“AKLIMDA DELİ SORULAR “
Ödemiş gibi bereketli topraklarda doğmuşsanız, toprağı ayrı bir seversiniz. Çünkü tohum küçücük bir toprakla buluştuğunda bile boy verir, bir ağaç kovuğundan, eski bir evin tuğlalarının arasından, kaldırımın arasındaki bir boşluktan çıkıverir. O yüzden altından, pırlantadan daha değerlidir bizim toprağımız. O yüzden atalarımız bu toprak için can vermişler…
Her canlı gibi bitkiler de bakım ister, ilgi ister, su ister. Kendisi ne kadar güzel olursa etrafa da o kadar güzellik saçar. Toprağı severim, topraktan geldim, toprağa gideceğim. Ağaçlar da bu güzelliğin en görkemli parçası, yıllar içinde büyüyerek güzelleşiyor, çiçek açıyor, meyve veriyor. Çobana gölge, çocuğa nefes oluyor.
UZUN BİR GİRİŞ OLDU BİLİYORUM…
Ama canım acıyor, öfkeleniyorum, anlayamadığım bu ağaç katliamlarını açıklayamadıkça, bu sorunlar çözülmedikçe, ağaca sarılan teyzeyi gördükçe boğazım düğüm düğüm oluyor, içime sığamıyorum. Bir ağaç kaç yılda yetişiyor, kesmek bir dakika… 5 senede yetiştirdiğin fidanı toprağa dikiyorsun 10 senede büyüse 1000 ağaç; bir şarap şişesi, bir sigara izmariti, biraz rüzgar, biraz para aşkı birleşiverdiğinde 1 saatte yanıp kül oluyor.
Ahrandı, Kaz Dağı, Akbelen, Akdeniz’de, Karadeniz’de veya Dünya’nın herhangi bir yerinde yanan ormanlar her gün biraz daha nefesimizi kesiyor. Karşılığında ne kazanıyoruz? Bize hep ağlamak mı düşer ? Bize hep hasta olmak mı düşer? 2019 yılından beri geçtiniz mi hiç o Akbelen yolundan, güzelim ormanların yavaş yavaş tükendiği diğer yerlerden? Fosil yakıt lazım, para lazım, fabrika lazım da toprak, ağaç, deniz ,insan lazım değil mi? Bu işin farklı çözüm yolları yok mu? Herkesin mutlu olacağı, daha adil, daha güvenilir, daha güzel bir hayat mümkün değil mi gerçekten? Neden her seferinde kendi ayağımıza sıkıyoruz kurşunu, neden kesiyoruz her seferinde yaşam bulduğumuz dalı? Neden?
Verimli topraklara ne eksen yetişir, insanın karnı doyar, güzelliklerle gönlü doyar, kuzunun, kurdun, kuşun karnı doyar da bazı şeyler kör kuyu gibi işte…
İnsanı yaşat ki sistem yaşasın. Doğayı yaşat ki Dünya yaşasın. Başka bir yaşam alanı bulundu da bizim haberimiz mi yok. Tamam, havayı kirletsinler, denizi kirletsinler, toprağı yok etsinler diyebileceğimiz yeni bir yaşam alanı bulundu da bizim niye haberimiz yok.