Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

SEVAL KONURALP

SEVAL KONURALP

Zeytinyağının sağlık yararları rakipsizdir ve araştırmalar faydalarını neredeyse her gün daha fazla ortaya koymaktadır. Zeytinyağı, sağlıklı yaşamın köşe taşıdır. Zeytinyağı dünyanın en uzun yaşayan kültürleri için önemli bir besin kaynağıdır.

Zeytinyağındaki bitki besin maddesi, ibuprofen’ininflamasyonu azaltmadaki etkisini taklit eder ve bu da meme kanseri riskini ve nüksünü azaltabilir. Skualen ve lignanlar, kanser üzerindeki olası etkileri için incelenen diğer zeytinyağı bileşenleri arasındadır.Geleneksel olarak, kalp hastalığı ve diyabet gibi çeşitli hastalıkları önlemek için düşük yağlı bir diyet reçete edilir. Çalışmalar, yüksek yağlı diyetlerin kanser ve diyabet gibi bazı hastalıkların riskini artırabildiğini gösterirken; bilimsel bir çalışmada, zeytinyağı açısından zengin bir Akdeniz tarzı diyetin, düşük yağlı bir diyete kıyasla yaklaşık % 50 oranında tip II diyabet riskini azalttığını gösterdi. Tip II diyabet, diyabetin en yaygın ve önlenebilir şeklidir.Tıp uzmanları, zeytinyağında bulunan tekli doymamış yağlardan kilo almanın çok zor olduğunu öne sürüyorlar. Bu Akdeniz’e özgü yağ ile ilgili yapılan araştırmalar, kilo kaybı için kullanılması konusunda olumlu sonuçlar vermiştir ve tereyağ ve kalorili yüklü diğer yağlar için mükemmel bir alternatiftir.
Zeytinyağı, antienflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri olan polifenoller bakımından zengindir. Sonuç olarak, kullanımı patojenik bakteri üremesini engellemeye ve iltihabı hafifletmeye yardımcı olur.Zeytinyağının sindirim sürecine yardımcı olduğu bilinmektedir. Sindirim sistemini temizlemek ve barsak hareketlerini iyileştirmek için tıbbi bir yağ olarak kullanılır.YaşlanmayıgeciktirirAntioksidanlar bakımından zengin olan zeytinyağı, insan vücudunun doğal yaşlanma sürecini yavaşlatır. Kozmetik ürünlerde ve doğal bitkisel tedavide kullanıldığında cilde doğal bir parlaklık vererek harikalar yaratır.Zeytinyağı kullanımı ayrıca, müshil etkisine sahip olan safra kesesi taşlarının önlenmesinde etkilidir. Genellikle safra kesesi temizliği yapan insanlar tarafından kullanılır.
Zeytinyağı, daha güçlü hücre duvarları oluşturmaya yardımcı olan polifenoller içermektedir. Aynı zamanda arter duvarlarının esnekliğini artırarak sizi çeşitli kalp hastalıklarına karşı korur.Zeytinyağı, Akdeniz Bölgesinin geleneksel bir ağaç mahsulü olan Oleaeuropaea’nın (zeytin ağacı) meyvesinden elde edilen yağdır. İnsanlık tarafından yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yemek yapmak, kozmetik ürünler, sabunlar, tıbbi amaçlar için ve farmasötik takviyeler olarak kullanıldığı gibi; yakıt olarak ve aydınlatma lambaları için de kullanılabilir.
Zeytinyağının yaklaşık % 14’ü doymuş yağ iken, % 11’i omega-6 ve omega-3 yağ asitleri gibi çoklu doymamışlardır. Ancak zeytinyağındaki baskın yağ asidi, oleik asit adı verilen ve toplam yağ içeriğinin % 73’ünü oluşturan tekli doymamış bir yağdır.Tekli doymamış yağlar bakımından zengin olduğu için kanımızdaki kötü kolesterol seviyesini düşürmede yardımcı olur. Sızma zeytinyağı en yüksek seviyede antioksidan polifenol ve oleik asit içerir. Bu nedenle diğer bitkisel yağlara kıyasla daha sağlıklı bir seçenektir.Bununla birlikte, aynı zamanda çok fazla kaloriye sahiptir, bu nedenle en iyi sağlık sonuçları için makul miktarlarda kullanılmalıdır.

İşte  sağlığımız açısından da  zeytinyağının fiyatının diğer yağlara göre yüksek olmasının  da farkı buradadır.Zeytinyağı üretiminin geçirdiği değişimi gözümüzde canlandırabilmek için önce eski üretim yöntemlerinden birini öğrenebiliriz. Eskiden zeytinler bir eşek ya da beygirin döndürdüğü değirmen taşı ile ezilirdi. Püre haline gelen zeytinler, pamuk çuvallara doldurulur, bakır kazanlarla üzerlerine sıcak su dökülür ve insanlar ayakları ile içinde zeytin püresinin olduğu çuvalı ezerdi. Böylece zeytin hamuru ezilerek yağı ve karasuyu sızdırılırdı. Son aşamada ise yağ ve karasuyu ayrıştırılırdı. Günümüzde modern teknikler ile gerçekleştirilen zeytinyağı üretim aşamaları ise şunlardır;

Zeytin ekim-mart ayları arasında hasat edilir. Hasat edildikten sonra 24 saat içerisinde zeytinyağı üretim aşamasına geçilir. Zeytin hasadı ile ilgili detaylı bilgi almak için ¨Zeytin Nasıl Hasat Edilir?¨ başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Dal ve yaprak gibi maddelerin ayıklanması: Hasat esnasında zeytinin arasına dal, yaprak ya da taş gibi maddeler karışabillir. Bu maddeler zeytinyağının kalitesini olumsuz etkiler. Bu sebeple zeytinyağı üretiminde öncelikle temizlik yapılır. Hasat edilen zeytinler bunker adı verilen çukur bölümlere boşaltılır. Elevatör adı verilen taşıma bandı ile fanların olduğu bölüme taşınır. Fanlar yardımı ile dal, yaprak, taş gibi maddelerden ayrıştırılır.

Suda yıkama: Zeytinyağı üretiminde ikinci aşama yıkamadır. Üzerlerindeki toz ve kirden arındırmak için zeytinler yıkama havuzuna aktarılır. Yıkandıktan sonra fan yardımı ile kurutulur ve kırma-ezme bölümüne alınır.

Kırma-ezme: Yabancı maddelerden tamamen arındırılan zeytin, kırıcı bölüme alınır. Zeytin, çekirdeği ile birlikte kırılıp ezilerek hamur haline getirilir. Zeytin hamur haline getirilerek içerisindeki yağı kolaylıkla çıkması amaçlanır.

Yoğurma (Malaksasyon): Pelte haline getirilen zeytin ortalama 20-40 dakika arasında malaksör adı verilen makineler tarafından yoğrulur. İşte zeytinyağının sıcak sıkım ya da soğuk sıkım olması bu aşamada gerçekleşir. Yoğurma esnasında, makinenin dışında sıcak su dolaştırılarak zeytin ısıtılır. Zeytin ortalama 27 dereceye kadar ısıtılırsa soğuk sıkım zeytinyağı adını alır. 27 derecenin üstünde bir sıcaklığa ulaşırsa sıcak sıkım yapılmış olur. Sıcak sıkımda zeytin, 35 ila 60 derece arasında bir sıcaklığa kadar ısıtılabilir.

Yoğurma işlemi tamamlandıktan sonra zeytin hamuru, hamur pompası aracılığı ile durulcutucu (dekantör) adı verilen bölüme gönderilir. Dekantör, koni şeklinde yatay bir silindirik sistemdir. Bu bölümde yağ ve karasu prinadan yani zeytinin atığından ayrılır.  Prina, zeytinin posası olduğu için atık olarak adlandırılır. Ancak sadece bir atık değil yakıt olarak değerlendirilen bir maddedir. Zeytin hamuru, yatay düzlemde dönerken prina adı verilen atıklar dışarı atılır. Zeytinin karasuyu ve yağ ise santrifüj adı verilen bölüme gönderilir.

 Pirinadan ayrılan yağ ve karasu pompalar yardımı ile santrifüj adı verilen seperatör yani ayırıcı bölüme iletilir. Burada hafif olan karasu ağır olan zeytinyağından ayrılır. Yağ içerisinde kalan tortular da ayrıştırılır ve zeytinyağı üretiminin son aşamasına geçilir.

Filtreleme: Zeytinyağı elde etmek için gerçekleştirilen son işlem filtrelemedir. Zeytinyağı kağıt ya da pamuk filtreler aracılığı ile tüm tortulardan arındırılır ve parlak bir görünüm alır. Filtrelenmeden üretilen zeytinyağı ise filtresiz zeytinyağı olarak adlandırılır. Zeytinyağı filtreleme ile ilgili daha detaylı bilgiye ulaşmak için ¨Zeytinyağı Filtreleme Nedir, Nasıl Yapılır?¨ başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Analiz ve tadım: Komili Zeytinyağları sofranıza ulaşmadan önce birçok kimyasal ve duyusal analizden geçirilir. Laboratuvarda analizleri gerçekleştirilen Komili Zeytinyağlarının degüstasyon yani tadımı yapılarak duyusal özellikleri değerlendirilir.

Zeytinyağının tüm üretim aşamaları makine içerisinde gerçekleşir. Kontinü sistem sürekli çalışan makinelerde üretilen zeytinyağları ısı, ışık ve oksijenden korunmuş olur. Böylece zeytinyağının kalitesi korunur. Zeytinyağını evde tüketirken de ısı, ışık ve oksijene maruz bırakmamaya özen göstermelisiniz. Bu üç etken zeytinyağının bozulma sürecini hızlandırabilir. Zeytinyağını uygun koşullar altında muhafaza ettiğiniz takdirde ambalajında belirtilen son kullanım tarihine kadar güvenle tüketebilirsiniz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
- 17 Nisan 2024
- 15 Nisan 2024
- 8 Nisan 2024
- 5 Nisan 2024
- 2 Nisan 2024
- 1 Nisan 2024
- 29 Mart 2024
- 25 Mart 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ