Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

MHP Kiraz’da İlçe Başkanı Özdemir güven tazeledi

MHP Kiraz’da İlçe Başkanı Özdemir güven tazeledi
Reklam

Milliyetçi Hareket Partisinde (MHP) seçim yoğunluğu devam ederken İzmir’in ilçelerindeki seçimler kapsamında  Kiraz MHP Olağan İlçe Kongresi tek aday ile gerçekleşti

KİRAZ MHP’DE MEVCUT BAŞKAN ÖZDEMİR BİR KEZ DAHA BAŞKAN OLDU

MHP Kiraz İlçe Teşkilatının Kiraz Belediye Düğün Salonunda gerçekleşen kongresine  MHP Genel Sekreter Yardımcısı  ve MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, MHP İzmir İl Başkanı  Veysel Şahin  ve Kirazlı  MHP’li Partililer yapılan olağan kongreye yoğun katılım gösterdiler.

Kongre kapsamında ilk olarak bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması divan heyeti seçimi  ve diğer gündem maddeleri ele alındı.

“14 MAYIS VE 28 MAYIS TARİHLERİNDE, TÜRK ASRININ HEMEN ARİFESİNDE, TÜRK DEVLETİNİN VE MİLLETİNİN GELECEĞİ İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN ÇOK ÖNEMLİ BİR SEÇİMİ GERİDE BIRAKTIK”

MHP İzmir Milletvekili Osmanağaoğlu Kiraz MHP İlçe Kongresindeki konuşmasında “Sözlerimin başında; 14. Büyük Kurultayımıza giden süreçte, göz bebeğimiz, mensubu olmakla iftihar ettiğimiz Milliyetçi Hareket Partisinin yurt genelinde başlayan kongre süreçlerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yine sözlerimin başında; partimizin bugünlere gelmesinde, gerçekleştirilen tüm gayrı nizami girişimlere rağmen davamızın her dem yeniden doğarcasına yaşatılmasında, gelecek nesillere bırakılacak en büyük mirasın onurlu bir geçmiş ve şerefli bir gelecek olduğunun gösterilmesinde katkısı olan, Ülkücü- Milliyetçi Hareketin her bir mensubuna, sizlerin huzurunda, sizlerin nezdinde teşekkürlerimi sunuyorum. Bilinmelidir ki; bu teşekkür sözün gelişi edilmiş bir teşekkür değildir. Bilinmelidir ki; bu şükran ifadeleri bir kürsü konuşmasının sıradan cümleleri değildir. Bu teşekkürler, bu şükranlar, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin siz değerli dava arkadaşlarımıza en kalbi duygularla iletilmek üzere şahsıma emanet ettiği selamlarıyla anlamına anlam katmış bir hakkın teslimidir.14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde, Türk asrının hemen arifesinde, Türk devletinin ve milletinin geleceği için hayati önem taşıyan çok önemli bir seçimi geride bıraktık. Bu süreçte teşkilatlarımızın her bir mensubunun, Milliyetçi- Ülkücü Harekete gönül vermiş her bir gönül erinin, kendilerine yöneltilen her türlü provokasyona rağmen, atılan her türlü iftiralara rağmen, satın alınması için ortaya serpiştirilen her türlü yalana rağmen, samimiyet, sadakat ve inanç ile çalıştıklarına şahitlik etmek en müstesna ödevlerimiz arasındadır.Biliyoruz ki; Kur’an ve İslam kıyamete kadar mahfuzdur. Bu Allah’ın sözüdür. Amenna ve saddaknaİnanıyoruz ki; bu hareket de dualı bir hareket, yüklendiği sorumluluk kutsal bir görev, verdiği mücadele ise Hakk’ın mücadelesidir.Bu sebepledir ki; hak olanı savunan, hakikati ilk insandan başlatıp tüm beşeriyetin uyanışı için arayan Milliyetçi Ülkücü Hareket de kıyamete kadar mahfuz kalacaktır.Beşeriyete cesaret veren duruş bu çatının altında gösterilmektedir. İnsanlığa umut olan ülkülere sahip yürekler bu kutlu çatının altında atmaktadır. Çağa tanık olan ve çağı tanık tutan iman bu çatının altında yaşam bulmaktadır. Bu çatı ki; kendi kaygısıyla Türk milletinin kaygılarını özdeştiren ve “toplu attıkça yürekler onu top sindiremez” diyen ülkü erlerinin çatısıdır. Bu çatı altında küfre, şüpheye, redde yer yoktur. Bu yüzdendir ki; ülkülerimizin gerçekleşeceğine imanımız tamdır. Bu sebepledir ki önümüzdeki asrın Türk asrı olacağına, Türkiye yüzyılının milletler mücadelesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yıldızını parlatacağına inancımız tamdır. 14 Mayıs’ta maskeleri düşüren bu inanç, gizli gündemler peşinde koşanların hakiki çehrelerini aydınlatan bu kararlılıktır. Tarihi bir dönüm noktası olan 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde Türk milleti dayatmalara boyun eğmeyeceğini göstermiş, kendisine istikamet çizmeye çalışan yabancı meşeli algı operatörlerine pirim vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koymuş, dünyaya demokrasi dersi veren bir katılım oranıyla demokrasiyi ne denli özümsediğini ilan etmiştir.

Bu net irade beyanıyla; Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılının sadece Türk milletine değil tüm insanlığa huzur getireceğine olan inancını da ilan etmiştir. Milletimiz; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisine, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar seçtiren Cumhur İttifakı iradesine olan inancını sandıklara yansıtmış, OY’unu vermiş ve OYUN’ubozmuştur.Kavanozdaki balık misali denizi düşünemeyen Zillet İttifakı ortakları, kavanoz kırılınca birbirine düşmüş, gece gündüz isyanı haykıranlara imanı haykıranlar tarafından tabiri caizse nal toplattırılmıştır.

ABD’sinden Fransa’sına, Almanya’sından İngiltere’sine tüm dünyanın müdahil olmaya çalıştığı, FETÖ’sünden PKK’sına tüm terör örgütlerinin destek açıklaması yaptığı, teröristlerin geri dönüş biletlerini hazır edecek kadar güvendiği toplum zararlılarının balonu patlamış, çift başlı kartaldan ilham alan Anadolu feraseti ithal şehvet pazarlamacılarına dur demesini bilmiştir. Gizli protokollerle herkese Bakanlık dağıtma stratejisi tutmamış, gizli gündemlerle her yöne mavi boncuk dağıtma oyunu amacına ulaşmamış, onurunu sokaklarda arayan şöhret tutkunları kendi kurdukları tuzağa takılmışlardır. Sosyal medyanın kuytu köşelerinde trollük yapanlar, düzmece anketçiler, Türk Devletinin başarılarını hazmedemeyenler kaybetmiştir. İHA’dan, SİHA’dan, TOGG’dan rahatsız olanlar, TCG Anadolu’ya bakıp, “Bir bombaya bakar” diyenler velhasıl ordubozanlar, fitne kazanı kaynatanlar, arkadan hançerleyenler kaybetmiştir.

Cumhur İttifakı değerler etrafında buluşmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise kurallar çerçevesinde vücut bulmuştur. Hamdolsun; gizli gündemimiz hiçbir zaman olmamıştır. Hamdolsun; ne ilkeli siyasetiyle Türk Siyasi hayatına nefes olmuş Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli ne de Türk milletine umut olmuş Milliyetçi Ülkücü Hareketin hiçbir ferdi kirli koltuk pazarlıklarının bir parçası olmamıştır. Çevremiz kara çalmaya çalışanlarla doldukça, çalınmaya çalışılan kara anlımızın akını daha da belirginleştirmiştir. Daha birbirlerini sevemeyen, fitne erbabı suratsızların sahte gülücükleri kamera ışığında ifşa olmuş, yola çıktıklarını daha yola çıkmadan satmak için plan yapanların yüzsüzlükleri ortaya çıkmıştır. Hatırlatmakta fayda görüyorum:Bugün yine bir oyun tezgahlanmaktadır. Bu oyun Yerel seçimleri merkeze alan, makus talihe milletimizi mecbur bırakmak için süslü sözcüklerle günü kurtarma telaşına düşenlerin hazırladığı bir oyun. Lafı hiç uzatmadan doğrudan söyleyeceğim:CHP’li belediyelerin içler acısı hali ortadadır. Ekonomik olarak iflasın eşiğine getirilen belediyeler her gün gazetelerde boy boy ilan edilmektedir. Hizmetin olmadığı, yatırımın olmadığı, temel belediyecilik hizmetlerinin dahi yerine getirilmediği CHP’nin belediyecilik anlayışı da iflasın eşindedir. Ankara, İstanbul bunlardan sadece ikisidir. İzmir’i farklı tutuyorum. Çünkü İzmir ‘in talihsizliği sadece CHP’li belediyecilik anlayışının pençesinde kıvranması değildir. İzmir’in diğer CHP’li belediyelerden farkı Tunç Soyer gibi bir talihsizlikle de uğraşıyor olmasıdır. Seferihisar’ı batıran bu şahıs, şimdi de İzmir’i batırmanın eşiğine getirmiştir. İzmirlinin kaynaklarını har vurup harman savurmakla yetinmeyip İzmirlinin geleceğini de imzaladığı kredi anlaşmalarıyla ipotek altına almıştır. Değil verdiği sözleri yerine getirmek mevcut hizmetleri bile aksar hale getirerek İzmirliyi perişan etmiştir.Tarkan konseri için ağaçları kökünden söktürmek dışında, kirli postallarıyla güzel İzmir’imizi kirleten Yunan’a toz kondurmadan ecdada sövmek dışında, 9 Eylül’ü Kurtuluş olarak değil de Yunanistan’ın hoşuna gidecek şekilde “barış” maskesi takarak kutlamak dışında, bu zihniyet İzmir’de hangi izi bıraktı. Tarihi şatoda keyif süren, kokteyllerde garip figürlerle dans eden, ciğerlerimizi boğan yangınları çıkaran PKK’ya bir çift laf dahi etmeyen, dört yıldır memlekette kayda değer bir eser üretemeyen, PKK ve FETÖ terör örgütleriyle irtibatından ve iltisaklından dolayı mesleklerinden ihraç edilenlere belediye şirketlerinde yüksek maaşlar ödeyerek sahip çıkan Tunç Soyer İzmirlinin tüm bunları görmediğini mi sanıyor? Unutacağını mı sanıyor?Elbette sözüm sadece ona değil; rayından çıkmış CHP’nin peşine takılan İP, İzmir’in bu haline nasıl sessiz kalabiliyor, “Deva”sızlarla, “Geleceği” olmayanlarla Kılıçdaroğlu’nu mücahit ilan eden Saadet avcılarıyla İzmir’in geleceğini aydınlık görmeyi nasıl becerebiliyorlar?  Şükürler olsun ki milletimiz geride bırakılan 4 yılda Tunç Soyer ve kadrolarının benzersiz kabiliyetsizliğine şahitlik etmiş, unutmamış ve bu kepazeliklerden kurtulmak için gün saymaktadır.

Duruşumuzun, kaynağı olan; Muhterem Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin şu ifadelerini hatırlatmak istiyorum: “İpi iğnesinden geçmeyen, dikişi yırtığını örtmeyen, özüyle sözü adamlıkla örtüşmeyen süfli güruh ne derse desin, ne yaparsa yapsın, nasıl bir tertibin içinde kıvranırsa kıvransın, dediğimiz ve diyeceğimiz hep Türklüktür, Türkiye’dir, milli birlik ve kardeşliktir. Yenilenmiş kadrolarla, tazelenmiş umutlarla, tahkimi yapılan hedeflerle, perçinlenmiş birlik ve kardeşlik ruhuyla 31 Mart 2024 Seçimlerine hazırlanacağız, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında tam bir uyumun sağlanması için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. “2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu” temasıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. “İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe” ulaşacağız. Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yol alacağız. Bunları hep birlikte yapacağız ve elbette başaracağız!Bu duygu ve düşüncelerle; kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Delegasyonumuzun oylarıyla göreve başlayacak olan dava arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor hepinizi Allah’a emanet ediyorum.”dedi.

Haber : Turgay Konuralp

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ