Ne tarikatı kardeşim ne cemaati?.. Sizin zihinlerde açtığınız tahribat o kadar büyük ki…Hele son yıllar, sonları hüsranla biten mağdurla dolu…

‘Ar’ ve ‘ahlâk’ sözcüklerinin ne anlama geldiğini az çok bilirsiniz,“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” atasözümüzün ne anlama geldiğini de… Bugün arsızlıktan ve buna bağlı ahlaksızlıktan, geçen haftadan bu yana bir utanç abidesi olarak ülkemizin gündemine oturmuş sözde bir tarikat üyesinin 6 yaşındaki bir kız çocuğuyla nikahlanmasınınyıllar sonra gün yüzüne çıkmasıyla verdiği aşırı rahatsızlıktan söz edeceğim. Sakalını sıvazlayıp, ellerinde tespihlekendini ‘Müslümanım elhamdülillah’ ile lanse eden, değişik kıyafetleriyle ortalarda dolanan neoldukları belirsiz insan sürüsü görünce bayılıyoruz nedense.

Bir haftayı geçkin bir süredir konuşulan şu konuya bakın, ülkenin geldiği şu duruma bakın. Nereden bakarsanız bakın tam bir rezalet… Bir utanç abidesi olarak yüreğimizi karartan, bizleri insan olduğumuzdan utandıran bir sapkınlığı, bir sapıklığı, tacizi, tecavüzü konuşuyoruz. Her yönüyle üstü kapatılmak istense de bazı siyasi partiler, duyarlı sivil toplum kuruluşları ve bazı medya kuruluşlarının ısrarla üstüne gidilmesiyle olayda hak edilen, beklenilen, istenilen yere geliniyor sanki. Yine de orta dolaşan belirli birkaç soru düşündürücü… Mahkeme süreci, olayda kusuru bulunanların tutukluluk durumu, olay ortaya çıktığı halde üstüne gidilmeyip niye iki yıl beklenildiği gibi…

Ortada ismi dolaşanlara bakıyorsunuz, al birini vur ötekine. Bu nasıl bir inançsa ve konuya nasıl bir yaklaşımsa yere batsın. Öncelikle ‘insan’ kavramı kutsal bir varlığı ifade eder. Bu yüzden size insan diyemiyorum, hayvan demek isterdim ama o güzelim, masum kedi köpeğe haksızlık yapmış olurum, demiyorum. Elinde oyuncağıyla 6 yaşında zorla evlendirilen, tecavüzüne göz yumulan, gündeme gelince hastanede ve adliyede her türlü alevradalevranın yapıldığı zavallı kız. Ben şahsen insan olmaktan utanıyorum. Onun adına da kendi adıma da utanıyorum. Bu nasıl bir algı, bu nasıl bir yaklaşım, bu nasıl bir zihniyet? Pejmürde kılıklı miskin sürülerinin bu ülkeye verdiği ve vereceği hiçbir şey yoktur. Kendilerine bile faydası olmayan bu sürü, siz dinin temsilcisi değilsiniz. Olamazsınız da. Dinde sizin gibi sapkı düşünceli insansıların yeri yoktur, olamaz da. Düşün artık bu toplumun yakasından, düşün!

“Ahlâkı zayıf, terbiyesi kıt toplum; içindeki zorbalara ve soygunculara hayranlık duyar!” diyor AndréMaurois. Bu ülkede, çağdaş yasalara karşın tarikat-cemaat adı altında dinimizde hiç de yeri olmayan uyduruk yapılaşmayı, dışarının destekleriyle başımıza bela ettiler, nedense bir türlü kurtulamıyoruz.Dönemin İsrailli Hahambaşısı kendi itiraf etmedi mi, “Türkiye’deki 72 tarikatı da biz kurdurduk” diye. Boşuna mı konuşuyor herif. İstediklerini almış olmalılar ki bunun mutluluğunu paylaşıyor.

Olaya gelince… Yıllar sonra yaptığı itirafından da anlaşılacağı üzere mağdur kızın başından geçenleri anlattığı ifadeleri sosyal medya sayfalarında, gazete köşe yazarlarının sayfalarındaki ifadelerinde görmek mümkün. İnanın insanın içi gidiyor. Bu nasıl bir zulüm, bu nasıl bir rezalet, bu nasıl bir sapkınlık? Bu sürü zihniyetinin o kıt akılları neden hep bellerinden aşağıda? Her türlü cinsi sapkınlıklarına ille de din adına bir kılıf uydurup ikide bir zırt pırt ortaya çıkıp duruyorlar? Yazıklar olsunbunların zihniyetine.

Bir de utanmadan bizim gibi aklı başında insanlar çocuklara tacizi tecavüzü dile getirince o kıt beyinleriyle hemen de din düşmanı damgasını vuruyorlar.

Kurdukları vakıfların isimlerinin önüne “ilim- İslam- Kuran” ifadelerini koyan tarikatlar ile cemaatler içinde bu kaçıncı sapkınlık vakası? Onlarca yıldır zaten başka bir konuyla anılan yok ki aralarında. Bu durumda biz bu uydurukları çok iyi tanıyoruz, hem de çok iyi…

Düşündünüz mü hiç, ülkeleri kan gölüne çeviren ve Ortaçağ karanlığına döndürmeye çalışan emperyalist merkezlerin kullandığı iki aracın biri gericilik biri bölücülüktür.Emperyalist ülkeler işte bu iki aracı hedef ülkelerde evire çevire kullanır. Anlamazsın bile.

Hukuk dışı, denetlenebilirliği olmayan, şeffaf yapıdan çok uzak, dini ellerinde adeta oyuncak yapan, dinde kesinlikle yeri olmayan bu miskin sürüsünün bu topluma verdiği ya da vereceği zerre yarar yoktur. Bırakın bunların dindarlığını, dine bile zarar vermektedirler. Böylesi kapalı kutuların modern ülke koşullarında yeri yoktur.Tarikatlar kapatılmalıdır. Tarikat,‘yol’ demektir belki ama bu zihniyetin yolu sapkındır, çamurludur, dikenlidir. Bu yol aydınlığa değil karanlığa götürür hem de zifiri karanlığa…