Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

SEVAL KONURALP

SEVAL KONURALP

Kış sebze ve meyveleri, kendilerini kışın sert ve yıpratıcı koşullarından korumak amacıyla bir takım direnç artırıcı unsurlar geliştiriyor ve bünyelerinde bu unsurları, kimyasalları, proteinleri, amino asit türlerini, hücreleri ve diğer maddeleri barındırıyorlar. Kış sebzelerini tükettiğimiz zaman, bu direnç elemanlarını bünyemize alıyor ve aynı etkiden bizler de yararlanabiliyoruz. Kış sebze ve meyvelerinin kışın, yaz sebze meyvelerinin de yazın tüketilmesi bu açıdan çok önemli. Mevsim dışında yiyeceğiniz sebze ve meyvelerin besin değeri, mevsim sebze meyvelerine göre kat kat düşüktür. Bu durum sera sebze ve meyveleri için geçerli olduğu gibi, mevsim dışında, örneğin sonbaharda hasadı yapılıp da kışın yediğiniz sebze ve meyveler için de geçerlidir. Hatta mevsim sebzeleri de böyledir. Rafta 7 gün bekleyen ıspanak ve taze fasulye, içeriğindeki C vitamininin üçte ikisini kaybedecektir. Hasat edilmesi ve ithalatta geçen süre de düşünülürse, Aralık ayında market raflarında göreceğiniz bir papaya meyvesi için de bu böyledir. Sezon dışında yetiştirilen meyve ve sebzelerin hayatta kalmaları, büyüyüp gelişebilmeleri için daha fazla dış desteğe yani pestisitlere (böcek öldürücü), kimyasal maddelere, mumlara, hormonlara vb. ihtiyacı vardır. Bu ise, mevsim dışı üretilen sebze ve meyveleri tüketenlerin daha fazla zararlı maddeye maruz kalması anlamına gelir. Mevsim sebze ve meyvelerin tüketilmesi aynı zamanda yerel üreticilere ve aile çiftliklerine de destek oluşturur. Büyük ölçekte yapılan endüstriyel tarımın raf ömrünü ön planda tuttuğu, tarım ürünlerinin besin değerini ve lezzet kalitesini düşürdüğü bir gerçek. Örneğin mısır bitkisi, 1938 yılından bu yana içeriğinde bulunan yağ, amino asit ve proteinlerin çoğunu kaybetmiştir. Buğday ve arpada ise bugün yüzde 50 daha az protein bulunuyor. Domatesin lezzetle yenebileceği gerçek sezon, Ağustos ve Ekim aylarını kapsayan 3 aylık dönemdir. Bu dönem dışında domateslerde aynı lezzet ve besin değerini yakalamanız mümkün değil. Kış sezonunda yiyeceğiniz domateslerde hiçbir tat bulamayacağınız gibi, yarardan çok zarar verecektir. Bunun yerine organik domates püresini ya da salçasını tercih etmelisiniz. Mısırda şekerin en yüksek seviyede olduğu ay Eylül ayıdır.

Ülkemizin farklı ekolojik koşullara sahip olması dolayısıyla hemen hemen tüm bölgelerimizde sebze üretimi yapılabilmektedir. Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgesi’nde açıkta ve örtü altında hem sofralık hem de sanayiye yönelik sebze yetiştiriciliği yapılırken; Ege, Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise açıkta sofralık ve sanayiye yönelik sebzecilik yapılmaktadır.Ülkemizde en fazla üretimi yapılan sebze türleri; domates, biber, hıyar, karpuz, kavun, kabak gibi meyvesi yenen sebzeler olup, toplam üretimin yaklaşık yüzde 79’unu oluşturmaktadır. Bunu yüzde 11 ile soğan, sarımsak, havuç, şalgam, turp gibi soğan-yumru ve kökleri yenen sebzeler; yüzde 5 ile beyaz ve kırmızı baş lahana, marul, kıvırcık, aysberg, ıspanak gibi yaprağı yenen sebzeler; yüzde 2 ile bezelye, taze barbunya gibi baklagiller ve yüzde 3 ile karnabahar, brokoli, enginar gibi çiçek, çiçek tablası ve diğer kısımları yenen sebze türleri izlemektedir.

Son yıllarda fonksiyonel gıda değeri ve gıda kalitesi açısından tüketici taleplerinin artmasına bağlı olarak özellikle kışlık sebze türleri olarak nitelendirilen sebzelerin üretimi artmıştır. Dünyada ve ülkemizde kışlık sebze türleri kış aylarının yanında yaz aylarında da insan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ülkemizde yetiştirilmekte olan sebze türlerinin yüzde 54’ü kışlık sebze türüdür. Üretim miktarı açısından en çok üretimi yapılan türler ise soğan, lahana (beyaz baş lahana ve kırmızı baş lahana), havuç, marul, salata grubu ve ıspanaktır. Karnabahar ve brokoli üretimi ise giderek artmaktadır. Kışlık sebze deyince akla gelen diğer türler ise pırasa ve sarımsak, alabaş, turp, şalgam, kırmızı pancar, pazı, kereviz, salata ve maruldur. Ülkemizde kışlık sebze türlerinden lahana, havuç, soğan, brokoli, karnabahar ve salata marul yetiştiriciliğinde yabancı kökenli hibrit çeşit kullanımı yaygınlaşmıştır

Kış mevsiminin serin ve soğuk geçmesi nedeniyle, ekeceğiniz bitkinin bulunduğunuz bölgeye uygun olmasına dikkat etmelisiniz. Özellikle bu dönem ülkemizin güney bölgesinde yağmur, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kar ve don olayları yaşandığı için, bitki yetiştirme konusunda titiz olmak gerekir.Kışın bahçenizde sebze ekmek için havadaki don olayının geçmesini beklemelisiniz. Bu zamanda bitki, sebze, meyve hatta çim bile ekmeniz mümkün. Sebze tohumlarını kışa girmeden (sonbahar aylarında) ekmenizde fayda var. Bu mevsimde çiçek yetiştirmeyi düşünüyorsanız, iç mekân bitkilerini tercih etmelisiniz. Onun dışında saksıda veya bahçede meyve ve sebze yetiştirebilirsiniz. Ülkemizin sebze üretiminde ilk 10 sebze türü içinde yer alan kışlık sebze türlerinde yerli, açıkta tozlanan ve hibrit çeşitlerin geliştirilmesi amacı ile 2018 yılında başlatılan TÜBİTAK-1007 destekli “Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve Çeşit Geliştirme” projesidir. Bu proje ile kışlık sebze tohumculuğunda yerli tohum kullanım oranını orta vadede yüzde 30’lara, uzun vadede ise yüzde 50’nin üzerine çıkarılması amaçlanmaktadır.Kış sebzelerinin ekimi Kasım ayından başlayıp mart ayına kadar sürer. Bu zaman diliminde, uygun koşullar sağlandıktan sonra rahatlıkla sebze ekimi yapabilirsiniz. Bu aylarda ekilecek sebzeler; marul, turp, pazı, soğan, bezelye, brokoli ve sarımsak olarak çeşitlilik gösterir.Kışın ekilen sebzelerden birisi olan marul, 5 derecenin altına düşmeyen bölgelerde yetişir. Bezelye toprak ısısı 4,5 derece olan yerde ekimi gerçekleşir. Pazı, havada don olayı başlamadan 40 gün önce ekilir. Brokolide ise yaz başlarında ürün almak için kış sonu veya bahar başında ürün ekimi yapabilirsiniz. Turp ise sonbahar donundan 4-6 hafta önce ekimi gerçekleşmelidir.

Soğan ilkbahar ve sonbahar aylarında ekilebilir. Bu sebzenin ekiminde önemli bir husus, sıcaklığın -2 derecenin altına düşmemesidir. Sarımsak ise genellikle eylül ve kasım aylarında ekilir.Uzun bir gelişme ve büyüme sürecine ihtiyacı olan sonbahar ve kış sebzeleri daha fazla kalori ve ısı verir. Hızlı büyüme sürecinde olan yaz sebzeleri ise soğutucudur ve daha az kalori verirler. Yani yazın serinlemeye kışın ise ısınmaya, ortam koşullarına bu şekilde uyum sağlamaya ve direnç göstermeye ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyacımızı da ancak mevsim sebze ve meyvelerini tüketerek elde edebiliriz. Son olarak da, mevsim sebze meyveleri hem mevsim dışı sebze ve meyvelerinden üç kat daha fazla besin değerine sahiptir, hem de daha ucuzdur. Listede bulunmayan yaz sebzelerini de kış mevsiminde tüketmeyin çünkü örtü altı tarımıyla yani seralarda, doğal olmayan koşullar oluşturularak ve bazı kimyasal desteklerin de yardımıyla yetiştiriliyorlar. Bunun da sağlık için ne kadar büyük risk olduğunu söylememize gerek yok! Kısacası, kışın kış sebze ve meyvelerini tüketiyor, yaz sebzeleri olan; taze fasulye, patlıcan, sakız kabağı, bezelye, bamya, salatalık, domates, enginar ve kuşkonmazı tüketmiyor ve sağlığımızı koruyoruz…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
- 29 Kasım 2024
- 27 Kasım 2024
- 22 Kasım 2024
- 20 Kasım 2024
- 18 Kasım 2024
- 21 Ekim 2024
- 18 Ekim 2024
- 16 Ekim 2024
- 14 Ekim 2024
- 9 Ekim 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ