TÜRK MİLLETİ O’NA ‘ATATÜRK’ DEDİ.
İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıldönümü, tüm gün süren etkinliklerle kutlanıyor.
Geceye taşan 9 Eylül coşkusu, Cumhuriyet Meydanı’ndan Kültürpark Lozan Kapısı’na kadar süren Fener Alayı ile doruğa ulaştı. Kültürpark’ta Tan Taşçı konseriyle coşan İzmirlileri ‘Güzel İzmir’in güzel insanları’ diyerek selamlayan Başkan Tunç Soyer,‘9 Eylül ve İzmir bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Son nefesimize kadar 9 Eylül’e, İzmir’e sahip çıkacağız’ diyerek halkın arzu ve düşüncesini dile getirdi.
9 GÜNDE
1 Eylül 1922 sabahı Zafer Tepe’de Ölümsüz Başkomutan Mustafa Kemal’den “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, ileri”, emrini alan şanlı ordumuzun süvarileri 9 Eylül sabahı İzmir’e vardı. Dumlupınar/Kütahya’dan en yakın deniz 450 kilometre uzaktaydı. Dünya savaş tarihinde ‘dokuz günde’ süvarilerin bu kadar hızlı kat ettiği bir mesafe olmadı. İzmir’in kurtuluşu ve denizle buluşma Sevr ile karaya hapsedilmek istenen Türk’ün emperyalizme son ve büyük cevabı oldu. Bu zafer sonrası Türk ile savaşı kimse göze alamadı. 9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değildir. 9 Eylül aynı zamanda 350 yıl aradan sonra Akdeniz’e dönüşün de bayramıdır.Türk Milleti O’na ‘Atatürk’ dedi.
34 yaşında Truva’nın intikamını aldı.Evliliği fırtınalı denizde bir yolculuktu.‘Beni hatırlayınız’ sözcükleri, vasiyetiydi.Savaşın ustası, Barışın efendisi M. K. Atatürk’ün hikayesi ve başarıları hiç unutulmaz.Tarihin Kıskandığı tek liderdir.
KUYRUĞU GİBİ
Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz’ün anılarından:‘Yunan Genelkurmay Başkanı Hacı Anesti, 1922 baharında tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Arkasından hiç eksik etmediği yabancı gazeteciler ve fotoğrafçılar, papazlar, sık sık davet ettiği kişilerle cepheyi geziyor, mağrur, küstah konuşmalar yapıyordu.Cepheyi gezmiş, İzmir’e dönmüştü.Reuter Ajansı muhabiri, Yunan Başkomutanına,Cepheyi gezdiniz, Mustafa Kemal’i gördünüz mü?’ diye sordu.Soru herhalde önceden düzenlenmişti.Ne? Mustafa Kemal mi? Kim bu adam? Ben böyle bir komutan tanımıyorum.Mustafa Kemal Paşa, ancak küçümseme düzeyinde olan bu terbiyesizliği duyuyor, fakat vereceği cevabı gününe ve zamana bırakıyordu.İşte bu zaman; 9 Eylül 1922 günü gelmişti.
Son Yunan kırıntıları da İzmir sularına gömülmüştü. Yirminci yüzyılın en büyük zaferinin Türk Başkomutanı, artık kendisinin çevresinde olan aynı Reuter Ajansının, aynı muhabirine kendisine yakışan zarif gülümsemesiyle soruyorİki haftadır cephedeyim. Her tarafta Hacı Anesti’yi arıyorum, gördünüz mü?”
Selam olsun.Sevgili dostlar, Maden Mühendisi Göksel Yelken’in de belirttiği gibi. ‘Cehaletten daha büyük hiç bir günah yoktur!’Cehaleti bilmemek ise daha fenadır. Zira bilmediğini bilmeyince hiç öğrenme ihtimali olmaz, O cehalet ona set ve engel olur. Yine bunun gibidir. Yani ‘haram mal ile hayır yapmak’ gibidir. Karşıyaka Örnekköy’dan Erol Altınmekik, çevre için önemli bir sorunu, aynı anda İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi Başkan yardımcılarına, bir hukukçuyla birlikte bana da göndermiş.Sayın Erol Altınmekik, acaba beni de neden dikkate almış.Çünkü vatandaş Erol Bey, yetkililere, görevlilere inanmıyor.Beni bir noktada hakem ya da müşahit olarak görevlendiriyor.Şimdi sorunu Erol Beyin mektubundan öğrenelim.Örnekköy 1847/6 sokak 35575 Karşıyaka adresindeki restaurant’ların arkasındaki sokaklarda bulunan alt yapı döküm kapakları gece geç vakte kadar geçen araçlar nedeni ile adeta iki el silâh atılmış gibi bir sesle, hasta, çocuk ve yaşlıları titreyip zıplatmaktadı.Altı ay kadar evvel gelip yaptılar!Ancak tekrar rahatsız etmekte ve trafik gece geç saate kadar devam etmektedir.
‘Belli bir saatten sonra yolun kapatılması uygun olur mu?’ bilemiyorum Ancak çok rahatsız sakinler.
Bulvardan ise 05 ‘e kadar ağır vasıtalar, her türlü motor ve araç geçmekte bunların çoğunun egzozlarının mutlaka ayarlanmalıdır. Ambulanslar ise daha evvel de yazdığım gibi doğal olarak yol isteyecektir.Ancak lüzumundan fazla çalındığını tahmin ediyorum!O araç hepimize lâzım ifrata kaçılmamalıdır. Gereği için bilgilerinizi rica ederim. Servis yapan motorları da biraz sükûnete davet etmek gerek.İstanbul’da yasaklanan skooterler halen kullanılmaktadır.
Süratle yanlarından geçtikleri araçlar tehlike altında olup fazla yolcu alınması ara sıra görülüyor.Çevreci ve duyarlı vatandaş Erol Altınmekikkendiine kolay ulaşılması için telefon numarasını, adresini de açıkça belirtmiş.Bu sorun yalnız Karşıyaka’da değil, tüm kentler ve mahallelerimizde var
C. Ö.in sorunu ise başka;“Biraz önce instagram’da bir story’de ‘Benim param siz züğürtlerin çenesini yordu’ diyerek kendisini izleyenlere tüküren bir fenomen gördüm. Türkiye gibi ekonomik krizin ortasında, neredeyse bir survivor yarışmasındaymış gibi milyonlarca insanın varolma mücadelesi verdiği bir ülkede: ‘lüks arabaları, uçakları teşhir etmenin’ adı sonradan görmelik de değil ‘zenginlik pornografisidir.’Sevgili ve Değerli Arkadaşlarım, dostlarım, okuyucularım.19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan, ’kurtuluş mücadelemizin’ 9 Eylül 1922’de zaferle sonlandığı, ‘İzmir’imizin Kurtuluşunun’ 101’nci yıldönümü şanlı zafer günümüz kutlu olsun.Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, rahmet, minnet, şükran ve özlemle anıyorum.Bağımsızlık, özgürlük ve laiklik kavramlarından zerre ödün vermeden kutluyoruz.İzmir’in dağlarında açan çiçekler, 101 yıldır, ülkemize; özgürlük ve bağımsızlığın değerini anımsatıyor.
Acının, gözyaşının, savaşların olmadığı, sevginin ve huzurun egemen olduğu bir dünya umuduyla, M. Kemal Atatürk’ün şu sözlerini anımsayalım.Bütün cihan işitsin ki efendiler.Artık İzmir, hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır.’Zaferin müjdecisi ve özgürlüğün simgesi olan 9 Eylül, bugün; kutlama etkinlikleri kapsamında spor, vals, tiyatro, halk oyunları gösterileri, konserler, meydan ve salon toplantıları, bayraklarımız ellerimizde yürüyüşlerle sürdürüyoruz.Efeler ve zeybeklerin de İzmir’de buluştuğu bu çok önemli günde akşam görkemli bir Fener alayı da olacak, Bornova, Karşıyaka ve birçok ilçemizde olduğu gibi.Unutmayalım:10 yıl boyunca savaş, yıkım ve sonrasında işgallerle boğuşan bir millet, ayağa kalkarak giriştiği mücadelenin sonunda, o akşamüzeri, İzmir Körfezi’nden yüzünü batıya döndüğünde, haklı bir gurur ve kendine güvenle barışın tatlı güneşini ufukta gördü.Kurtuluştan kuruluşa’ giden yolda, siyasi bağımsızlıkla birlikte ekonomik bağımsızlığın da temellerinin atıldığı İzmir, milletin irade ve azminin karşısında hiçbir gücün duramayacağını insanlık tarihine yazdı.Hasan Tahsin’in ilk kurşununun sıkıldığı gün başlayan ve 3 yıl, 3 ay, 22 gün süren esaretin ardından 5 buçuk ay sonra İktisat Kongresi’ne ev sahipliği yapan şehrimiz, hem siyasi hem de ekonomik bağımsızlığımızın sembolü oldu.Yüzüncü yıl kutlamaları her ülkenin tarihinde büyük önem taşır. Ne mutlu ki İzmir’in kurtuluşunun yüz birinci yıl kutlamalarını da coşku içinde, tek yürek olup, atalarımızdan aldığımız mirasa layık bir şekilde gururla İzmirli olarak yapıyoruz.
Şimdi bizler, bu büyük mirasa sahip çıkmanın haklı gururuyla, İzmir’in işgalden kurtuluşunun 101. yılını kutluyor, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına ise adım adım yaklaşıyoruz.
Bu adanmışlık ve sevgiyle, daima Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm yol arkadaşlarının izindeyiz.Ve her yılın 9 Eylül’ü, bu yürüyüşün yepyeni bir miladı olacak.
9 Eylül’ün 101. yaşı kutlu olsun!