“Smyrna’nın Kadim Kadınları” oyunu 30 Eylül’de Efes Antik Kenti CelsusKütüphanesi’de sahnelenecek.
Oyununun konususunu gelin yönetmen Ayşe Ertübey’in ağzından dinleyelim;
“ilk çağlardan günümüze dek, inandığı değerler uğruna, yaşadıkları zaman dilimi içinde çabalayan, yolunda onurla yürüyen, uğraş veren kadınlar. Kimisi mitolojik değeri olan, devrinin inanç ve yaşam biçimini yansıtan Tanrıça kimisi yetiştirdikleri oğullarla toplumun kaderini değiştiren kadınanalarımız.
Kadim olduğu kadar kadın yumuşaklığında ve gücünde olan İzmir, o kadar zengin ki bu konuda, öncülük ve örneklik edenlerden bazılarını yansıtalım istedik, çıktık yola. Yoldaşlarımız yunuslar, yalı çapkınları, saat kulesi, Basmane Garı, Hisar önündeki güvercinler oldu. Pasaport’ta merhabalaştık İzmirli Amcayla. Alsancak’ta Sara Teyze’yle, Basmane’deİbbet Amca’yla. Ora Teyze Karataş’ta güzelim bahçeli evinde tulumbadan su çekiyor. Varyant’ta Şaziye Teyze çiçeğe kesmiş bahçesinden selamlıyor Karşıyaka’yı. Nereye dönsem kutsal bildiğim kadınlar ve onların uğraşlarını gördüm. Döndüm maziden bu güne, İzmir Kadınlarına, öyle çok ve öyle güzeller ki bir kaçına dokunayım istedim. Gönül kalemini, sevda mürekkebime batırdım ve yazdım İzmir Kitabımı. İçinden Beş Kadın kesti yolumu, Akana-Kibele, Artemis, Smyrna, Meryem Ana ve Atamın kıymetlisi Zübeyde Ana.
İrade, güç, akıl, sabır ve sevgi yoldaşları oldu mitolojinin hayal dünyası içinde. Gercek mi değil mi bilmeyiz bazı yaşanmışlıkları çok uçuk gelir bazen ama ya doğruysa…
Ya gerçekten Umay-Akana yavrumun eşiyse rahmimin en kuytularında ya Meryem Ana oğlunun biriciğinin kaderini biliyorsa ya Zübeyde Ana Mustafası için yangınlardaysa hasretinde
Değerli Dostlar;
Mert Rüstem önümüzdeki ay muhteşem bir sergiye daha imza atıyor.
Bir yılı aşkın süredir Türk Kadınlar Birliği ile birlikte hazırlanan bu fotoğraf sergisi Osmanlı döneminde yok sayılan, ezilen, her türlü hak ve özgürlükten uzak tutulan Türk kadının; annelerimizin, ninelerimizin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde özgürlüğüne, haklarına kavuşmasını çarpıcı fotoğraflarla gözler önüne sermek; detaylı bir katalog kitapla tarihe not düşmeyi amaçlıyor.Mert Rüstem’in kolleksiyonundan hazırlanan bu sergi İzmir’den sonra İstanbul ve Ankara da açılacak Cumhuriyetimizin 100. Yılında geniş kitlelere Mustafa Kemal’in bizleri ulaştırdığı çağdaşlığı, yarattığı kalkınmayı anlatacak.
“HAREMDEN ÖZGÜRLÜĞE TÜRK KADINININ BAĞIMSIZLIK ÖYKÜSÜ”
Türk Kadınlar Birliği Derneği İzmir Şubesi Başkanı Sevtap Şirin ise sergi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi.”Bu sergi, Türk Kadınlar Birliği İzmir Şubesi tarafından Cumhuriyet’in yüzüncü yılı anısına ve Türk Kadınlar Birliği’nin kuruluşunun 99.yılı anısına, İzmir’in Cumhuriyet kadınlarına ithafen saygıyla hazırlandı. Atatürk Devrimlerinin en önemli sonucunun kadına sağlanan hak ve özgürlükler olduğuna inanan Mert Rüstem’in, bu bağlamda güçlü bir belgesel değere sahip koleksiyonunu; Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına paylaşma isteği, sergi fikrinin doğmasına ve ekibin tüm bileşenleri ile yollarının kesişmesine vesile oldu.
Serginin fikirden gerçekliğe dönüşümü için ön çalışmalar böyle başladı. Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler düzeyine eriştirmek için bir ömür veren devrimci Mustafa Kemal Atatürk’e, çalışma arkadaşlarına ve bu uğurda mücadele veren Türk Halkı’na minnetle ve geçmişin birikiminin yarının tasarımına esin olacağı ortak inancıyla yola çıkıldı. Çalışmanın her aşaması dayanışma ile sürdürüldü.Kurucuları arasında Cumhuriyet’in simge kadınları Nezihe Muhittin, Latife Bekir (Çeyrekbası) ve Sabiha Zekeriya’nın (Sertel) yer aldıgı Türk Kadınlar Birliği, kadının siyasal haklarını elde etmesinin ve sosyal yaşama eşit olarak katılmasının sağlanmasına dönük faaliyetler
gerçekleştirmek amacıyla 7 Şubat 1924 yılında kurulmuştur. Üyeleri arasında edebiyatçı ve öğretmen Şukufe Nihal gibi aktif aydın kadınların yer aldığı Türk Kadınlar Birliği, Atatürk’ün eşi Latife Hanım’dan büyük destek almıştır. 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun
ile kadının toplum içinde kimliğini elde etmesinde ve 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazanmasında; Türk Kadınlar Birliği çatısı altında sürdürülen çalışmaların katkısı büyüktür.
Sergi İçeriği;
21. yüzyıl, ülkemizde ve dünyanın pek çok ülkesinde toplumsal değerlerin çöküntüye uğradığı, kapitalizm rüzgârı ile küreselleşen dünyamızın iklim krizi, pandemi, savaşlar ile insanların mutluluğu ve umudu adına zor bir dönemeç olarak karşımıza çıkmaktadır. Üretim toplumunun tüketim toplumuna dönüşmesi, küreselleşme ile birlikte üretimin kapasitesindeki artış, huzur ve güven duygusunu yitiren ve yalnızlaşan insanın tüketim çılgınlığı ile mutluluk arayışı, doğasından kopuk yaşamın doğması gibi birbirini tetikleyen nedenler ile dünya dengeleri sarsılmıştır. Dünya 2015 yılından beri 2030 yılını hedefleyerek yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele ve iklim değişikliğini düzeltmek için on yedi küresel amaç belirlemiş ve üzerinde uzlaşmıştır.
Hedeflere ulaşabilmenin yolu ise tüm dünyanın insani bir duyarlılığa sahip olmasını önceliklemektedir. Yaşanabilir bir dünya için yeni yollar bulmak, ortak değerleri anımsamak için farklı coğrafyalardaki başarılı dünya deneyimlerinin tanıtılması ve paylaşılması her zamankinden daha büyük bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu Sergi, toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere yeni dünya düzeni için pek çok detayı ile anılmayı, anımsanmayı ve tanıtılmayı hak eden bir örneği gün yüzüne çıkarmayı hedeflemektedir. Bilhassa Türk kadınının dünyanın pek çok ülkesinden önce elde ettiği haklar, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin deneyimlerini paylaşmayı gerektirmektedir.
Ez cümle bu sergi; bir ülkenin emperyalizme karşı açtığı bir savaşı nasıl zafere dönüştürdüğünü, ardından gelen devrimlerle olanaksız koşullarda bir halkın kendine yetebilecek ekonomik düzeni nasıl sağladığını, gerçek bir bağımsızlığın kadının ve erkeğin eşit koşullara sahip olması ile mümkün olduğunu gösteren bir deneyimi göz önüne serecektir.
Sergi fotoğrafları, Hamza Rüstem Koleksiyonu’ndaki geçtiğimiz yüzyılın başından ortalarına tarihlenen, odağında kadını gösteren binlerce fotoğraf arasından seçilmiştir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti döneminin İzmir’inde kadının hakları, statüsü ve toplumsal değerini en çarpıcı biçimde aktaran binlerce fotoğraf, ulusal ve yerel tarih bilgileri ile şu ana kadar gerçekleştirilen araştırmalar uzanımında kendi kültüründen süzülen sergi temalarını yaratmıştır.
Ayrıca serginin fotoğraf ve metinlerinden oluşan ve Türkçe-İngilizce olarak hazırlanan kitabı da üç bin adet basılmıştır.
Sergimiz 04 Ekim- 31 Ekim /2023 tarihinde İzmir AASSM de, 15 Kasım- 05 Aralık /2023 tarihinde İstanbul Müze Gazhane ve 15 Aralık/2023- 05 Ocak/2024 tarihinde Ankara Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezinde olmak üzere yurt içinde,
27 Ekim – 27 Kasım 2023 tarihleri arasında Münih ve Berlin’de , Aralık/2023 boyunca Bükreş’te olmak üzere yurtdışında sergilenecektir.
İzmir’de 04 ekim 2023 – 31 Ekim 2023 tarihleri arasında AASSM giriş katı Doğu ve Batı galerilerinde yer alan Sergimizin Açılışı 04 Ekim 2023 yer alacak.