Önceki Lise 11. sınıf “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabında “Kubilay Olayı” aşağıdaki görselde görüldüğü gibi anlatılmıştı.Görüldüğü gibi bu satırlarda ders kitabında Menemen’de Derviş Mehmet ve etrafına topladığı bir grup rejim düşmanının “Din elden gidiyor” propagandasıyla 23 Aralık 1930 tarihinde ayaklanma çıkardığı, Atatürk’ün, Menemen’de ortaya çıkan Kubilay Olayı’nı cumhuriyet ve inkılaplara karşı çağdaş Türk Devleti’ni yok etmek için düzenlenmiş bir isyan olarak gördüğü, Türk Milleti’nin bu olayı protesto ederek cumhuriyet yönetimine ve inkılaplara bağlı olduğunu Türk ve dünya kamuoyuna bir kere daha gösterdiği yazmaktaydı. Dahası “Atatürk döneminde demokrasi yoktu, partilere izin verilmedi” diyenlere yanıt verircesine “Kubilay Olayı’ndan sonra demokrasiye ve çok partili hayata geçiş denemeleri süresiz ertelendi” ifadesiyle çok partili hayatın aksamasına cumhuriyet karşıtlarının izin vermediği açıklanmıştı. Önceki müfredata dayalı 8. sınıf TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında Menemen İsyanı ve Kubilay’ın katli şu şekilde anlatılarak çok partili hayatın süremediği ortaya konmuştur:
“Kuruluşundan kısa süre sonra Serbest Fırkayı laikliğe ve inkılaplara karşı olanların toplandığı bir merkez hâline getiren cumhuriyet karşıtları fesin tekrar giyileceği, tekkelerin yeniden açılacağı, eski alfabeye dönüleceği yönündeki propagandalarına devam ettiler. Bu çevreler Parti lideri Fethi (Okyar) Bey’in Ege gezisi sırasında gittiği yerlerde cumhuriyet ve laiklik aleyhine gösteriler yaptılar. Fethi Bey de kontrolü dışında gelişen ve tehlikeli bir hâl almaya başlayan bu olayların daha fazla büyümemesi için 17 Kasım 1930’da partisini kapatmak zorunda kaldı.
8. ve 11. sınıf “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitaplarında yer alan Menemen İsyanı ve Kubilay’ın katline dair ifadeler, 2017 yılında değişen müfredata dayalı olarak ders kitaplarından çıkarıldı. Lise “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” dersi 11. sınıftan 12. sınıfa alındı.
Fethi Bey’in partisini kapatmasından sonra yaşanan Menemen Olayı onun bu kararının ne kadar doğru olduğunu ortaya çıkardı.” Artık ortaokul ve lise “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitaplarında Menemen İsyanı’nın ve Kubilay’ın katlinden bahsedilmiyor.
Kubilay’ın ders kitaplarına eklenmesi için nasıl mücadele verilmeli?“Kubilay’ı gericiler, yobazlar, dinciler katletti, laikliğe sahip çık” söylemi milleti birleştirmek için yeterli değildir. Çünkü laikliği kimisi din karşıtlığı olarak düşünüyor ama vatanın savunulması, milli birlik, denilince daha anlaşılır ve birleştirici oluruz. Cumhuriyet şehitleridirler. Bu bakımdan şöyle bir söylem geliştirmeliyiz:
“Menemen Olayı ve Kubilay’ın katli ders kitaplarına eklenmesi yönündeki mücadele bu sebeplerden ötürü milli birliğe, milli devletin yaşamasına, ABD’ye karşı verilen vatan savunmasına yönelik argümanlarla yürütülmelidir. Bunu söylemek zaten laikliği içerir. Laiklik özünde vicdan özgürlüğü sağlayarak milli birliği sağlar.
Emperyalizmin Mavi Vatan’dan, Suriye’den, Karadeniz’den, kısaca dört bir yanımızdan sıkıştırdığı, hatta askeri tatbikatlarla, gemimize baskın yaparak silah gösterdiği, AB ve ABD’nin eğittiği, silah verdiği ve “kara gücüm” dediği PKK/PYD’ye, FETÖ’ye karşı vatanı savunmamız ancak milli birlikle olanaklıdır. Cumhuriyet tarihimizin çarpıtılması, Menemen Olayı ve Kubilay’ın katlinin kaldırılması ise milletimizde kuşkuya, kutuplaşmaya yol açarak milli birliğe zarar verir.
Kubilay ve Menemen İsyanı’nda şehit olan bekçi Hasan ve Şevki Beyler cumhuriyeti, vatanı savunma kararlığının simge isimleridir. Emperyalizme karşı vatan mücadelesinin başarısı için Menemen İsyanı ve Kubilay’ın katli ders kitaplarına eklenmelidir.