Gıda üretimi günümüz dünyasında çok önemli bir stratejiye sahiptir.Dünyanın yarısı açlıkla mücadele ederken ,diğer yarısı da ürettiği ve tükettiği gıda maddelerinin güvenli olmasını istemektedirler. Güvenli gıda denildiğinde ,insan sağlığına zararlı olmayan,fiziksel,kimyasal ve mikrobiyolojik kalıntılar içermeyen ,aynı zamanda izlenelebilirliği sağlanmış ürünler akla gelir. Hem üretimi geliştirmek hem de ürettiğimiz ürünleri doğru pazarlara satabilmek için, üreticilere ve bu ürünleri paketleyen ,dağıtan hatta depolayan ve pazarlamasını yapan kurum ve kuruluşlara çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Bugün tüm dünyada Tarımsal ürünlerin izlenelebilirliği ,gıda güvenliğinin sağlanması açısından en önemli konu haline gelmiştir.Bu konuda çok çeşitli çalışmalar yapılmış ve hala daha yapılmaktadır. Artık tüketici sofrasına gelen gıdanın üretim prosesini bilmek istemektedir.Tüm bu gerekliliklerden doğan bir kavram vardır ki son yıllarda tüm tarım ve ihracat sektörünü etkisi altına almıştır.Bu kavram minimum tarımsal üretim kriterlerini kapsayan iyi tarım uygulamalarıdır.
Tüketiciler direk tükettikleri tarımsal ürünler başta olmak üzere, satın aldıkları tüm gıda ürünlerinin güvenliğinden emin olmak ister hale gelmiştir. Bu bilinçle, gerek doğrudan tarımsal ürünlerin, gerekse işlenmiş gıdaların güvenle üretildiğinin garantisini tüketicilere sunabilmek için, birtakım sistemler ve standartların oluşturulması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştur.Daha öncesinde Organik Tarım üzerine detaylı bir rehber hazırlamıştık. Bu gün ise sizlerle iyi tarım ve iyi tarım uygulamaları konusunda paylaşımlarda bulunacağız. Ama yazımıza geçmeden önce daha önce de belirttiğimiz gibi çevre sorunları ve çevre kirliliğinin günden güne arttığı günümüzde, organik tarım, iyi tarım, ekolojik tarım insanlık için yeni bir umut kaynağı ve geleceği için büyük bir yatırımdır. Bunu unutmamalıyız. Bizler ekosistemin bir parçasıyız. Doğadan üstün değiliz, olamayız. Çünkü bizler de doğanın bir parçasıyız. Bizler için önemli gördüğümüz naçizane hatırlatmamızı yaptıktan sonra iyi tarım nedir, iyi tarım uygulamaları nelerdir gibi sorulara cevap verdiğimiz yazımıza geçebiliriz. Herkese iyi okumalar dileriz…
Üretilecek bitkiye uygulanacak olan bitki koruma maddeleri ile ilgili kayıtlar titizlikle tutulmalıdır. Mevcut risk değerlendirmelerine göre pestisit kalıntı analizleri sıklıkla yapılmalı ve mevcut maksimum kalıntı limitlerine uygunluk kontrol edilmelidir. Üretim sahasında görülen hastalık ve zararlılar mücadelede, öncelik olarak Entegre Mücadele Teknik talimatlarında belirtilen hususlar uyarınca kültürel tedbirler alınmalı, mekanik ve biyolajik mücadele denenmeli son olarak başa çıkılmazsa kimyasal mücadeleye yer verilmelidir.Üretim yapılan işletmede işçi sağlığı ve güvenliği açısından emniyetli çalışma ve sağlıklı çalışma koşulları yazılı olarak belirlenmeli ve çalışanların bu talimatlara uygun çalışması sağlanmalıdır.
İyi tarım uygulamasına mensup işletme, bir atık ve kirlilik yönetim planına ve geri dönüşüm ve yeniden kullanıma uygun bir işleyişe sahip olmalıdır. İşletme bünyesinde oluşabilecek bütün muhtemel atıklar (kağıt, plastik, karton, ürün kalıntısı, yağ vb) ve kirlilik yaratabilecek kaynaklar (işletmede bulunan kimyasallar, yağ, yakıt, ambalajlama ünitesi vb) tespit edilmelidir. Üretimde kullanılan tarımsal kimyasalları kullanan, nakleden ve uygulamasını yapan çalışanlara konuyla ilgili eğitim verilmeli, işletmede ilk yardım eğitimi almış kişiler bulunmalıdır.İşletmede hasat yapılırken azami hijyen kurallarına uyulmalı, kullanılan ilaçlar ile hasat zamanı arasındaki süreye dikkat edilmeli ve tüm bu işlemler kayıt altına alınmalıdır.
Hasatı müteakip, ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi konusunda, çalışanların kişisel hijyenlerinden başlayarak, kullanılan tesislerin ve alet-ekipmanın uygunluğu, ambalaj maddelerinin ve paketleme yönteminin uygunluğu, ortamın ısı ve nem koşullarının hijyen şartlarına uygunluğu gözetilemli ve kalite gereksinimleri uyarınca asgari koşullar sağlanmalıdır.Yılda en az bir kez, akredite laboratuarlarda, mikrobiyal ve limyasal/mineral kirleticiler dikkate alınarak su analizi, pestisit kalıntılarına bakılarak yaprak-ürün analizi yapılmalıdır.Üretici tuttuğu tüm kayıtları, gerek kontrollerde gerekse her hangi bir tüketici şikayetinde ibraz etmek üzere şeffaflıkla tutmak durumundadır.Bu amaca yönelik olarak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), tarım ürünleri dış ticaretinde “Hayvan ve Bitki Sağlığı” konusunda uluslararası standartların korunması amacıyla gıda güvenliğine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı bir anlaşma oluşturmuştur. Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri Anlaşması (SanitaryandPhytosanitaryMeasures – SPS Agreement)’nın ilki gıdada Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP – Hazard Analysis Critical Control Points), diğeri ise tarımsal üretimde uygulanmak üzere “İyi Tarım Uygulamaları (İTU)” anlamına gelen GAP (GoodAgriculturalPractices)’tir. Dünya Gıda Teşkilatı (FAO) da İyi Tarım Uygulamaları (İTU)’nın prensipleri üzerine çalışmalar yapmıştır. Son olarak, Avrupa Birliği ülkelerindeki büyük perakendeciler bir araya gelerek Avrupa Perakendeciler Ürün Çalışma Grubunu (EUREP) oluşturmuşlar ve 1999 yılında yaş meyve ve sebzede iyi tarım uygulamalarının esasları ile ilgili EUREPGAP (Avrupa Perakendeciler Ürün Çalışma Grubu İyi Tarım Uygulamaları) Protokolü’nü hazırlamışlardır.Günümüz teknolojisi ve yenilikler her sektörü olduğu gibi tarım sektörünü de etkilemiş; geleneksel üretim teknikleri yetersiz kalmıştır. Bu anlamda sanayicilerin tarıma olan ilgisi artmış,artık sermaye hareketi tarıma doğru kaymaya başlamıştır.Bu yatırımların sonucunda daha büyük ve standartları yüksek teknolojik üretim alanları kurulmuştur.
Avrupa’daki yaş meyve ve sebze pazarının büyük kısmına hakim olan perakendeciler, tüketicilerine arz ettikleri yaş meyve ve sebze ürünlerinde ,son yıllarda gündeme gelen insan sağlığını tehdit eder nitelikteki belli bazı riskleri en aza indirgemek amacıyla 1997 yılında EUREP adı altında bir araya geldiler.1999 Yılında bugünkü İyi Tarım Uygulamalarının temelini oluşturan EUREPGAP standartlarını oluşturdular. Eurepgap standardı 2007 yılında revize edilerek tüm dünya ülkeleri tarafından kabul görmüş ve GLOBALGAP adını almıştır. Bu protokolle perakendeciler; “Raflarına koydukları ürünün müşterilerine zarar vermeyeceği” konusunda tedarikçi ve dolayısı ile üreticilerden güvence istemektedirler. Türkiye’de de Tarım Bakanlığı bu gelişmelere kayıtsız kalmayıp aynı esaslara dayanan İyi Tarım Uygulamaları Yönetmeliğini yayınlamıştır.Artık Türkiye Tarım sektörünü şekillendiren bir tarımsal standartlar bütünü uygulanmaya başlamış bulunmaktadır. İyi Tarım uygulamaları yönetmeliği ilk olarak 08.09.2004 tarih ve 25577 sayılı Resmi Gazete’deyayınlanmıştır.İyi Tarım Uygulamaları yönetmeliği daha sonra 7 Aralık 2010 tarihinde revize edilerek daha kapsamlı bir standartlar bütünü halini almıştır.
Dünyada tarımına öncülük eden ülkelerin bu ilerleme çabaları, Türkiye’de de uluslararası alanda kabul görmüş çeşitli standartların izlenmesi ve uygulanmasını gerekli hale getirmiştir. Ülkemiz sahip olduğu iklim, toprak ve su koşulları ile tarımsal üretim için son derece avantajlı konuma sahiptir. Buna karşılık, üreticilerimizin babadan kalma üretim teknikleriyle üretimi gerçekleştirmeleri ve buna bağlı olarak da teknik hizmet almak konusundaki isteksizlikleri tarımsal üretimimizde birtakım sorunlar ortaya çıkartmıştır. Özellikle bilinçsiz zirai ilaç uygulamaları, tarımsal ürün ihracatımızda kalıntı sorunu yaşamamıza neden olmuştur. Ülkemizde “İyi Tarım Uygulamaları” şartlarının, başta tarım danışmanlarımız olmak üzere, tüm sektör çalışanları tarafından benimsenip, doğru şekilde uygulanması ve uygulatılması, ülke tarımımızın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. İyi Tarım Uygulamaları konusundaki gelişmeler sayesinde başta meyve-sebze üretimimiz olmak üzere, tarımsal üretimimizin tamamı ve ihracatımız iç ve dış pazarda rekabet şansını yakalayacaktır. Dış pazara güvenli ürün sunulurken, ülkemiz insanının da sağlıklı ve güvenilir ürün tüketmeleri böylece sağlanacaktır