÇEKÜL Evi ve ÇEKÜL / Küçük Menderes Araştırmaları Merkezi Birgi’de yer almaktadır; bu da Birgi’ye verilen önemi gösterir. ÇEKÜL Evi’ne uğrayıp, buranın yöneticisi olan Emin Başaranbilek hocamızdan, vakfın çalışmaları hakkında bilgi almayı unutmayın.
Birgi’nin alimlerindenCelaleddin Hızır Bin Ali Paşa’dan söz etmemek olmaz. Mısır’da eğitim görürken geçirdiği hastalık üzerine tıp ilmine merak salmış ve Mısır’ın önemli hastanelerinden Kalavun Hastanesi başhekimliğine kadar yükselmiş bir bilim adamı iken Aydınoğlu İsa Bey’in daveti üzerine Birgi’ye gelmiş ve hayatının sonuna kadar burada hizmet vermiştir. Halk arasında Hızırpaşa olarak anılır. İlk Türkçe Tıp kitabını burada yazmıştır; Anadolu’nun İbn-i Sinası sayılır. Mezarı Birigi’yi tepeden gören Hıdırlık mezarlığındadır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında (1934) adına Birgi’de bir de anıt dikilmiştir. Hızır Paşa’nın anıtını (Jandarma Karakol binasının caddeye bakan kaldırımında) baktıktan sonra tanıdığınız doktorları arayıp, bir zamanların Anadolusu’nunİbn-i Sina’sını tanıtmayı ihmal etmeyin.
Peki günümüzde önemli sanat veya bilim adamlarına ev sahipliği yapmıyor mu Birgi? Türk halk müziğinin ulu çinarı Bedia Akartürk Birgi’lidir ve evi de Birgi’de dir. Aynı zamanda adına düzenlenmiş bir müzesi de Ödemiş’te yer almaktadır. Eski yıllarda Birgi’de yapılan festival ve şenliklerde hala para almadan sahneye çıkar halkın sanatçısı Bedia hanımın da, Birgi ye çok özel bir hayranlığı vardır.