Reklam
Reklam
Reklam
Ödemiş Kent Gazetesi

TARIM KÖŞESİ   : SEVAL KONURALP

SEVAL KONURALP

SEVAL KONURALP

İlkbaharda, ilk toprak işlemesinden önce santrifüjlü gübre dağıtma makinesi ile saçılarak gübreleme yapılıyor. Kaz ayağı ile ekim derinliğine karıştırılan gübreler, kombine ekim makinesi ile tohumun 5 cm kadar çevresine ve altına verilebiliyor. Azotlu gübrelerin yarısı ekimle, yarısı gelişme döneminde uygulanıyor. Gübrenin yaprakları yakmaması için, sulama sırasında veya yağmurda azotlu gübre uygulanmaması önem arz ediyor. Üreticiler, azot için şeker gübresi, üre gübresi ve amonyum nitrat gübresi tercih ediyor. Toprağın yapısına ve analiz sonuçlarına göre hangi gübrenin nasıl uygulanacağı değişiyor. Tuzlu ve alkali topraklarda şeker gübresi kullanılırken ekim öncesi veya ekimde uygulama öneriliyor. Nötr ve asit karakterli topraklarda ise üre veya amonyum nitrat kullanılıyor.

Mısır üretimi sırasında fosforlu gübreler de tercih ediliyor. Ancak toprak analizi yapılmadan fosforlu gübre kullanımı kesinlikle önerilmiyor. Eğer analizde ihtiyaç görülüyorsa, fosfor desteği veren gübreler, ekim öncesi toprağa karıştırılıyor. Eğer fazla fosfor veriliyorsa, toprakta biriktiği biliniyor. Benzer şekilde potasyumlu gübreler de analiz olmadan kullanılmıyor. Ülkemizin toprakları potasyum açısından zengin olduğu için genellikle bu desteğe gerek kalmıyor. Eğer potasyum ihtiyacı analizle belirlenirse, ekim öncesi veya ekim sırasında gübreleme yapılabiliyor. Mısır yetiştiriciliği için bakım tekleme, çapa ve yabancı ot mücadelesi ile tamamlanıyor. Eğer klasik eski tip ekim makineleri kullanılıyorsa bitki boyu 10 cm kadar olduğunda zayıf, hastalıklı ekinler temizleniyor. Hassas ekim makineleri kullanıldıysa teklemeye gerek kalmıyor. Çıkış itibarıyla tarlaya traktör giremeyecek boya gelinceye dek, mısırlara 2-3 defa ara çapası yapılıyor.Akdeniz, en çok mısır yetiştirilen bölge olurken onu Karadeniz, Marmara ve Ege takip ediyor. Cin mısır yetiştiriciliği ve şeker mısır yetiştiriciliği, ülkemiz genelinde tüm bölgelerde, küçük alanlarda yapılabiliyor. Mısır bitkisi, organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi yüksek topraklarda daha iyi verim veriyor. Kumsal yapıdakinden killi formdaki topraklara kadar iyi drenaj sağlayan topraklarda tarımı yapılabiliyor. Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde nisan ayı başında, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz coğrafyasında nisan ayı sonunda, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise mayıs ayında mısır yetiştiriciliğine başlanıyor. Atdişi mısır, üst kısmındaki diş şeklindeki girintiden ayırt ediliyor. Üst kısmındaki nişastanın çekilmesi sonucu bu görünüme kavuşan mısır çeşidi, yetiştirilen en yaygın türü işaret ediyor. Tane rengi sarı ve beyaz oluyor.

Sert mısır, tanenin iç kısmındaki nişastanın yumuşak olmasına karşın üst kısmın sertliği ile ayırt ediliyor. Tane renklerinde farklı tonların görülmesi mümkün oluyor.

Unsu mısır türünde tane tamamen yumuşak nişastadan oluşuyor. Tane renkleri farklılık arz ederken, bu çeşit daha çok Amerika kıtasında yetiştiriliyor.

Patlak mısır yani cin mısır, küçük taneleriyle biliniyor. Sıcaklığa tabii tutulduğunda şişen ve patlayan taneler çerezlik tüketime uygun görülüyor.

Mumsu mısır, kolay ezilebilen yumuşak yapıya sahip oluyor. Kavuzlu mısırın taneleri kavuz veya yaprak ile sarılı görülüyor. Mevcut mısır çeşitlerinin atası olan kavuzlu mısır, diğer endüstriyel mısırlardan ayrı sınıflandırılıyor.Tatlı mısır, küçük formu ve tanelerinin yapısıyla ayırt ediliyor. Süt olum döneminde hasat edilen şeker mısırların diğerlerinden tatlı olduğu fark ediliyor. Olgun tanelerde şeker oranı daha düşük görülürken, düşük şekerli tanelerde bile tatlılık fark ediliyor. Konserve ve dondurulmuş ürün haline getirilen tatlı mısırlar, tohumluk fiyatlarının yüksekliği ile biliniyor. Vejetasyon süresi diğer mısır türlerinden daha kısa olan tatlı yani şeker mısır, yetiştirme mevsimi kısa olan bölgelerde bile rahatlıkla yetiştirilebiliyor. Tatlı mısırın tanedeki yağ ve protein oranı da diğer çeşitlerden fazla oluyor.

Kumsal yapıdakinden killi formdaki topraklara kadar iyi drenaj sağlayan topraklarda tarımı yapılabiliyor. Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde nisan ayı başında, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz coğrafyasında nisan ayı sonunda, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise mayıs ayında mısır yetiştiriciliğine başlanıyor.Yapılan çalışmalar şeker mısır türünün örtü altı koşullarda yani serada yetiştirilebileceğini gösteriyor. Ancak araştırma sonuçlarına göre mısırların olgunlaşma süresi, bitki boyu serada farklılaşıyor. Dikim zamanı geciktiği gibi olgunlaşma süresi de uzuyor. Bitki boyu ve koçan boyundaysa artış görülüyor. Türe göre sonuçların değiştiği belirtilirken merit çeşidi şeker mısırının serada, Antalya’da yetiştirilebildiği ifade ediliyor.Toprakta bol su isteyen mısır, özellikle sapa kalkma ve çiçeklenme dönemlerinde çok su tüketiyor. Eğer doğal yağışlarla su karşılanmıyorsa sulama suyu ile destek verilmesi gerekiyor.  Susuz mısır üretimi, çok yağış alan bölgelerde nadiren yapılabiliyor. Ülkemizde susuz tanelik mısır yetiştiriciliği Karadeniz’de gerçekleştiriliyor. Topraktaki faydalı su oranı %50’nin altına düştüğünde tarlanın sulanması gerekiyor. Mısır yetiştiriciliği sırasında en az 4 kez sulama yapılıyor. İlk sulama, birinci ara çapası sonrası, ekin boyu 10-15 cm’ye geldiğinde yapılıyor. İkinci sulama boğaz doldurmanın ardından, üçüncü sulama tepe püskülü çıkmadan 4-5 gün önce, dördüncü sulama ise süt olum devresinde gerçekleştiriliyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
- 22 Nisan 2024
- 17 Nisan 2024
- 15 Nisan 2024
- 8 Nisan 2024
- 5 Nisan 2024
- 2 Nisan 2024
- 1 Nisan 2024
- 29 Mart 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ