Önce okuyucu mektubundan, sonra da resmi açıklamadan söz edeceğim.

İki hafta önce Görkem Kadir Durgut, ‘İzmir’deki kötü koku sorununa çözüm için bir çalışma yapılıyor mu?’ diye sorduSonra da yetkililere şöyle seslendi:

‘İzmir’deki kokuya çözüm bulun!’

Mektubunu özetleyeyim.İzmir’de havaların ısınmasıyla birlikte kötü koku sorunumuz artarak devam ediyor. Başta Çiğli, Karşıyaka, Bornova, Bayraklı, Halkapınar, Alsancak, Konak, İnciraltı olmak üzere şehrin her ilçesinde ve mahallesinde bu koku hissediliyor. Ve bu kıyı şeridini barındıran yerleşkelerde zaman zaman koku kıyıdan 10 ila 15 km içeriye kadar ulaşabilmektedir.

Bu kötü hava koşulları vatandaşların gündelik faaliyetlerini aksatmakta ve sağlık açısından sorun teşkil etmektedir.Bu okuyucumuzun iddiası şöyle:

‘Sanayii kuruluşlarının yeterli denetlenmemesi ve esnek davranılması.

Atıksu ve lağım gibi suların dolaylı yoldan derelere boşaltılarak veya direkt olarak denize ulaştırılması.Yeterli arıtma işlemi gerçekleştirememesi.Gerekmesi durumunda ani bir ziyaretle örnek toplanarak deniz ph seviyesini değiştirecek ve zararlı kimyasalların tespit edilmesi.’Konu ile ilgili daha birçok söz etmiş Görkem Bey…

SON AÇIKLAMA

‘Ne oluyor, ne olacak?’ derken İZSU şu açıklamayı yaptı;

İzmir Büyükşehir Belediyesi körfez temizliği ve koku sorununu ortadan kaldıracak projelere ilişkin yol haritasını kararlılıkla uyguluyor.

Başkan Tunç Soyer’in “doğayla uyum” stratejisi doğrultusunda çalışmalarını yürüten İZSU, körfezi kirleten kaynakları tek tek tespit ederek çözüm için harekete geçti.ÇiğliAtıksu Arıtma Tesisi’nde revizyon çalışmaları başladı, arıtma çamurunun tesis sahasında depolanmasına son verildi.

Mevcut çamur sahasının rehabilitasyonu için proje hazırlanıyor.

Kent genelinde yağmur suyu kanallarının ayrıştırılması çalışmalarına hız verildi. Çiğli Arıtma Tesisi’nin dördüncü fazının yapımı için ihale hazırlıkları yapılıyor. Tesisten çıkan arıtma sularının geri kazanımı ve tarımda kullanılması da hayata geçirilmesi planlanan hedefler arasında.

KARARLILIKLA ÇÖZÜYORUZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, körfezin kirli olmasının üç ana nedenini belirlediklerini vurgulayarak, “Göreve gelir gelmez yağmur suyu ayrıştırma altyapısının eksikliğini gidermek için harekete geçtik. 

Bu nedenlerin birincisiydi ve çözümü yolunda önemli adımlar attık. İkincisinin ise tüm İzmir’in arıtmasını yapması beklenen oldukça eskimiş Büyük Kanal Projesi’ndeki tasarım hataları olduğunu tespit ettik.

Son olarak, Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan suyun Körfez’in en dar noktalarından birine deşarj edildiğini ve iç körfezdeki sığlaşma sorununu gördük. Bugün elimizde Körfez’in nasıl temizleneceğine dair çok net, bilimsel bir yol haritası var. Bu planı sabırla ve tam bir kararlılıkla uyguluyoruz” diye konuştu.

İLK ETAPTA

İZSU Genel Müdürlüğü ilk etapta günlük 604 bin 800 metreküp kapasiteye sahip tesisin çamur ünitesinde iyileştirme yapıyor. Havalandırma havuzlarındaki oksijen ihtiyacının karşılanması için modüler difüzör sistemler kuruluyor. İhalesi yapılan bakım ve onarımı ihalesi kapsamında ise ileri biyolojik havuzlar ve buna bağlı ünitelerinde, kapaklar, vanalar, difüzörler, blowerlar, iletim hatları, altyapı, mikserler ve pompalar elden geçirilecek, tesis bir bakıma yenilenecek. Bu işlemlerle yıllara bağlı oluşan yıpranmalar giderilecek, arıtma suyunun kalitesinde ve tesisin verimliliğinde artış sağlanacak.

BORÇLARIMIZ SİLİNSİN’

Öğrenciler biliyor! KYK öğrenim kredisi geri ödemelerine yüksek oranda faiz geldi. 41 bin TL KYK kredisinin geri ödemesi 152 bin oldu.

‘Faizi bizden değil, patronlardan al!’ diyen gençler açıklanan geri ödeme tutarlarına isyan etti. Bunlardan biri; borçların silinmesi için mücadele ediyor.

Olayı anlatarak; Gençlere ses olmak için konuyu benimle paylaşmak istemiş.

Beyza Çoşlu sıkıntısını ve dileğini şöyle dillendiriyor:

RAKAM BÜYÜK

‘Mezun oluyoruz, çalışamıyoruz.

Çalışsak, geçinemiyoruz. Barınamayan, geçinemeyen, ödeyemeyen öğrencilerin adına; Bursları arttır, borçları sil!  KYK Borçları Silinsin!’ kampanyasını kendim ve tüm öğrenci arkadaşlarım adına başlattım.

Üniversitede okurken aldığı öğrenim kredisini ödeyemeyen borçlu sayısı bugün 5,5 milyondan fazla. Borçlarını ödeyemeyenlerin yaklaşık 300 bini icraya verildi.Başlattığım bu kampanya ile kendim ve tüm öğrenci arkadaşlarım adına, işsizlik ve yüksek enflasyon nedeniyle artan, 100 bin Türk liralarını gören, kredi borçlarının silinmesini ya da uygun koşullarda yeniden yapılandırılmasını talep ediyorum. Devletimizden de biz gençlere destek olmasını istiyoruz ve bekliyoruz.’

Söyleyeyim:Amerikalıların yaklaşık yarısı ek iş yapıyor.İnanılacak gibi değil ama gerçek bu,Rekor seviyedeki enflasyon, akaryakıt başta olmak üzere fiyatlardaki artış bazı Amerikalılar’ı ek iş yapmaya zorluyor.

Yapılan bir inceleme Amerikalılar’ın nerdeyse yarısına yakınının ek iş yaptığını ortaya koydu.

Bunun perde arkasını da söyleyeyim.Rusya’ya ve Çin’e yaptırılan sözde yatırımlar terk tepki yaptı.Çünkü Amerikan fabrikaları ve sermayelerinin alt yapısı, ham maddesi bu ülkelerden karşılanıyordu.Zaten girişimciler sık sık Biden ve kongre üyelerinin bazı kararlarına karşı olduklarını açıkladılar.

Ama sözlerini dinletemiyorlar…