Bence ‘yük taşıyanlardan’ biri de Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Nezaket Emine Atasoy…Kendisiyle tanışmadım ama sosyal medyadan arkadaşız…

Kaç zamandır dikkatimi çekiyor.Hemen her hafta olmasa da ayda üç kez büyükelçileri ya da önemli diplomatları ağırlıyor, görüş alışverişinde bulunuyor.Tahmin ediyor, bizim ne bürokratlarımız, ne resmi temsilcilerimiz ne de anlı şanlı odalarımızın başkanları, yöneticileri Nezaket Emine Atasoy’un eline su bile dökemezler.En sonunda kendisinden söz etme kararı aldım.Çünkü hep aklımda ‘acaba?’ sorusu vardı!Bu haftaki görüntüsü ve girişiminden söz edeyim, kararını siz verin?

ELÇİ GİBİ…

Sri Lanka Ankara Büyükelçisi MohamedRizvi Hassen Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Nezaket Emine Atasoy’u hafta başında ziyaret etti.

Büyükelçi MohamedRizvi Hassen bu buluşmada, ‘Başkan Nezaket Emine Atasoy iki sefer Sirilankaya geldi (gitti) ve ticaret anlaşmaları yapmış olması bizim için gurur vericidir’ dedi.

Samimi ve içten.,Çünkü güven duyuyor.Bunu nereden mi çıkardım, belirteyim:

Büyükelçi bu konuşmasından sonra şöyle devam etti:Geçtiğimiz yıllarda her alanda yaptığımız işbirliğimiz, bu yılda, ULUSKON’la devam edecektir.Dış ilişkilerde önemli olan nedir, söyleyeyim mi?

Güven kadar, işbirliğin sürekliliği ve tanıtım!Siri Lanka’da da birçok Avrupa ve Afrika, hatta Asya ülkelerinde önemli kişiler de ticaret erbabı da büyükelçileri gibi bu işkadınımızı tanıyorlar.

Meslektaşları ya da kendilerini dernek ya da platform adı altında tanıtan, varlıklı eşleri ya da yakınları politikacılar sayesinde medyatik olan kadınların sadece birbirlerini ziyaretten ve ‘laf olsun torba dolsun’ şeklindeki açıklamalarının kime ne yararı olduğunu benim gibi merak edenlerin sayısı her halde fazla değildir.İzmir’de bu tipler çok fazla…

En fazla yaptıkları ise iki üç gariban çocuğu giydirmek ve arkasında sıralanıp, gülümseyerek poz vermek,Hiçbiri ama hiçbirinin ne topluma ne de ülkemize bir kuruşluk yararı yoktur.

Sistemleri şudur:Önce can, sonra yine can,Yani kitaplarında Canan yoktur…

Nezaket ise hiç yoktur.İnşaat, turizm, tekstil, gıda sektörlerinde bulunanların bence, ‘önce can’ diyenlerle işbirliği yapacaklarına, Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Nezaket Emine Atasoy’dan randevu alıp konuşma imkânı yaratmalarını öneriyorum.

Pişman olmazlar…

NE GÜNLERDEN GEÇTİK

‘Siri Lanka nedir?’ diye dudak büküp sakın geçmeyin.BirleşmişMilletler’de onun da, bazılarımızın küçümsediği ‘küçük’ ülkelerin de oyları var.Biz bunun sıkıntısını yakın zamanda çektik..

Hatırlatayım:Şu andaki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, her İzmirli de sözde yöneticiler kadar biliyor…

İzmir’e ‘EXPO’yu getirebilmek için trilyonlar harcadık… Hatta birileri, kendilerine vazife çıkararak devletin kesesinden özel uçak kiralayıp Paris’e de gitti. Zamanın valisi de, ‘Bu ne rezalet!’ diyerek olayı ortaya çıkardı. Yine söylediklerine göre birçok delegeye pahalı ve çok değerli hediyeler de vermişler… Ama bir yasa maddesi bunların sorgulanmasını, araştırılmasını engellediği için, söylenenler doğru kabul edildi. Söylemek istediğim şu:Eğer biz Amerika gibi, Fransa ya da Almanya gibi küçümsediğimiz devletlere biraz ilgi gösterebilseydik, kıl payı İtalya’ya kaybettiğimiz yarışı kazanabilirdik.

İŞİMİZ DÜŞMEDEN ÖNCE

Çünkü EXPO oylamasında Amerika’nın da, Avrupa devletleri gibi küçük diye önemsemediğimiz bu devletlerin de birer oyları bulunuyordu.Bu oy isteme son dakika olmaz.Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Nezaket Emine Atasoy’un şimdi gerçekleştirdiği gibi karşılıklı dostluk mesajları ile olur.Barış ve dostluk elçileri de şimdiden geleceği düşünerek çalışma yapmalılar…

Bilmem anlatabildim mi?Siri Lanka gibi bize dostluk elini gösterene başımızın üstünde yerleri olduğunu ispatlamamız lazım…Daha önceki gün, yani Pazar günü ne yazdım?

Özetleyeyim:Bornova’dan Mehmet Cemil Arı Bey bir süre önce şu bilgiyi vermiş ve yetkililere duyurmak için yardım istemişti.Dün notlarımı kurcalarken, telefonla arayınca da anımsadım…

20 Mart günü fotoğraflı mesajında şöyle demişti:Bu kaldırım Bornova Atatürk Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde…

7 aydır yapılacak!İlgilenmenizi istiyorum, teşekkürler.Araştırıncaöğrendim:Geçen hafta içinde, biri bebekli iki kadın dengesini kaybederek düşmüşNasıl söylediklerini tahmin edebilirsinizBu arada şöyle demiştim:‘İnanmayan Bornova’da Atatürk Mahallesi Hürriyet Caddessi No: 167 adresi ve etrafındaki evlere gidip konuşsunlar, ‘Doğru mu, yanlış mı?’ diye sorsunlar…’

Dahası da var!Bir araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybetti bir evin bahçesine girdi.Allahtan can kaybı yok.Onarım henüz yapılmadığından aynen duruyor…

‘Daha ne anlatayım, ne yazayım?’ diyerek, bir anımı anlatmıştım. Bornova Atatürk Mahallesi Hürriyet caddesindeki Mehmet Cemil Arı beyin şikâyetine konu olan yerde ekipler sabah mesai saati itibariyle çalışmalara başladı, yapılıyor.

Dün yazınızdan sonra kendilerine ulaşıp gecikmeden dolayı özür diledim ve en kısa sürede konunun çözüleceğini iletmiştim. Biraz önce de kendisi çalışmanın başladığını bildirmek ve teşekkür etmek için aradı. Sizlere de duyarlılığınız için teşekkür ediyorum saygılar sunuyorum.’

İnanılacak gibi değil!Ben yarım asırı geçen gazetecilik yaşamımda, çok danışıklı dövüş gördüm, ama böylesine hayret verici bir hıza rastlamadım..Demek ki oluyormuş!CHP delegesi olduğunu öğrendiğim Ramadan Güler beyi ayakta alkışlıyorum…

Gücünü, vatandaşların lehine kullanıyor.Fıkrada adam ne diyor?Aharkam!’Demek ki, insana insanı ve hizmeti seven böylesine ‘arkalar’ lazım hayatta…

Bir de milyarlık araç sahibi olmuş K’lar var, partilerde ‘büro memurları!’Uyuşturucu müptezelleri…Bunların kime ne faydası olmuş, acaba?

ÇİFTE DİKİŞ

Ramadan Bey beni bilgilendirmesi ile heyecanlandırdı…

Umutlandım!Demek ki, insanları ve hizmeti düşünenler de var.Ve haberi çek eden, yani doğrulayan bir başka mesaj de vatandaş Mehmet Cemil Arı Bey’den geldi:

‘Sevgili Eyice, bugün kaldırımları yapmaya başladılar size çok teşekkür ederim… İyi ki varsınız, iyi çalışmalar…’Ben de İyi ki, Ramadan Güler gibi, iyi ki duyarlı Mehmet Cemil Arı gibi vatandaşlar, Bornovalılar var!Yoksa biz sadece ‘postacı’ gibiyiz.Duyururuz!Gerisi görevi olanlara kalıyor…