Köşk tipli Mescid, bugünkü avlunun güney doğu köşesinde yer almaktadır. Burası kubbeli şebistan olarak da adlandırılmaktadır. Dıştan 14.95 x 14.60 m. ölçülerinde kareye yakın bir alana oturmaktadır. Doğu ve batısında uzanan ince uzun beşik tonoz örtülü mekanlarla caminin ilk yapısıdır. Buraya üç yönden ikişer sivri kemerli açıklıkla girilmektedir. Üzeri mukarnaslı tromplarla geçilen sivri bir kubbeyle örtülmüştür. Kubbe çapı 11.00 m. olup, içten ve dıştan tuğla örgülü olarak yapılmıştır.
Dış cepheler zeminden kubbeye kadar üç bölüme ayrılmış bunlardan ilk iki bölüm gövdeyi, üst kısmı kubbenin oturduğu kasnağı oluşturmaktadır. Kuzey cephe hariç diğer üç cephenin alt kısımlarını çeşitli mekan ve ilave kısımlar kapatmıştır. Kuzey cephede altta sivri kemerli iki açıklık bulunmaktadır. Üst kısmın köşeleri pahlı olup, ortasına birbirine eşit, derin birer eyvan şeklinde sivri kemerli olarak belirginleşen iki pencere girintisi açılmıştır. Bunların ortalarına sivri kemerli daha küçük pencereler yerleştirilmiştir. Diğer üç yönden de bu pencere girintileri ayrı şekilde tekrarlanmıştır. Ancak güney yöndeki bu pencereler mihrabın büyütülmesi nedeniyle kapatılmıştır. Buranın alt kısmına da birbirine eşit tuğladan dört payanda eklenmiştir. Aralarında boşluklara ise sonradan dükkanlar yapılmıştır. Kasnak, dört yönde de aynı olup, iki kademelidir. Alt kısmı köşeleri pahlandırılarak sekizgene dönüştürülmüş ve ortalarına sivri kemerli birer pencere açılmıştır. İkinci kısım onaltıgen şekilde daha dar tutulmuştur. Bunun üzerine kubbe oturtulmuştur. Tüm yüzeyler çıplak tuğla örülmüştür. Sadece bölümler arasında ve kemerlerde tuğlaların değişik dizilmesiyle silmeler oluşturulmuştur.
İç mekan, 10.56 x l1.13 m. ölçülerinde olup, üzeri mukarnaslı tromplara oturan bir kubbe ile örtülüdür. Kıble duvarında ortaya yerleştirilmiş alçı mihrab, ince işçiliği ve anıtsallığı ile en dikkat çekici elemandır. Diğer yüzeyler, alçı sıvalı iki bölüm düzenlenmiştir. Ortada siyah zemin üzerine bir yazı kuşağı boydan boya dolanmakta, bu iki bölümü birbirinden ayırmaktadır. Altta ters ‘U’ şeklinde ince birer yazı şeridiyle sınırlandırılmış, sivri kemerli ikişer açıklık yer almaktadır. Bunlar doğu, batı ve kuzey yönlere açılmaktadır. Beden duvarlarının üst bölümü, her yöndeki ikişer pencere açıklığının bulunduğu yüzeylerden oluşmaktadır. Pencereler dıştan dikdörtgen, fazla derin olmayan bir girinti içerisinde, sepet kulpu kemer şeklinde ikinci bir girintiyle sınırlandırılmıştır. Bunun ortasına üç kademeli, dikine dikdörtgen görünüşlü, silmelerle çevrelenmiş olarak sivri kemer açıklıklı pencere yerleştirilmiştir. Bu silmelerden ortadaki siyah zemin üzerindeki yazılardan meydana gelmiştir. Yalnız kıble duvarındaki pencereler İlhanlı döneminde mihrabın büyütülmesi nedeniyle kapatılmıştır.
Bu kısım üstten im genişliğinde dört yandan dolanan alçı bezemeli bir kuşakla sonlanmaktadır. Çok zengin bitkisel süslemeli bir zemin üzerinde kufi hatlı yazılar dikkat çekmektedir. Mihrabı ile birlikte bu alçı bezemeli kuşak ilhanlı döneminin ilavesidir. Diğer ortadaki kuşak ve pencere ve açıklıkların çevresindeki yazılar daha geç dönemde yazılmışlardır.
Kubbeye geçişi sağlayan tromplar, gövdenin üzerinde mukarnas dolgulu olarak dikkat çekmektedir. Yüzeyleri alçı sıvalı mukarnaslar, üç sıralı, iri üçgen biçiminde sonlanan yuvalarla oluşturulmuştur. Dört anayöne birer pencere açılmıştır. Bu pencereler dıştan içe, kademeli silmelerle dikdörtgen biçimde sınırlandırılmıştır. Asıl pencere açıklıkları bu silmenin ortasında üç dilimli kemer şeklinde açıklığa sahiptir. Pencerelerin üzerinde sıralanan yüzeysel, 24 adet sivri kemerli nişçik ile ikinci bir kademelerime sağlanmaktadır. Bunun üzerinde yer yer alçı süsleme izleri kalmış bir kuşakla kubbeye geçilmektedir. Kubbe çıplak tuğla örgülü olarak gerçekleştirilmiştir.
Ek mekan, köşk tipli kubbeli bölümün batı tarafında yer almaktadır. Burası 1184 (l770) tarihinde eklenmiştir. Buraya bakan kuzey cephenin doğu köşesine kaydırılmış bir taç kapıdan giriş sağlanmaktadır. Doğu batı yönünde dikdörtgen planlı, üzerleri kubbelerle örtülü üç şahından oluşmaktadır. Her şahında dokuzar kubbe mekanın üzerini örtmektedir. İki yönlü kemerlere oturan kubbeler birbirine eşit büyüklükte tutulmuştur. İç mekanda taşıyıcı olan payelerde taş malzeme, kemer ve kubbelerde tuğla kullanılmıştır.
Bu mekanın avluya bakan kuzey cephesini doğu uçtaki taçkapı ile bunu takiben batıya doğru uzanan eyvan şeklindeki tuğladan, sivri kemerli sekiz girinti hareketlendirmektedir. Taçkapı kütlesel olarak dışa ve yukarıya taşıntılı, mukarnaskavsaralı bir girintiye sahiptir. İki kanat yüzeyinde, kemer köşeliklerinde ve üst tepelik kısmında bitkisel motif ve kompozisyonlar ile yazılardan oluşan süslemelere yer verilmiştir. Taçkapı girintisinin ortasına dikdörtgen kapı açıklığı yerleştirilmiştir. Sivri kemerli derin girintiler alttan taş duvarla yükseltilmiştir. Yan kısımlardaki basık kemerli dar açıklıklarla birbirlerine geçilebilmekte; ortalarına açılmış sivri kemerli birer pencere iç mekanı aydınlatmaktadır. Zemin taş duvar şeklinde üzeri tamamen tuğla örgülüdür. Yer yer tuğlaların değişik dizilmeleri ile bir hareketlik sağlanmıştır.
Kare planlı, köşk tipli mescidin kıble duvarı ortasına yerleştirilmiş olan mihrap, 8.25 x 5.55 m. ölçülerinde dikdörtgen görünüşlüdür. Kalan izlerden Selçuklu dönemindeki alçı mihrap üzerine İlhanlı döneminde yapılan bugünkü mihrapta usla kitabesi ile yapım tarihi yer almaktadır. Bu kitabeye göre mihrap, 676 (1277) tarihinde AmeluAbdülmü’min bin Şerefşah el-Nakkaş el-Tebrizî tarafından yapılmıştır.
Alçı malzeme ile gerçekleştirilen mihrapta, yüksek kabartma ve oyma teknikleri yanında, ajur tekniği de kullanılmıştır. Bu şekilde tüm mihrap yüzeyine zengin alçı işçiliği ile tatbik edilmesi söz konusudur. Buna teknik açıdan mihrabın Önemi artıran bir yan olarak dikkat çekmektedir.
Duvar yüzeyinden 0.43 m. taşıntılı mihrabın cephe düzenini kenar bordürleri, sütunce, hücre, sivri kemer, alınlık, köşelik ve tepelik oluşturmaktadır. Çerçeve birbirinden ince şeritlerle ayrılmış dört bordürün üzeri iri yapraklarla doldurulmuştur. Ritmik olarak karşılıklı bir tam bir yarım yaprağın kesişerek devam etmesi ile oluşturulmuş kompozisyonun aralarına yine dolanarak devam eden yapraklarla dallar yerleştirilmiştir Ayrıca iri yaprakların yüzeyi de geometrik ve nokta bezemeli desenlere sahiptir. Devamındaki ikinci bordür, ince düz bir alçı şeritle ayrılmış 0.07 m. genişliğinde düz yüzeylidir. Üzeri yine karşılıklı dolanarak birbirine sarılan iri yapraklarla bezenmiştir. Bu yaprakların da yüzeyine geometrik ve nokta bezemeler yapılmıştır
Üçüncü sırada 0.95 m. genişliğinde ana bordür yer almaktadır. Bordür hafif iç bükey kavisli olup, yüzeyini dolduran kompozisyonun esasını içteki kufi yazılardan gelişen ters ve düz üçgenler teşkil etmektedir. Çift örgülü ince çizgilerle oluşturulan üçgenlerin köşelerinde birer çarkıfelek, kenar ortalarında da küçük birer daire yapılmıştır. Bu üçgenlerin içerisi üçer yüzeye bölünerek içlerine, birer palmet yerleştirilmiştir. Hem daireler hem de palmetler üçerli olarak, ortada altı kollu bir yıldızla birleştirilmiştir.