Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

HİLEYE BULAŞTIRMADIĞIMIZ NEYİMİZ KALMIŞ Kİ

AYHAN DAYAN

AYHAN DAYAN

Sağımız hile, solumuz hile.

Her yer, her alan apaçık hile.

Hilenin girmediği, hilenin bulaşmadığı bir yer kalmamış sanki.

En önemli alan da toplum sağlığı için öncelikli sırada gelen gıda sektörü…

Duyulan hileler üstelik nüfusunun büyük bir çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda yapılıyor. İşin üzücü yanı ise apaçık hileye göz yumulması… Gıda sektörü deseniz zaten başlı başına hile yuvası olmuş. İnsan sağlığını düşünen bir Allah’ın kulunu bulabilmek ok zor bu dönemde… Üretilen her ne varsa, işlenen her ne gıda varsa %99 hileye batmış. Katkısıyla hile, yapılışıyla hile… Hileli gıdaların denekleri ise yine biz zavallı tüketici insanlar. Geçmiş yıllarda bir tatlıcı apaçık demişti:

“Bize az da olsa glikoz payı veriliyor. Zaten koymazsak tatlıda şekerlenme oluşuyor.”

Aslında olmaması gerekeni yasal yolla edinmişliğinin haklı gururu var sanki yüzünde.

Adamı kaşar niyetine kaşarlıyorlar iyi mi? Olmadık şeylerden kaşar diye ürettiklerini peynir diye satıyorlar. Olan da o güzelim Kars kaşarına oluyor. Ucuza alışan tüketici Kars kaşarının pahalı olmasından yakınıyor. Bilmiyor ki ucuza yediğinin kaşar olmadığını.

Bu bağlamda terörün gıda sektörü olur mu?  Olur olur, bal gibi olur. Bal demişken, balda bile var. Yıllarca televizyon ekranlarında upucuz glikoz şurubunu bal diye millete kakalamadılar mı? Bizler de bal gibi inanıp, bal niyetine afiyetle yedik.

Peynirde, zeytinde, yağda, unda, şekerde var. Var oğlu var işte. Olmayan yer var mı diye düşünüyorum. Yok gibi sanki.

Çarşıda, pazarda bile var. Seyyar manav tezgâhlarının pek çoğunda önde albenili meyveler, ama arkası eh işte…

Tarlada bile üretici yetiştirdiği ürünü pazarlarken kasanın, küfenin, çuvalın vb.nin üstüne ürünlerin iyisini, irisini, albenilisini koyuyorsa, bu durumda iyi niyet aranabilir mi sizce?

Soruyorum size, doğal süt bulabiliyor musunuz? Belki size doğa gelebilir ama fenni yemle beslenen, onlarca iğne yiyen bir ineğin sütünde doğallık kalmış mıdır?

Köy yumurtası diye aldığın yumurtanın tadı tuzu yık. Keçe yer gibi. Buram buramyapay yem kokuyor, boğucu, mide bulandırıcı. Tavuk zaten doğal beslenmiyor ki yumurtası doğal köy yumurtası olsun. Köy tavuğu görünümlü yapay tavuk yani…

Salatalığını buzdolabında normal durduğuna tanık olmayalı yıllar geçmiştir umarım. Ya büyür ya da yapış yapış olur, eriyip çürür.

Hormonlu, ilaçlı sebze meyveler bile inanın daha az zararlı kırk günde kesime gelen hazır tavuğun yanında.

Hile yapanların bir de önemli bir bölümü Allah ile aldatanlar grubundan. Namaz niyaz, oruç, içinde dini birkaç güzel etkileyici söz… Sonra da ardında maddi çıkar ya da din adına kılıp geçirilmiş sapkınlık.

Helal kesim ne ya Allah aşkına? Yapılması gereken bir doğruyu “Bakın biz bunun doğrusunu yapıyoruz.” diye üstüne basa vurgulamak,ilgili alanda bir şeylerin döndüğünü düşündürür.

İşte apaçık oluyor gözümüzün önünde, kulağımız duya duya hem de.

            Gelelim zaman zaman güncel duruma gelen bir başka konu depremlere… Binaların maliyetleri yüksek olunca hilenin döndüğü, dönebileceği önemli bir alan olarak karşımıza çıkıyor inşaat sektörü. Depremlerin de ölümle sonuçlanan nedenlerinin başında yine hileye baş vurulmuşluk vardır. Ölen öldüğüyle kalır.Arkalarından birkaç gün ah vah, tüh, gözyaşları sonra da unutulur gider. Suçlular –ki varsa- bir süre belki içerde yatarlar, çıkınca elini kolunu sallaya sallaya kahraman gibi dolanırlar.

Binalar uygun zemine yapılmamışsa, metrekarede olması gereken demir ve çimento kullanılmamışsa, adi malzeme ve deniz kumu kullanılmışsa, bundan iyi hile mi olur? Sonrasında da bir sürü can kayıpları…

Şöyle aklımızı başımıza alıp da adam akıllı bir düşünelim: Acaba bizim hileye bulaştırmadığımız bir alan kalmış mıdır? Sanki yok gibi.

Laboratuvarlarda siz yalnızca farelerin kobay olarak kullanıldığını düşünmeyin. Kafa, zihniyet kötü olunca, meydan da boş olunca özellikle gıda sektöründe en büyük kobay insanlardır.Çünkü insanlar masumdur, tepkisizdir, dönen dolaplardan habersizdir.İnsanlar birer denek olarak görülünce, denetimler yeteri kadar olmayınca, cezalar da caydırıcılık niteliği taşımayınca biz daha nelerin, kimlerin deneği oluruz kim bilir.

Bazılarının daha fazla kazanma hırsı, daha fazla çıkar elde etme hırsı bu bağlamda toplumların sağlığını da bozuyor. Kimseye dert yanmaya yüzümüz yok. Yerinde ve zamanında tepki koyamayınca biz biraz da konunun bu noktaya gelmesine kendimiz fırsat verdik. Eğitim önemli, bilinçli davranmak önemli…

Allah sonumuzu hayır etsin. Sağlıklı günlere…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ