Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından İzmir Atatürk Lisesi açıklanan 2023 yılı YKS sınavları sonucu yine zirveyi bırakmadı.
Türk Eğitim Sisteminin 136 yıllık tarihi çınarı olan lise bu yıl yabancı dil (Almanca) da Türkiye birincisi olmak üzere ilk yüzde 4 öğrenci ve ilk bin, onbin gibi değerlendirmelerde çok sayıda öğrenci yerleştirerek haklı unvanını sürdürdü .
Okul müdürü Ahmet Yılmaz’ın makamında gerçekleştirilen, başarılı öğrencilerin ailelerinin de katıldığı törenle İAL Mezunları Derneği tarafından başarılı öğrencilere çeşitli hediyeler verildi ve anı tişörtü imzalatıldı. Ayrıca ilk yüze giren öğrenciler Mezunlar Derneği tarafından eğitim bursu almaya da hak kazandılar.
Törende konuşan Dernek Başkanı Murat Saraç “ Okulumuz kurulduğu günden bu yana zirveyi kimseye bırakmıyor, bırakmayacaktır. Bu yıl da öğrencilerimiz bize büyük gurur yaşatarak çok başarılı sonuçlara imza attılar. Başta aileleri olmak üzere emeği geçen öğretmenlerine ve okul yönetimimize şükranlarımızı sunarız.” Şeklinde konuştu. Okul Müdürü Ahmet Yılmaz ise “Okulumuzun yıllardır süregelen bu başarısı kurumumuzun ilkeli tutumunun, öğrencilerimizin çok çalışmasının ve Dernek, Okul Aile Birliği, Vakıf işbirliği ile çok değerli öğretmenlerimizin emekleri ile gerçekleşmektedir. Mutluyuz, gururluyuz bir kez daha zirvedeyiz.” dedi.
Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıl dönümünü, Lozan kahramanımız İsmet İnönü’nün doğduğu evde düzenlediğimiz törenle kutladık.
Törene Cumhurbaşkanı eski genel sekreteri, bir dönem İzmir Valiliği yapan Kemal Nehrozoğlu Başkan Abdül Batur ve aralarında venğm de olduğum çok sayıda İzmirli katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Misak-ı Milli sınırlarını çizen, bağımsızlığımızın tapu senedi Lozan Antlaşması’nın mimarı Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve tüm kahramanlarımızı saygı, minnet ve şükranla anıyoruz.Ege Magazin Gazeteciler Derneği ve SEV Medya grubu olarak
bugün hem 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nü, hem de 24 Temmuz Lozan Antlaşmasının 100. Yıl Dönümünü çok anlamlı bir mekanda yarım asırlık Lozan Pastanesi’nde kutladık hep birlikte.Ben Esat Erçetingöz, Prof. Dr. Erkan Sevinç ile çok sayıda grup yazarımızın da katıldığı etkinlikte ev sahipliğini, 1969 yılından beri Lozan Pastanesi’ni işleten Pelit Ailesi adına Sorumlu Müdür Mehmet Günay yaptı.
Erkan Sevinç ve Ben Esat Erçetingöz’de günün anlam ve önemini belirten konuşmalarımızla güne renk kattık.
53 Yıl önce Osman Pelit tarafından Lozan ismi verilen pastanenin tarihe tanıklık etmiş mekanında pastamızı keserek günü sonlandırdık ve önümüzdeki günlerde bir başka konu ile yeniden buluşmak üzere vedalaştık.
“Tarafsız ve özgür bir basının varlığı güçlü demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur.
24 Temmuz 1908 tarihinde Türk basınında sansürün kaldırılmasını, 115 yıldır, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutluyor, basında geldiğimiz noktayı değerlendirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Evet 24 Temmuz 1908’den bu yana tam 115 yıl geçti.
Demokratik, çağdaş bir Türkiye’nin yolu basın ve ifade özgürlüğünden geçiyor.
Ancak Falih Rıfkı Atay’ın önerisiyle “Basın Bayramı” olarak kutlanan 24 Temmuz, uzun yıllardır gazeteciler için bir ‘bayram’ değil. Çetin Emeç’in, Uğur Mumcu’nun, Musa Anter’in, HrantDink’in, Metin Göktepe’nin ve daha nice yurtsever, aydın gazetecinin “faili meçhul!” suikastlerle öldürüldüğü bir ülkede bayram kutlamaktan uzağız.
Bugün, Türkiye’de onlarca gazeteci, haber, yazı veya yorumları nedeniyle hapiste; gerçekleri yazmaya çalışanlar ise işsizlik, sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutuluyor.
115 yıl önce sansür kalktı desek de günümüzde örtülü, örtüsüz sansür ne yazık ki devam ediyor.
Medyanın yüzde 90’ını kontrolünde tutan iktidar, kendisini rahatsız edecek haberlerin yazılı ve görsel medyada görülmemesi için büyük çaba harcıyor… İktidarın baskısı, gazetecilerin üzerinde “Demokles’in Kılıcı” gibi sallanıyor.
Bizlere düşen görev ise mesleğimizin ilkelerinden taviz vermeden, kamu adına gerçeklerin peşinde koşmaya devam etmek. Öyle sözle de değil, bizzat üreterek, mücadele ederek, basının gücünü, yüreğimizi ortaya koyarak.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, tüm baskılara, yıldırmalara rağmen bu yolda mücadele sözümüzden vazgeçmeyeceğiz; 24 Temmuz’u, gazetecilerin tutuklanmadığı, yaptıkları haberler nedeniyle hedef gösterilmediği, gazetelerin maddi cezalarla korkutulmadığı bir Türkiye’de bayram olarak kutlamayı diliyoruz.